İngilizce Becerisini Geliştirmede Film İzlemenin Önemi ve Bu Yönde Tavsiyeler
Bir önceki yazım olan "İngilizce Öğrenmede Yaşanan Zorluklar Üzerine"de İngilizce dilinin aslında öğrenmesi zor bir dil olmadığı ancak Türkçeye göre farklı bir dil ailesinden gelmesinin, bir takım bilgi eksiklikleri, başta yanlış beklenti ve yönlendirmeler olmak üzere bireysel çalışmaya yeteri kadar emek ve zaman harcanmamasının öğrenme sürecini zorlaştırdığından bahsetmiştim. Bu yazıda ise öğrenme sürecini monotonlaştırmadan, öğrenen kişiyi daha kolay motive edecek ve daha eğlenceli biçimde yabancı dilini geliştirmesine katkı sağlayacak bir aktivite olan film ve dizi izleme konusunu ele alacağım.
İngilizce hatta genel anlamda yabancı dil öğrenen ya da öğrenme hedefinde olan pek çok kişi bu konuda hızlı yol kat etmenin yollarını arar ve aradıklarını çoğu zaman zihinlerinde bir matematik formülüymüş ya da bir tedavi reçetesiymiş gibi resmederler. Başlangıçta, öğretmen ya da tavsiye aldıkları kişinin sihirli formülü ile amacına ulaşacağını düşünen kişi sayısı hiç de az değildir. Ancak bu süreçlerde yeterli beceriye ulaşmak için tek bir formül yoktur, çünkü herkesin yetenekleri, öğrenme şekli, kişisel alışkanlıkları ve aldığı eğitim aynı değildir. Bir hukukçu ile jeofizik mühendisinin ya da kimyager ile tiyatro sanatçısının yetenekleri birbirinden farklıdır, bu nedenle herkes kendine uygun yöntemi bulmalıdır, tek bir formül ya da reçete yoktur. Bir arkadaşınızda işe yarayan bir çalışma sistemi sizin için fiyasko ile sonuçlanabilir ve bu durum arkadaşınızın dil öğrenmede sizden daha yetenekli olduğu sonucunu ortaya koymaz. Sizde işe yarayan yöntem de bir başkasında işlemeyebilir. Dolayısıyla doğru yöntem kişiye göre değişebilir. Fakat kim olursanız olun dil öğrenme niyetiniz varsa size verebileceğim en büyük tavsiye hobilerinizi ya da boş zamanlarınızda yapmaktan hoşlandığınız her ne aktivite varsa dil eğitiminizin bir parçası haline getirmeniz yönündedir. Bu sayede zaten yapmaktan keyif aldığınız bir etkinlik ile zaman geçirirken aynı zamanda yabancı dilinizi geliştirebilirsiniz.
Çoğu kişinin ilk aklına gelen ve sıkça uygulanan aktivitelerden biri çoğunuzun bildiği yabancı film izlemektir. Film izlemek kişiyi kulağının duymaya alışkın olmadığı seslere aşina yapar, farkındalığını artırır. Buna ek olarak ancak söz konusu dilin anadil olarak konuşulduğu ülkelerden birinde yaşayarak öğrenilebilecek farklı aksan, kültürel ya da mesleki jargon ve argo sözcükleri ayağına getirir. Ne var ki, çoğu kişi başlangıçta doğal olarak diyalogları anlamakta zorlanmakta ve gereken sabrı göstermemekte, belli bir süre sonra da pes edip en iyi ihtimalle Türkçe altyazıya dönmektedir. Türkçe altyazılı film izlemek hiç izlememekten daha iyidir tabi ki ama sanıldığından daha az fayda sağlar, konunun birçok farklı yönü var.
İngilizce öğrenen kişilere okutulan metinler, izletilen videolar ya da dinleme egzersizleri farklı seviyelere göre tasarlanmıştır, çünkü tüm bu materyaller öğrencilerin gramer ve kelime bilgi düzeyi ile denk olmalıdır. Kısacası işin daha başlarındaysanız film ya da dizileri orijinal dilinde izlerken pek fazla bir şey anlamamanız son derece normaldir ve bu durum moralinizi bozmamalıdır. Bir yıldır kursa gidiyor ya da ders alıyorsunuz diye bir filmi orijinal dilinde rahatlıkla anlayacaksınız diye bir şey yok. İngiltere'de bir yıl yaşasanız da bir Amerikan filmini anlamakta zorlanabilirsiniz. Birbirini anlamakta güçlük çeken Amerikalı ve İngiliz'e çok şahit oldum. İzlediğiniz filmin arka planındaki detayları göz ardı etmemelisiniz, yani İrlanda'nın Dublin'den uzak kesiminde oturan sıradan bir vatandaş ile Londralı akademisyen, Texas'ta yaşayan sığır çobanı ile New York'ta yaşayan bankacı aynı şekilde konuşmuyor. Bu nedenle öncelikle panik yapmayın. Dinleme becerinizi geliştirmek için film belirlerken biraz seçici olmak ve İngilizcenin güzel ve kurallı konuşulduğu örnekler ile başlamakta fayda var. Önerim öncelikle günlük hayatı konu alan drama, komedi türünden film ve dizileri izlemeniz, çünkü daha kolay anlaşılabilirler. Ama kendinizi kısıtlamayın, eğer "Game of Thrones" izlemek istiyorsanız size "izlemeyin" diyerek kendimle çelişmek istemem, tamamen size kalmış. Ancak doğrudan telaffuz ve aksana odaklanacaksanız şunu da unutmayın ki GOT fantastik bir yapım olduğundan gerçek hayatta var olan ve olmayan pek çok aksan barındıran bir yapım. Yani bir film ya da dizi seçerken belli bir alana odaklanmakta fayda var. Mesela amaç aksana alışmak ise sadece İngiliz ya da Amerikan aksanı içeren bir yapıma yönelebilirsiniz.
İzlediğiniz bir yapımdaki konuşmaların tamamını anlayamasanız bile aradan sözcükleri seçebilmeye konsantre olmalısınız. İlk başlarda belki bir cümle içinden tek bir kelimeyi anlayacaksınız ama zamanla, kelime ve gramer bilginizin de gelişimi ile bir arada algıladığınız kelime sayısı artacak ve cümlelerin önce büyük kısmını sonra da tamamını anlar hale gelebileceksiniz. Tüm bunlar tabi ki uzun zamana yayılacak hedeflerdir, aylar içinde bir dile tamamen hakim olunması mümkün değil.
Özetlersek, ilk amacınız dile karşı kulak aşinalığı kazanmak olmalı. Sonrasında bildiğiniz kelimeleri yakalayabilmek, bir üst seviyede ise kısmi olarak anlayabilmek. Bu aşamalardan geçmeden ciddi sonuç alınamaz, çok net.
Altyazı konusuna bilhassa bir paragraf açmak isterim. Altyazılar özellikle de Türkçe ise ister istemez sizi işin kolayına kaçmaya teşvik eder. Bu yüzden, sevdiğiniz ya da ilginizi çeken bir filmi hiç altyazı olmadan izlemeye ve anlamaya çalışın. Anlamadığınız yerde bıkmadan ve usanmadan geri alarak tekrar izleyin ve anlamaya çalışın. Anladığınızı not alın, yanlış olduğunu düşünseniz dahi. Daha iyi anlayamayacağınızdan emin olana kadar bu pratiği tekrarlayın sonra da İngilizce altyazıyı açarak aldığınız notları karşılaştırırın. Zamanla daha fazla doğruya ulaşacaksınız. Anlayamadığınız yerde tabi ki altyazılı izleyebilirsiniz, ancak kendinizi zorlamalısınız. Öncelikle İngilizce altyazıyı tercih edin, çoğu platformda bu mümkün. Türkçe altyazı son çare olmalı, ayrıca şunu da eklemekte fayda var; her ne kadar son dönemlerde altyazı konusunda kalite yükselmiş olsa da çok fazla güvenmeyin, zaman zaman çok bariz çeviri hataları da mevcut. Daha önce izlediğiniz ve konusunu çok iyi bildiğiniz bir filmi izlemek de faydalı olabilir, konuyu bildiğiniz için İngilizce kelimelere odaklanmanız kolay hale gelebilir. Son olarak sinema filmlerinin senaryolarına ulaşabileceğiniz pek çok site mevcut, kendinizi sınarken işinize yarayabilir.
Tüm diğer disiplinlerde olduğu gibi duyduğunuzu anlayabilmek açısından ne kadar kısa zamanda gelişme gösterebileceğiniz tamamen size bağlıdır, bu aktiviteleri günlük hayatının bir parçası haline getiren bir dil öğrencisinin gelişme göstermemesi imkansızdır. Sadece biraz sabır gerektiğini ve gelişimin adım adım olacağını daima hatırlayın. Bir başka yazıda buluşmak üzere.