“Design Thinking” ya da “Tasırım Odaklı Düşünme” nedir ve neden önemlidir?
Son yıllarda özellikle dijital ve akıllı teknolojiler geliştiren şirketlerin büyük bir önem vermeye başladığı “Tasırım Odaklı Düşünme” ya da “Design Thinking” nedir ve neden önemlidir?
Öncelikle minik bir tanımla başlayalım; Design Thinking dediğimiz kavramın aslında insanı odağa alarak ürüne,faydaya,tasarıma ulaşmayı hedefleyen bir yaklaşım. Bununla birlikte insana en iyi cevabı verene kadar bu yaklaşımın süreçlerini devam ettirmektir. Türkçe karşılığı “tasarım odaklı” ifadesi insanı odağa alan tasarım süreçleri için daha doğru bir söylem.
Teknolojinin gelişmesi, ihtiyaçların ve önceliklerin değişmesi, çalışma şekillerinin farklılaşması gibi günümüzde bütün bu kurgular büyük bir hızla değişim göstermeye başladı; hem bireyler olarak bizler, hem kurumlar olarak bir çok şirket bu değişime ayak uydurmaya çalışıyoruz. Tüketim deneyimi, kullanıcı beklentileri değişiyor, dolayısıyla her daim ürün ve hizmet geliştirmek çok önemli. Rekabete ve mevcut düzende ayakta kalmak isteyen şirketler inovatifliğe de açık olmalı, üretmeye devam etmeli. Çünkü ürün odaklı yaklaşım artık geçmişte kaldı. Teknolojide olduğu kadar tüm alanlarda insan odaklı çözümler ön planda. Biz “ürün”ü değil, ürünün sağlayacağı hizmeti satın alıyoruz; bunu talep ediyoruz. İşte bu noktada “Design Thinking/ Tasarım Odaklı Düşünme” metodolojisinin önemi ortaya çıkıyor çünkü bu metodoloji, tasarımcıların yaklaşımlarını stratejik, taktiksel ve operasyonel seviyedeki inovasyon ihtiyacına çözümler bulmak amacıyla kullanıyor. Son dönemlerde inovasyon denince akla gelen ilk kavramlardan biri olan “Design Thinking” yaklaşımı aslında farklı kaynaklarda değişiklik göstersede bir kaç aşamadan oluşuyor.
Anlama / Empati: İlk aşaması empati; yani soruna ya da probleme yönelik empatik bir bakış açısı ortaya koyma.
Anlama / Tanımlama: Empati aşamasında oluşturduğumuz sorunu ya da fırsatı tanımlama. Burada önemli nokta şirketin kendi çıkarı yanı sıra problemi tanımlarken kullanıcı ihtiyacına yönelik tanımlama yapabilme becerisidir.
Fikir Üretme: Kullanıcı ihtiyaçlarını anlayıp, tanımladıktan sonra problemin çözümü için fikir üretmek. Örneğin, probleme çözüm oluşturabilecek kişilerle bir araya gelmeye çalışın. Eşler, iş arkadaşları, ortak arkadaşlarınız, şirketinizdeki IK, servis sorumluları gibi. Ve aklınıza gelen tüm fikirleri tartışacağınız ortamlar yaratmaya çalışın.
Prototipleme: Tanımlanan soruna karşı belirlenen en iyi çözümü bulma arayışı. Olası çözüm alternatifleri yaratılmaya çalışılır. Ve kullanıcılara test edilmeye başlanır.
Değerlendirme: Bir önceki aşamada gerçekleştirilen testler sonucu alınan geri bildirimler en ince ayrıntısıyla değerlendirilir. Bu değerlendirmeler sonucu gereken iyileştirmeler yapılmalı ve yaratılmış olan çözüm önerisi tekrardan test edilmeli.
Özetlemek gerekirse; ilk aşama, sorunu/ problemi ya da fırsatı (challenge) tanımlama. Hedef kitle ile empati yapılır, ihtiyaç ve beklentiler saptanır, sonuçlar yorumlanır, yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretilir, prototip geliştilir. Böylelikle bir çözüm ortaya konur. Tasarım odaklı düşünmenin araştırma aşamasında hedef kitleler ile görüşmeler gerçekleştirilir ve “Neden?” sorusuna yanıt aranır. Fikir geliştirme ve prototip sürecinde “içgörü”lere yenilikçi ve yaratıcı fikirler bulunur. Hedef kitleye nasıl bir değer katıyor? Şirket kültürüne uygun mu? Uygulanabilirlik ölçütü nedir? Bu aşamada “Ne?” sorusuna da yanıt veriliyor. Böylece kullanıcı deneyimlerini geliştirme yollarını ortaya çıkarmak amacıyla daha derine inmek için bir araç yaratmış oluyorsunuz.
Kısacası << Empati kurun. Tanımlayın. Tasarlayın. Prototipleyin. Test edin. >>