Diyarbakır, İzmir, Elazığ... "Sen de Yap"
TED konuşmaları ilham vermeye devam ediyor. İlki 1984'te düzenlenen, 1990 yılından beri düzenli gerçekleştirilen "TED konuşmaları" (Technology, Entertainment, Design kelimelerinin kısaltmasından oluşuyor) dünyanın dört bir yanında TED lisansı altında bağımsız organizasyonlar olarak da düzenleniyor. Bunlardan biri olan "TEDxİstanbul" beşinci kez özel bir günde, bir bayram havasında 19 Mayıs'ta düzenlendi. CNN TÜRK de etkinliğin medya sponsoruydu.
TED konuşmaları, alanında uzman pek çok konuşmacıyı bir araya getiriyor ve bilim, teknoloji, tasarım, eğlence, sanat gibi pek çok alanda zihin açıcı fikirlerin özgürce konuşulmasını sağlıyor.
Üstelik artık sınırlar da yok. Dünyanın dört bir yanında düzenlenen TED konuşmalarını, organizasyonda bulunma şansınız olmasa bile (çoğunu Türkçe altyazı desteği de olarak) istediğiniz zaman internette izlemeniz mümkün.
Bu sefer "Yeniden Keşfet" sloganıyla birbirinden özel pek çok konuşmacıyı bir araya getiren TEDxİstanbul'un bence en çok ilgi gören isimlerinden biri (içimizden biri olduğu için söylemiyorum) CNN TÜRK Ekonomi Müdürü Emin Çapa'ydı.
Konuşmasında ekonomi müdürü olarak bilime verdiği öneme değinirken, Türkiye'nin gelecekte söz sahibi bir ülke olmasının anahtarının, grafiklerle ve rakamlarla da destekleyerek, eğitimden geçtiğini üstüne basa basa anlattı.
Emin Çapa, "Kore" dedi, "Pisa testi" dedi, yüksek teknoloji üreten ülke olmanın yolunun öncelikle eğitimden, bilimden, sonrasında da ar-ge yatırımlarından geçtiğini anlattı.
Maker hareketi büyüyor
TEDxİstanbul'un benim ilgiyle takip ettiğim bir başka konuşmacısı, Makers Türkiye kurucusu Ongun Tan da, üretimin toplum için ne kadar önemli olduğunu bize hatırlattı.
Sizlere daha önceki yazılarımda zaman zaman anlattığım Maker Hareketi, teknolojinin gelişimiyle bireysel üretimi buluşturan bir hareket. Ongun Tan'ın deyimiyle "sanayi devrimi ve internet devriminin ardından üçüncü büyük devrim". Ben aslında 3 boyutlu yazıcıların üçüncü büyük devrimin başlangıcı olduğunu düşünüyorum ama sonuç aynı noktaya varıyor zaten.
"Do it yourself" (kendin yap) akımının teknolojiyle buluşması olan Maker Hareketi tüm dünyada hızla yayılıyor ve üç boyutlu yazıcılar ve ucuzlayan teknoloji sayesinde pek çok maker(yapıcı) kendi ürünlerini tasarlıyor, üretiyor, bir aracıya ihtiyaç duymadan fuarlarda bunları sergiliyor.
Türkiye'de de artık irili ufaklı maker fuarları düzenleniyor. Bu fuarların gerçekleşmesinde kuşkusuz Makers Türkiye ve kurucusu Ongun Tan'ın katkısı çok büyük. "Anadolu Sen De Yap" başlığı altında, Anadolu'nun dört bir yanına da Maker Hareketini taşımaya çalışan Ongun Tan'ın konuşmasındaki bir dileği beni çok etkiledi: "Silikon Vadisindeki garaj haberleri Diyarbakır'dan, Elazığ'dan, İzmir'den çıksın istiyoruz." Neden olmasın? Bunun için mucizeye gerek yok. Bunu sağlamak için eğitime, bilime yatırım yapmak, çocukların, gençlerin önünü açmak, onları teşvik etmek gerekiyor.
Forgotify
TEDxİstanbul'un bir başka ilginç ismi Tim Leberecht'ti. Konuşmasının genel konusundan bağımsız olsa da, bahsettiği küçük bir anekdot bana çok çarpıcı geldi. Paylaşmak istedim.
Yıllarca biriktirdiğim CD koleksiyonumu zaten yavaş yavaş tozlu raflara terk etmiştim ama son dönemde bu geçişi en çok hızlandıran tabii ki müzik dinleme platformu Spotify oldu. Spotify çok kısa zamanda o kadar büyüdü ki, şu sıralarda 60 milyondan fazla kullanıcısı var. Bunların 15 milyondan fazlası ise aylık ödeme yapan kullanıcı. Milyonlarca şarkıya tek bir tıkla ulaşmak mümkün Spotify'da.
Ama bu arada Spotify'ın arşivinde yer alan fakat bugüne kadar tek bir kişinin bile dinlemediği tam 4 milyon şarkının olduğunu biliyor muydunuz?
Bestecileri için hazin bir durum olsa gerek. Belki "dinlenmemişse bir sebebi vardır" diye de düşünebilirsiniz. Ama bunu kendine dert edinen bir ekip, üşenmeyip "forgotify" isimli bir servis kurmuşlar. www.forgotify.com sitesinden bu unutulmuş dört milyon (belki daha da fazla) şarkıya ulaşabilir ve o şarkılara bir şans tanıyabilirsiniz.