“GÖZLEM YAPMA” VE “MERAK ETME” İKİ KARDEŞ YETKİNLİK

Bu resim için metin sağlanmadı

Meslek hayatımın 33. yılındayım. Bu sürenin büyük bir bölümünü ülkemiz için çok önemli bir savunma şirketinde geçirdim, tasarım mühendisliğinden proje yönetimine, ekip üyeliğinden üst düzey yöneticiliğine birçok farklı görev üstlendim.  Bu tecrübelerimin yanı sıra şu anda profesyonel bir kariyer ve yönetici koçuyum.

Geçmiş yıllara baktığımda bizleri şirketlerin değerlendirirken sadece akademik olarak değerlendirdiklerini, şimdilerde sizlere çokça söylediğimiz duygusal zekaya bağlı yetkinliklerimizin söz konusu bile olmadığını görüyorum. Evet bizler sadece çalışkanlığımız ve zeka kapasitelerimizle yönlendirildik. Bunları zaten sıkça duyuyorsunuz.

Koçluğun kazandırdığı  bilgiler, farkındalıklar ve birçok değerli kitabın bana kattıklarıyla geçmişteki kendimi değerlendirdiğimde o zaman adını bile bilmediğim duygusal zekamın bende yarattığı iki yetkinliğimi farkında olmadan geliştirdiğimi ve bana çok fayda sağladığını görüyorum; “Gözlem Yapma” ve “Merak Etme”.

İş hayatınız boyunca değişik ekiplerle, yöneticilerle ve müşterilerle çalışacaksınız. Birçok ekip çalışmasına, toplantıya, konuşmalara, sunumlara, tartışmalara bir parçası olarak veya sadece dinleyici olarak katılacaksınız. Bunlar siz daha yeni bir çalışan olduğunuzda da olacak, 20 yıl sonra da olacak. Öyle zamanlar olacak ki iki saatlik bir toplantıda sizin konunuz sadece 5 dakikacık bir kısımda olacak ama siz kalan sürede o masadan ayrılamayacaksınız. Üstelik bu gibi durumlar kariyerinizin ilk yıllarında çok fazlaca olacak. İşte bu noktada benim ne yaptığımı, bu durumu başlarda farkına varmadan ama sonraları değerini keşfedince bilerek kullandığım yetkinliğimden bahsetmeliyim.

Önümde iki seçenek vardı. Ya o kalan 1 saat 55 dakikada eğer şanslıysam ve cesaretim yeterse izin isteyip çıkabileceğim, çıkamazsam da sıkılacağım, defterime bir şeyler çizeceğim, akşam nereye gitsem diye plan yapacağım, şimdi olsa cep telefonda oyun oynayacağım. Ya da etrafımda neler olup bitiyor, yöneticiler nasıl konuşuyor, durumları nasıl anlatıyor, toplantıyı yöneten kişi nasıl bir yönetim tarzına sahip, başkaları ne işler yapıyor, kim ne uzmanı gibi bütün bunları ve başka şeyleri gözledim. Neler mi kazandım? Örneğin projede bölümüyle ilgili bir sorunu anlatan bir yönetici neden azar işitirken diğerinin bundan sadece ekstre zaman alarak ilerlediğini, bir kaynak isteyen (eleman, yatırım, test cihazı, konferansa katılım aklınıza neler geliyorsa) bir yönetici eli boş dönerken diğerinin nasıl istediğini aldığını, 3 saat süren (normalden bir saat fazla bile süren) bir toplantıda hiçbir sonuç çıkmazken  bir diğerinin neden 1 saatte bir sürü kararla sonuçlandığını, hangi bölümde ne işler yapıldığını, bu işleri kimin daha iyi yaptığını, hangi sunumun daha dikkatle dinlendiğini, hangi sunumların hiç dikkat çekmediğini.

Bunlar bana ne mi sağladı? Ben sunum yaptığımda sunumum ilgiyle dinlendi, yönetici olduğumda kaynak istediğimde başarıyla aldım, ekibimle ilgili bir sorunu anlatırken kimse bana kızmadı, anlayışla karşıladı, hangi bölümden neler isteyeceğimi ve kimden isteyeceğimi hep tutturdum, yönettiğim toplantıların çoğu verimli geçti. Çünkü ben yaptığım gözlemlerle neyi nasıl yapacağımı daha önemlisi neyi nasıl yapmayacağımı öğrenmiştim. Üstelik de hiçbir ekstra emek harcamadan, tabiri caiz ise taş atıp kolum yorulmadan. Bunu  fark edince gözlem yetkinliğimi her alanda kullandım, hala da kullanırım.

Gözlemlerim esnasında bir yetkinliğim daha tetiklendi o da merak. O toplantıda duyduğum ama benim bilmediğim  bir terim, yeni bir teknoloji adı, bir konferans ismi ya da bir faaliyet alanını not alıp en kısa sürede ne olduğunu öğrenmeye çalıştım. Bunu yaptığım zamanlarda  sizlerin sahip olduğu sürekli bağlantı hali ve internet dünyasının olmadığını, bilgi için doğru kişi ve doğru kaynağı bulmanın zorluklarından bahsetmiyorum bile.  Bu merak beni öyle güzel, faydalı şekilde besledi ki. Kabul ediyorum bazen dağıldım, bazen açmazlara girdim, bazen çok çabuk öğrendim ama sonunda nasıl ve nerede duracağımı da öğrendim. Neler mi kazandım? Yeni verilen bir konunun içeriğini daha iyi biliyordum,  benimle çalışacak ekibin neler yaptığı ve nasıl yaptığı hakkında bilgim vardı, beni kandırmaları kolay olmadı, her şeyden öte  sohbetler ederken (ki insan ilişkilerinin her türlü teknolojiden, görev tanımından, süreçten çok daha üstün olduğunu yaşayarak göreceksiniz) çok işime yaradı. Bilgiçlik taslamadığımı sadece bilgi ortaklığı yaptığımı, herkesin işine saygı duyduğumu ayrıca belirtmekte fayda görüyorum.

Ben “gözlem yapma” ve “merak etme” yetkinliklerinin hep kardeş olduğunu düşündüm, birbirleriyle çok iyi geçinen, birbirlerine destek olan iki kardeş. Bu iki kardeş benim kariyer yolculuğumda hep yanımda oldular ve beni beslemek, işlerimi daha nitelikli yaparak sıradanlıkta takılı kalmak yerine fark yaratmamı, fark edilmemi sağlamak için ellerinden geleni yaptılar. Üstelik işlerimi kolaylaştırarak bunları yaptılar. Bu iki kardeş bence herkese yardım etmeye hazır, önemli olan sizin onları fark etmeniz ve yol arkadaşlığı için çağırmanız. Üstelik sizden hiçbir şey de beklemiyorlar.    

 









en sadık ve yar olan takım arkadaşları gözlem ve merak 😁

Beğen
Yanıtla
Zafer ARSLANYUREK

System Architect - Defense Systems Professional - Technical Manager

4y

Okurken, gözümün önüne bir çoğuna şahit olduğum manzaralar geldi. Deneyimin ne kadar kıymetli bir hazine olduğu, ciddi maliyetler ödemeden (hatalar yapmadan) fark edildiğinde, fark edene hakikaten fark katıyor. Bu deneyimlerinizi de fark etmeye gayret edenlere paylaştığınız için teşekkürler.

Beğen
Yanıtla
Tuncay EŞSİZ

MIS student at Bakırçay university

4y

Benim gibi genç arkadaşların daha yola başlamadan; sizin gibi tecrübeli insanların tecrübelerini paylaştığı, bir nevi yolun üstündeki önemli noktaları anlattığı, yazıları takip etmenin ve bunları hayatta aktif kullanmanın çok değerli bir rehber olduğunu düşünüyorum. Tecrübelerinizi aktardığınız için ne kadar teşekkür etsek az, zevkle okuyorum yazdıklarınızı.

Beğen
Yanıtla

Ne güzel anlatmışsınız, diliyorum özellikle benim de toplantılarda kişisel olarak ara ara yapmaya çalıştığım bu çalışma iş kalitesinde artış ve insani ilişkilerde daha iyileşme olarak devamlı yer alır. Ayrıca yöneticilerin anlattığınız çalışma biçimini zaten benimsemiş olmaları, değilse de eğitim-destek-koçluk almaları gerektiği inancındayım. Takipteyiz:)

Derya Doğan

HR Operations Specialist at Mey Diageo | EX | People & Culture | HRIS | Digital HR & Transformation MBA

4y

Kıymetli deneyimlerinizden de yola çıkarak çıkarmış olduğunuz harika bir yazı olmuş hocam bizler ile paylaştığınız için teşekkürler 🌠

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Alper Gerçek adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler