Güçlü, Akılda Kalıcı Bir Mesaj Nasıl Verilir?
Günde yüzlerce hatta binlerce mesaja maruz kalıyoruz. Bunların içerisinden çok az bir kısmı aklımızda yer ediyor. Gün içerisinde gördüklerimizin, duyduklarımızın, deneyimlediklerimizin çoğunu unutuyoruz. Değerli bilgiler, önemli detaylar beynimizden akıp gidiyor. Aslında bu iyi bir şey zira beynimizin her detayı depolama ve hatırlama kapasitesi yok. Ancak bu akış içerisinde değerli bilgilerin kalıcı olmasını sağlamak da önemli.
Burada iş mesajı alan kadar ve hatta daha fazla mesajı verene düşüyor. Bu akışta bizim mesajımızın kalıcı ve hatırlanabilir olmasını sağlamak durumundayız. Özellikle de karşımızdakini etkilemek istiyorsak… Zira rahmetli Daniel Kahneman’ın dediği gibi insanlar kararlarını alırken hatırladıklarından etkileniyorlar.
Peki bir mesajı kalıcı ve hatırlanabilir kılan nedir? Nasıl olur da karşımızdakinin hatırlayacağı şekilde mesajımızı aktarabiliriz? Bu soruların cevabı yıllarını bu konuya vakfeden University of California Davis’te profesör ve nörobilim laboratuvarının yöneticisi Dr. Charan Ranganath’ın Why We Remember kitabında saklı. Ranganath’a göre bilimsel araştırmalara ve yıllara dayanan çalışmalara göre dört taktik öne çıkıyor.
Birbirine bağlayın: İnsan beyni çok karmaşık mesajları işlemekten hoşlanmıyor. Üç-dört temel bileşeni olan bir mesaj ideal. Bu nedenle vereceğiniz mesajı parçalara ayırıp bunlar arasında bağlantılar kurun. Ranganath, kendisine yaşlandıkça hafızamızı nasıl güçlü tutacağımız sorulduğunda şöyle bir mesaj verdiğini söylüyor: “Beyin de vücudun bir organıdır. Bu nedenle diğer organlara iyi gelen şeyler ona da iyi gelir. Egzersiz yapın, iyi beslenin. Stresten ve hastalıklardan kaçının.” Ranganath bu yanıtta ilk aşamada bir tespit yapıyor ve ikinci aşamada yapılması gerekenleri ve kaçınılması gerekenleri vurguluyor. Bunları da birbirine bağlantılı bir yapıda anlatıyor.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Somutlaştırın. İster bir örnekle ister bir nesneyle mesajı somutlaştırın. Örneğin adalet gibi soyut bir kavramı algılamak zorken bir tokmak ya da terazi gördüğümüzde aklımızda hemen adalet kavramı canlanabiliyor. Mesajın içine canlı detaylar gömün. Alıcının kafasında yer edecek somut unsurlar ekleyin.
Hatırlatmalar ve geri dönüşler yapın. Beynimiz döngüleri seviyor. Mesajı verirken referanslardan yararlanır. “Biraz önce de konuştuğumuz gibi” ya da “sizin de geçen gün vurguladığınız gibi” referans kalıpları beynin geri dönüp o referansı hatırlamasına yardımcı olabilir ve mesajla bağı kurulduğunda hafızada daha güçlü yer edebilir.
Meraka oynayın. Beynimiz bilgi eksiğini kapatmayı da seviyor. Bir şeyi bilmediğimizi frak ettiğimizde merak tetikleniyor ve dopamin salgılanıyor. Basit sorular sorun. Başlıkları merak ettirecek biçimde atın. Mesajın kendisi kadar mesajı bulduracak merak sorusunu düşünün.
Bunca bilgi kirliliği arasında kalıcı mesaj vermek hiç de kolay değil. Ancak beynimizin nasıl çalıştığını anladığımızda ve bilimsel çalışmaların sonuçlarına baktığımızda ortaya çıkan bu birkaç taktik bu parazitin içinde mesajın fark edilmesine yardımcı olabilir.
YENİLİKÇİ VE HIZLI DÜŞÜNME KARAR MEKANİZMASI
4ayMesajın şekli kadar içeriği de önemli. Kısa cümleler kurarak, iletinin karşı tarafa rahatlıkla aktarılacağını ve anlaşılır düzeyde olacağını, iddia etmeden geçemiyorum. Her zaman nasıl, nerede ve ne zaman gibi sorular, beynimizin işlevselliğini daima korumaktadır. Ve de arttırmaktadır. Mesaj dil ile olduğu gibi beden ile de olmaktadır. Bazan mimikler de, dinleyicinin mesajı daha iyi anlamasını sağlar. Etkili duruş da buna örnektir. Böyle yaparak dinleyicinin gözünde, olumlu bir etki bırakırız. İzleyici/dinleyici bizi dinlemekten aşırı haz alır.
𝘗𝘢𝘴𝘴𝘪𝘰𝘯𝘢𝘵𝘦 𝘢𝘣𝘰𝘶𝘵 𝘭𝘦𝘢𝘳𝘯𝘪𝘯𝘨 & 𝘴𝘩𝘢𝘳𝘪𝘯𝘨 ✍ 𝘊𝘶𝘳𝘪𝘰𝘶𝘴 𝘢𝘣𝘰𝘶𝘵 𝘱𝘦𝘰𝘱𝘭𝘦 👁️
4ayAkilda kalmak icin "dokunmus" olmak onemli... Ve aslinda isi cok da karmasiklastirmadan kucuklugumuzdeki masallarin/hikayelerin ozunu takip etmek yeterli olabilir. Tesekkurler akilda kalacak bu ozet icin 😊
Bagimsiz Yön Kurulu Uyesi / Danışman & Koç & Mentor
4aySerdar bey, tesekkurler. İnsanlar hissettikleri seyleri unutmuyorlar.Hissetmek kadar hissettirmekte onemli. Bildiginiz yazi %7, konusmamizla %38, beden dilimizde %55 etkili. Kritik nokta neuroscience ogretisi.Yani bilinc altna hitap etmeli.Tabi ki etik değerlerle.Zira akilli beyine etki sinırlı olabiliyor. Iyi bayramlar.