GELECEK BUGÜN GELİYOR
CKO (Chief Knowledge Officer), CLO (Chief Learning Officer)’lar geliyor, geldiler.... CFO (Chief Finance Officer), CHRO (Chief Human Resources Manager)’lar gelmişlerdi, kalacaklar. Hazır olmalı, daha başkaları da geliyor. Çünkü Milenyum kuşağının çocukları büyüyor, Z kuşağını doğurmaya hazırlanıyorlar.
''Özgürlüğüne düşkün, çalışmayı pek sevmeyen, internet çağı çocukları Milenyum’lar; yeni ve farklı olanın peşinde olan, yüksek gelir düzeyine sahip, tüm dünya ile entegre olmuş, birden fazla iş ve uğraşla ilgilenen, bağımsız yapıları nedeniyle daha çok yalnız yaşayan Z kuşağına anne babalık edecekler.''
Yeni kuşakları böyle tarif ediyor fütüristler. Türk Fütüristler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı’ndan dinlemiştim, ilginç sunumdu. ‘’Tüm dünyadaki askerleri birer mucit yapsak nasıl olurdu?’’ diyen fütürist, mimari tasarımcı, endüstri mühendisi, düşünür, çağımızın Leonardo Da Vinci’si kabul edilen Jacque Fresco’dan torunlarımız için tasarladığı dünyayı dinlemek, izlemek daha da ilginçti...
Peki, Onlar nasıl yaşayacak? Parasız!
Şaka değil, paraları olmayacak çünkü para ekonomisi olmayacak. Yerine, kaynağa dayalı ekonomiyi kullanacaklar. Bütün ulusların kol kola bir arada yer aldığı, herkesin eşit derecede yaşama imkanına sahip olduğu bir sistem içinde; kaynakları ortak kullanmayı başaracaklar, hem de savaşmadan!!! Savaş olmayacak çünkü askerler o sırada fizik problemi çözüyor olacak :) Savaş ticaretine ihtiyaçları olmayacak çünkü tüm insani, egosal sorunlarını çözmüş, ahlaki ve etik değerleri maksimum seviyede geliştiği için polis, asker, politikacı ihtiyacı kalmamış, bildiğini bilen bilmediğini öğrenen olmuş olacaklar. Hayal etmesi bile güzel. Açlık yok, kıtlık bitmiş, hava temiz, toprak bereketli, su bol, istediğin kadar çalış, eğlen, öğren.
#Bizim torunlar mutlu yani :) :) :)
Onlar nerede yaşayacaklar? Adını, yerini bildiğiniz şehirler, kasabalarda yaşamayacaklar!
Şaka değil, yepyeni megapoller kurmak için şehirleri terk edecekler. Kimi kutuplarda, kimi yeraltında, kimi denizdeki -bir sözleriyle her ihtiyaçlarını karşılayan akıllı- evlerinden çıkıp; ayrışabilir kompartımanları binalara asansör olabilen manyetik trenleriyle gidecekler günlük yaşamlarına... Bizim şehirlerimizi ise açık müze olarak gezecek; ''büyük büyük dedem, ninem burada yaşamış'' diyecekler. Şaşıracak bakacaklar arabalarımıza, motor sesinin nasıl bir ses olduğunu hiç bilmeden. Üstü başı yağ, pas içinde burnunu çekerek camları silerken, aslında sıcak bir ev yahut okul özlemini içine çeken 12 yaşındaki Mehmet’in gözlerinden bakamayacaklar benzin pompasına. Bir pompaları bile olmayacak onların. Bir sözleriyle istedikleri yere havadan götüren ultra güvenli otomobilleri olacak. Bakıma ihtiyacı olduğunu kendi kendine tespit edip, servise de kendi kendine gidebilecek arabaları ile sürecekler yalnızlıklarının izini.
#Torun sevmeye giderken direksiyonda olmayacaksınız yani :)
Uzak mı geldi? Yok değil, reklamını gördüğünüz anda ayağınıza göre hazırlanıverecek ayakkabınız, beğendiğiniz renkte, yumuşaklıkta hem de, işte giymişsiniz bile. Eh belki oradaymış hissini en gerçek haliyle yaşatan 3D tele-immersion teknolojisi ile konuşmuş olacaksınız O’nunla ya, gerek de kalmayacak ayakkabı giymeye de ‘’tansiyon ilacımı almadım mı acaba bu sabah’’ diye düşünmeye de...Çünkü yerinize düşünmüş olacak üç boyutlu holigram yardımcınız. Zaten ilaca da ihtiyacınız kalmayacak ki, tüm fiziksel, genetik bilgilerinizin kaydını tutan cihazınız; o günkü ihtiyacınız olan vitamin, mineral vs’leri yüklemiş olacak bedeninize. Beyin kanaması dahi geçiriyor olsanız doktordan önce ilk müdahaleyi yapabilecek size. Yani herşey sizi insanca yaşatmaya hazır, hazırlanmış, planlanmış olacak.
Yani planlı olacak herşey. Sürekli değişen, gelişen bir plan. Bilgiyle, teknolojiyle harmanlanmış eğitimli zihinlerin planı... Nosyon Yaratıcısı, Düşünce Geliştirme Direktörü, Gen Programcısı, Bilgi Güvenliği Yöneticisi, Gerçeklik Yöneticisi, Narrowcaster’lar planlıyor olacak insanın dünyaya misafirliğini. Sorunlar çözümlere gebe, dünya yeni dünyaları doğuracak gelecekte.
İnsan ömrü iki nokta arası düz bir çizgiymiş gibi görünse de, doğum ile ölüm arasını daireye dönüştürenler dünyaya ev sahipliği yapacaklar. Misafir gibi gelmek, gitmek istemiyorsanız eğer; bugünden açın kapılarınızı çünkü ‘’müsait misiniz?’’ diye sormak için gelecek bugün geliyor...
Kung Fu Panda çizgi filmindeki bilge kaplumbağa pandaya ‘’ Dün yaşandı bitti, yarın bir bilmece, bugünse sana verilmiş en güzel armağan, kıymetini bilmek gerek’’ der. Bu filmi izlediğimizde 2. sınıf öğrencisi olan kızım da ‘’Güzel laf’’ deyivermişti!
Yetişkin dünyasına ait tüm endişe, korku, belirsizlik, yorgunluk, bıkkınlık veren duygu ve düşüncelerinizi, bir çocuğun saf bilgeliği ile sonlandırmanızı ve yaşamın her anında şimdinin gerçek büyüsünde kalmanızı diliyorum. Çünkü gelecek şimdiden bugünde :)
İyi ki varsınız...
Sevgi ve Saygıyla
Elif Çolak