GEMİ, FIRTINA LİMAN...
Gürültü ve patırtının içinde sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut… Ama kimseye teslim olma…
İçten ol, telaşsız ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları. Çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planlarının değil, başarılarının da tadını çıkar. Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. Hayattaki tek dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öylesine seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdiklerinle de yep yeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri kumsaldaki kum tanecikleri kadar bile değildir.
Aşka burun kıvırma… O çöl ortasında yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. Birincisinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olmak bile zafer sayılır. Çünkü bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme. Gençliğine yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme…
Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan, yelkenleri rüzgara göre ayarla. Çünkü Dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğin ile ilgilenir.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken kendi kendinle barış içinde ol.
Doğduğun zamanları hatırlar mısın?... Sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu. Bu nedenle öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın sen öldüğünde…
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin. Gözünle değil, kalbinle görmeye çalış ki, bütün pisliği ve kalleşliğine rağmen, dünya insan oğlunun biricik mekanıdır.
[ALINTI..]
20'li yaşlarımın başında profesyonel olarak ilk kez bir işyerine çalışmaya başladığımda bu yazı işyerinin girişin karşısındaki duvarda çerçeve içinde asılmış şekilde durmaktaydı. O kadar etkilenmiştim ki yazıdan ezberlemiştim bile.
O zaman ilk patronum olan Sayın Haslet Dizdar'ın [Proses Renk Ayrım Hizmetleri] tabiri caiz ise bana babalık yaparak fırsat vererek kendimi geliştirmemi sağlaması, güveni ve benim de aşırı çabam ve azmim ile temeli sağlam atılmış bir iş hayatı ile bugünlere kadar geldim çok şükür. Kendisine bana vermiş olduğu öğütler ve bir baba gibi yaklaşımı için Teşekkür ederim.
O dönemlerde internet olmadığı için bunu 9. yüzyılda XSENTIUS adlı bir filozof'un yazdığını sanıyorduk ama daha sonraki araştırmalarımda aslında bunun Amerikalı bir şair olan Max Erhmann'ın DESİDERATA aldı şiirinin ilerleyen yıllar içerisinde değiştirilerek bu şekilde yayınlanmış olduğunu öğrendim. Şiir, Yazıt ne olarak kabul edilirse edilsin bana göre hem kişisel hayatım için hem iş hayatım için örnek olacak nitelikte bir yazıydı sizlerle de paylaşmak istedim.
Seçil Saka