Hızlı Karar Alma - Bilgi Toplama

Evet, sorunu doğru anlama, zaman kısıtı ve aciliyet yaklaşımlarına dair kafamızda bir şeylerin oluştuğunu düşünerek yazıya devam ediyorum. Eğer henüz net değil ve soru işaretlerimiz varsa, bu yazı başlıklarına tekrar göz atıp bu yazıyı okumanız sizin için daha sağlıklı olacaktır bilgisini verdikten sonra bu yazımızın konusuna giriş yapıyorum.

Bu yazıda artık işe koyuluyoruz, çünkü karşılaştığımız karar türünü de anlamlandırmış durumdayız. Başlamadan önce ilk olarak ihtiyacımız olan bilgiye sahip olup olmadığımızdan emin olmalıyız. Bu sürece başlamadan önce biz, hatta yıllarca bir çoğu kişi, tecrübe ve sezgiye ağırlık veriyordu. Ancak bugünün karar vericileri, kullanabilecekleri veriden daha fazlasıyla karşı karşıyalar. Bu güzel bir şey, ancak veri doğruluğu ve ihtiyacınız olan veri miktarı konusunda ciddi düşünmeliyiz.

Doğruluk açısından, tüm verilerin eşit oluşturulmadığını biliyoruz. Belki bir ölçü bir şeyi yansıtır ve ona büyük bir güven duyarız. Diğer zamanlarda ise verinin içerdiği faktörler nedeniyle tam olarak ne anlama geldiğinden emin olamayabiliriz. Açık olmak gerekirse de, verileri biz belirli bir ölçüt veya metrik oluşturmak için kullanıyoruz. Daha sonrasında da bu metriklerin karar verme süreçlerinde kullanılmasını amaçlıyoruz.

Bunu daha iyi anlamak için örneklendirmemiz gerekirse, mesela sahadan gelen çok sayıda satış verisi, bir satışın kapanma oran metriğini hesaplamak için kullanılabilir. Bu da satış yöneticilerinin satış gücünü nasıl yönlendirebilecekleri ile ilgili verecekleri kararlarda yardımcı olur. Zorluk şu ki, bazı şeyleri ölçmek kolay değildir. Diyelim ki bir ürün hattını yönetiyorsunuz ve bir veya daha fazla ürün özelliğini değiştirmeyi düşünüyorsunuz. Bu değişikliği gerçekleştirirsiniz ve ardından satışlardaki etkiyi bilmek istersiniz. Satışlardaki değişikliği ölçebilirsiniz belki ancak tam olarak bu değişikliğin ne kadarının bu etkiyi yaptığını bilmek zor olabilir. Bu zor bir sorudur. Bu nedenle hedef her zaman herhangi bir ölçünün gerçekten amaçlananı ölçtüğünden emin olmak için çaba harcamaktır. Örneğin, bir üretim ortamındaki kalite ölçüsü, süreci, hattı çalıştıran insanları veya kullanılan malzemeleri mi göstermektedir? Başarılı bir ölçü, bu tür çok özgün bir soruyu yanıtlayacaktır.

Tamam, şimdi bir düşünelim, ne kadar veriye ihtiyacımız var. Bazı insanlar ne kadar çok o kadar iyi der, ancak gerçek hedef, yüksek kaliteli bir karar vermek için en az miktarda veriyi veya en az sayıda metriği kullanmaktır. Unutmayın ki yüksek kaliteli hızlı kararlar istiyoruz. Bir şeyi ölçmenin 30 farklı yolunu hayal edebiliriz, ancak bunun için 30 metriğe veya birden fazla yılda toplanan veriye ihtiyacımız olduğu anlamına gelmez. Mümkünse bir aydan daha kısa sürede toplanan 3 başarılı ölçüyü kullanmayı tercih ederiz.

Günümüzde bilgi her yerde, bu nedenle onu nasıl kullanacağımız konusunda akıllı davranmalıyız. Şu an? Neden olmasın. Şimdiden ölçülerimizi iyileştirmelere başlayabiliriz. Bu soruları kağıda yazalım ve bir sonraki karar alma durumumuza taşıyalım. İhtiyacımız olan yüksek kaliteli veri nerede? Onu düşük maliyetle hızlı bir şekilde alabilir miyiz? Başarılı bir kararı vermek için gereken minimum veri miktarı veya metrik sayısı nedir? Bu soruları zaman kazanmak ve daha iyi bir karar vermek için kullanabileceğimizi de sakın unutmayalım. Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle :)