Harran tarihi ve kümbet evleri
Şanlıurfa’nın 44 km. güney doğusunda bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi kent Harran , kendi adıyla anılan Ova’nın merkezinde kurulmuştur.
Tevrat’ta “Haran” olarak geçen yerin burası olduğu söylenir.Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari’de bulunan M.Ö.II. bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde “Har-ra-na” veya “Ha-ra-na” şeklinde rastlanmaktadır. Kuzey Suriye’de Ebla’da bulunan tabletlerde ise Harran’dan “Ha-ra-an” olarak bahsedilmektedir. M.Ö.II. binin ortalarına ait Hitit tabletlerinde, Hititlerle Mitannilerarasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki Ay Tanrısı’nın (Sin) ve Güneş Tanrısının (Şamaş) şahit tutulduğu belirtilmektedir.
Tüm bu tarihi belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Harran adı, Sümerce ve Akatça “Seyahat-Kervan” anlamına gelen “Haran-u” dan gelmektedir. Bazı kaynaklar bu kelimenin “kesişen yollar” veya “şiddetli sıcak” anlamına geldiğini de kaydetmektedirler. Gerçekten de Harran Kuzey Mezopotamya’dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktada bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Asurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biri idi. Anadolu’dan Mezopotamya’ya, Mezopotamya’dan Anadolu’ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür birikiminin oluşmasına neden olmuştur.
Fatımiler, Zengiler, Eyyubiler ve Selçuklular gibi Türk-İslam devletlerinin yerleşmesine sahne olan Harran, 1260 yılında Moğollar tarafından işgal edildi. 1270 yılında Moğollar burayı ellerinde tutamayacaklarını anlayınca Camiini, surlarını ve kalesini yakıp yıkarak kenti tahrip ettiler. Halk Mardin, Dimaşk (Şam) ve Haleb’e kaçtı. Etraftaki göçebeler tarafından işgal edilen tarihin bu altın şehri bir köy haline geldi ve o muhteşem günlerine bir daha geri dönemedi.
1518 tarihli tapu tahrir defterlerinden, Osmanlı döneminde Harran’ın 250-280 nüfuslu bir köy olduğu anlaşılmaktadır.
Cumhuriyet döneminde Akçakale İlçesi’ne bağlanan Harran, GAP Projesinin Bölgeye getireceği canlılık göz önüne alınarak 1987 yılında çıkartılan bir kanunla ilçe haline getirilmiştir.
Harran'la özdeşleşen Kümbet Evlerin çoğunluğu hala mevcudiyetini korumaktadır. Harran'daki evlerinin kubbe kısımlarının tuğla ile örtülmesinin iki sebebi vardır. Biri, bölgenin çöl olmasından dolayı ağaç malzemenin bulunmayışı, diğeri ise, Harran'da bol miktarda bulunan tuğla malzemesidir.
Evlerin yüksekliği içerden en çok 5 metreye varan kubbeler, 30-40 tuğla dizisi ile örülmüştür. Örgüleri balçık sıva ile bağlanan kubbe ve duvarlar, içerden ve dışarıdan yine bu harçla sıvanmıştır. Harran evleri bölge iklimine uyumlu olarak yazın serin kışın sıcaktır.