İşe Girerken Verimli Birey ve İşletme
Yeni bir işe girmek ya da iş değiştirme sizi farklı bir organizasyonel yapının içine sokar. Hayal ettikleriniz ve yaşadıklarınız sizin için ideal bir iş olup olmadığının göstergesi olmaktadır. Bu göstergeler kişiden kişiye değişmekle beraber İşletme ile sizin aranızdaki bağın ne kadar canlı veya cansız hatta zombileşmiş olduğunu açıklar. Bu durumun iyi şekilde ilerlemesi adına öncelikle işletlemenin bu konuda bir ilerleme kaydetmesi gerekmektedir.
İşletme öncelikle yeni başlayan çalışana iyi ve kaliteli oryantasyon eğitimi vermelidir. Bu oryantasyon sürecinin şekillenmesi için işletme iyi bir şekilde misyon ve vizyonunu aktarmalıdır. Çalışan, adaylar arasından nasıl veya niye seçildiği iyi şekilde idrak etmelidir. Böylelikle seçilmiş kişi olarak devam edeceği yeni iş hayatında kendini geliştirebileceği fırsatları değerlendirmeli ve işletmeye hangi konularda nasıl yararlı olacağını tespit etmesi konusunda destek almalıdır.
İşe başlayan her kişi aslında kültür şoku yaşamaktadır (Cascio, 1992, ss.255). Bu şoku azaltmak için etkili bir oryantasyon planı yapılmalıdır. Çünkü işe başlayan kişi, öğrenmede cesaretsizlik, iş arkadaşlarının onu dışladığı duygusu, görevin fiziksel şartları uyması, iş tecrübesi ve iş ilişkisinin yokluğu, yalnızlık duygusu hakimiyeti gibi sorunlarla karşılaşabilir (Uslu, 2005, ss.85). Bu sorunlarla karşılaşmamak için işletmeye ait departmanların daha çok bu konu görev üslenmesi gerekmektedir. Bu görev daha çok İnsan Kaynakları’na düşmektedir.
Özetle, yapılacak işin önemli olduğunu hissettirmek.Örgüt ve işleyiş içinde çalışanın bir yeri olduğu göstermek ve farkındalık yaratmak. Kişinin adaptasyon sağlamasını kolaylaştırarak hem işletmenin hem de kişinin kazan – kazan mantığıyla işini sevmesi ve yerine getirmesi sağlanabilecektir. Böylelikle kişi hem kendi hem de işletmeye karşı sorumluluklarını yerine getirecektir.