İşiniz Kişiliğinizin aynasıdır. Peki, o aynaya hiç baktınız mı?

İşiniz Kişiliğinizin aynasıdır. Peki, o aynaya hiç baktınız mı?

Siz bir öz geçmiş değilsiniz, siz yaptığınız işinizsiniz.

Çocuklara sorulan ilk sorulardan biridir büyüyünce ne olacaksın? Peki, siz çocukken bu soruya verdiğiniz cevapları hatırlıyor musunuz? Ya da hatırlasanız bile kaçınız çocukluk hayallerini gerçekleştirebildi? Gerçekleştirebilenler şuan mutlular mı? 

Kişilerin öz benlik ve farkındalık çalışmaları yapmaları bu yüzden çok önemlidir. Kendi kimlik markamızı yaratma yolculuğumuzda kişiliğimizle ile örtüşen değerlerle, samimiyetimizi koruyarak başarıya ulaşabiliriz. Bulunduğumuz ortamlar, iş ve aile çevremiz fazlasıyla davranışlarımıza yön verir. Meslekler de bu anlamda kişilere farkında olmadan kimlik özelliklerine şekil vermektedir. Örneğin bir mühendis hayatında karşısına çıkan sorunlara da analitik açıdan yaklaşma eğilimi gösterir. Avukatlar çok fazla olumsuz örnekle karşılaştıkları için hayata karşı daha şüpheci ve temkinli olma eğilimindedir. Bu durum için genelleme yapılmamakla birlikte, sosyologların belirttiğine göre ağırlıklı olarak toplum arasında sıklıkla gözlemlendiği ön görülerek bir çok örnekle çoğaltılabilir. Bu olguya etken bir çok durum bulunmaktadır. Genel hatlarıyla gözlemlediğimizdeyse hepimiz hayatımızdan bir çok örnek verebiliriz.

Her şeyden önce bir işte çalışmak, sadece bir gelir elde etmenin ötesinde, statü oluşturmak, kimlik duygusu geliştirmek ve saygınlık öğesi olarak insan yaşamı içinde önemli bir yere sahiptir. Çalışan insanlar, yaşamlarının büyük bir bölümünü iş yerlerinde geçirmektedirler. Çalışma hayatına atılan bir insan ilk olarak kendi kişilik yapısıyla örgüt içinde yerini alır. Kendi kişilik yapısıyla yapacağı iş ve içinde yer aldığı örgüt uyum içinde olduğu taktirde bireyin iş yaşamındaki başarısı yükselir. Kişi, iş yaşamında üstleneceği rolü benimseyerek sosyalleşme sürecinde çalışma hayatına hazırlıklı olduğu taktirde, örgüt amaçları ile bireysel amaçları arasında bütünlük sağlamak kolay olacaktır. Zira bu süreçte bireye kazandırılan yeni yetenekler, bilgi ve beceriler sadece bireyin çalışma hayatında değil, özel yaşamda da kullanabileceği ve davranışlarını şekillendirebileceği hususlardır. Bu doğrultuda bireyin kişiliğinin gelişimine de katkıda bulunur. Kısaca iş çevresi, bireyin kişilik özellikleri üzerindeki etkilerini artırmaktadır. Kişiliğin, bireyin çalıştığı işi ve çevresini algılamasında ve değerlendirmesinde önemli bir etkisi vardır. Psikologlardan yapılacak alıntılar göz önünde bulundurulduğunda karşılaştırmalı psikoloji bu konu üzerinde durmaktadır. Bireyin davranışları, onun içinde yaşadığı ortam ve çevresindeki bireyler arasındaki sürekli etkileşim sonucu oluşması nedeniyle bireyin kişiliği iş çevresinden etkilendiği gibi aynı zamanda da birey kişiliği ile iş çevresini etkiler. Örneğin uyumsuz kişiliğe sahip bir birey, örgüt ortamını ve çalışma ortam barışını olumsuz etkilerken; aynı şekilde uyumlu bir kişide, örgüt ortamını ve çalışma ortamını başarılı şekilde etkilemektedir.

Aile ve iş çevresi dışında kişinin arzuları, eğilimleri, biyolojik ihtiyaçları, hatta geldiği ırklar veya coğrafi bölgeler yanında dış dünyanın alışkanlıkları, ekonomik düzeyi, hukuksal ve ahlaksal kurallar, yasa ve ilkeler de kişilik üzerinde etkide bulunur. Bireyin genetik özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda iş hayatındaki tercihleri bize kişiliği hakkında önemli ip uçları verir. Kişilik özelliklerine göre iş tercihleri yapabilen bireylerin başarısı yükselecektir. Bu yüzden de işimiz, iş yapma şekillerimiz kişiliğimizin aynasıdır. Bu doğrultuda başarı hedeflerimizi belirlerken yaptığımız iş ile kişilik uyumumuzu sorgulamalı ve buna göre stratejik planlamalarımızı yapmalıyız. Başarı şans eseri gelmez, gelse de sürdürülemez bunu unutmayın. 

 Kaynakça: 

  • Prof. Dr. Serpil AYTAÇ ; İnsanı Anlama Çabası, Ezgi Yayıncılık,
  • Prof. Dr. İlhan ERDOĞAN; İşletmelerde Davranış, Beta Yayınları




Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler