İkiz sözleşmeler gölgesinde
İkiz sözleşmeler gölgesinde
Barzanî'ye ateş püskürürken; onu ikiz sözleşmeler gölgesinde serinletiyoruz ve umutlandırıyoruz. Aslında Ortadoğu'da olan ABD'nin iki ileri bir geri stratejisidir.
Barzanî'nin Kritik MGK toplantısından 9 gün önce 13 Eylül 2017 tarihli Yeni Mesaj Gazetesinde "Bu kanunlar niçin kaldırılmıyor?" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Madem Kuzey Irakta bağımsız bir oluşuma karşıyız, madem bölünmeye karşıyız, madem üniter yapıdan yanayız; o zaman 4867 sayılı Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun ile 4868 sayılı Medenî ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanunu kaldırmamız gerektiği vurgulanmıştı.
Zira söz konusu ikiz sözleşmelerde “Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir”, Bütün halklar doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir”, bu da yetmezmiş gibi “taraf bütün devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösteri” gibi hem Lozan'daki azınlık tanımına zarar veren hem de üniter yapımıza tehdit oluşturabilecek hükümler vardır. Daha açık bir ifade ile Barzanî'nin çok sert bir şekilde kınadığımız söylemleri, imzaladığımız ikiz sözleşmelerde var.
İstanbul Barosu, 13.06.2003 tarihinde kamuoyuna yaptığı duyuruda: "Her iki sözleşmenin 1. maddesinin 2. bendine göre Türkiye; halklara göre ekonomik parçalara bölünecektir." "İkiz Sözleşmeler", ulus devletimizi ve egemenliğimizi tehdit eden yasalardır." demiştir. Dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosunun ikiz sözleşmelerle ilgili hukuki değerlendirmesi çok önemlidir.
Tüm dikkatler, ikiz sözleşmeler gölgesinde toplanan son MGK toplantısındaydı. Zira Türkiye İKBY’nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumu "ulusal güvenlik” meselesi olarak kabul ediyor. Bu yüzden MGK toplantı sonuçları merak ediliyordu. Acaba MGK toplantısından Barzanî'ye somut cevap olarak; ikiz sözleşmelerin kaldırılması yönünde tavsiye kararı çıkacak mıydı ? MGK'da Barzanî'nin bağımsızlık çabalarına karşı çıkarken; Barzanî'nin uluslarası alanda elini güçlendirecek böyle hükümlerin kendi mevzuatımızda olması kabul edilemez bir çelişkidir.
Toplantı sonrası kamuoyuna yapılan açıklamada: İKBY’nin 25 eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliği ve kabul edilemezliği belirtilmiştir. Yine Irak’ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü vurgulanmıştır. Bu referandumun yapılması halinde uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımıza vurgu yapılmıştır.
Bu referandumun yapılması halinde uluslararası anlaşmalardan doğan hangi haklarımızı kullanacağız ki ? İmzaladığımız ikiz sözleşmelerle kendimize bu alanda hak mı bıraktık ? Bilakis kendimize yükümlülük yükledik. BM bize: "İmzaladığınız ikiz sözleşmelere uyun" derse uluslararası hukukçularımız nasıl bir çıkış yolu bulacak ? İkiz sözleşmelere uymasak uluslararası hukuka aykırı davranmış olacağız. Uysak bölünmenin önünü açmış olacağız.
Kaynak: Bu makale Yeni Mesaj Gazetesinde yayınlanmıştır.