İletişimde "3"ün Gücü

İletişimde "3"ün Gücü

İletişim becerilerimizi geliştirmek, profesyonel kariyerimizden özel hayatımıza kadar birçok alanda yardımcı olur. Ortalama 100 bin dijital sözcüğe maruz kaldığımız günümüzün telaşlı dünyasında, bilgiyi hızlı ve doğru bir şekilde iletmek için iyi iletişim becerileri gereklidir.

Etkili bir iletişimin en önemli unsurlarından birisi de hikayeleştirmeyi ve retorik (hitabet) sanatını kullanmaktır. Antik Yunan’dan günümüze kadar gelen retorik tekniklerinden belki de en önemlisi Tricolon veya Hendiatris denilen üçleme tekniğidir. Retorik sanatının kuramcılarının bildiği gibi ne söyleneceği kadar nasıl söyleneceği de önemlidir.

Sezen Kutluay, "Üç'ün Sihri" yazısında bu tekniğin hayatımızın her alanına nasıl sirayet ettiğini paylaşır: Dünyaca bilinen hikayelerde ve masallarda üç rakamının sıklıkla kullanılması tesadüf değildir. Üç Silahşörler, Alaaddin’in üç dilek hakkı, gökten üç elma düşmesi… Aynı şekilde dünyanın en ünlü markaların isimlerinden birçoğunun kısaltması şu şekildedir: KFC, DHL, ING, UPS, IBM, SAP, CNN, BBC, MTV… Birleşik Krallık, Fransa, Arjantin, Rusya gibi pek çok ülkenin bayrağında üç renk vardır. Olimpiyat sloganı Citius, Altius, Fortius’tur (Daha hızlı, Daha yüksek, Daha güçlü). Fransız Devrimi’nin sembol cümlesi, “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik”tir. Ve pandemi döneminde sıkça duyduğumuz “maske, mesafe, hijyen” hepsi üçleme şeklindedir.

Bunun sebebi psikolojik olarak, beyinlerimizin hayatta kalma mekanizması olarak örüntü tanımada ustalaşmasıdır.  Örüntü tanıma süreci, duyularınızdan alınan bilgilerin beyinde önceden depolanmış bilgilerle eşleştirilmesini içerir. Kalıplar, beynimizin doğal dünyadaki kaostan bir düzen oluşturmasına ve bundan sonra ne olacağına dair tahminler ve kurallar koymasına izin verir. İnsan zihni, kısa süreli ya da işleyen bellekte sadece üç "parça" bilgiyi biriktirebilir. Listeye daha fazla madde eklendikçe daha az şeyi aklında tutmaya başlar. Dört maddeyi hatırlamak üçten daha zordur. Beş madde daha da zordur. Bu nedenle üçleme etkili bir söz tekniği olarak iletişimde sıkça kullanılmaktadır.

Eskiden bu yana liderler “üç”ün gücünü bildikleri için konuşmalarında bu tekniği kullanıyorlardı. Roma imparatoru Julius Caesar’ın “Veni, vidi, vici" sözü, ABD başkanı Barack Obama’nın seçim sloganı “Evet, biz yapabiliriz” ve Tony Blair’in “Önceliğimiz eğitim, eğitim, eğitim” bu tekniğin en iyi örneklerindendir. Steve Jobs’un iPad 2’nin sunumunda söylediği üçleme de hâlâ hafızalarımızdadır: “Daha hafif, daha ince, daha hızlı!” 

Liderler olarak sizler de stratejilerinizi, hedeflerinizi veya beklentilerinizi aktarırken üçleme tekniğini kullanırsanız mesajınız dinleyenler açısından daha akılda kalıcı olacaktır.

Deneyimli satışçılar da doğaçlama bir yetenekle “üç”ün gücünden yararlanırlar. Ürünlerini veya hizmetlerini anlatırken ayrıntılara girip her şeyi anlatmak yerine üç kelimede özetlerler. Bu anlatımlarını daha çekici hale getirirken aynı zamanda bir ritim duygusu kazandırdığı için müşteri açısından akılda tutması daha kolay olur.

Sunumlarda da sıklıkla üçlemenin kullanıldığını görürüz. Hatta Carmino Gallo “Ted Gibi Konuş” kitabında iyi konuşmalarının üç sütundan oluştuğunu, konuşmacıların 18 dakikayı bu üç sütunun üzerine kurduğunu söyler. Sizler de sunumlarınızda monotonluğu kırmak ve etkili bir sunum için üç ana mesaj üzerinden gidebilir veya çekirdek mesajınızı üç kelimeyle aktarabilirsiniz.

Özetle ister iş hayatında olsun, isterse özel hayatta anlattıklarınızın akılda kalmasını istiyorsanız bu tekniği mutlaka uygulamanızı tavsiye ediyorum. Ve yazıyı 3'ün Gücü kitabından François Bourillon’un sözüyle bitirelim istiyorum. “Bu dünyada sizden geriye üç şey kalır: Başkalarına öğrettikleriniz, ellerinizle yarattıklarınız, çevrenize yaydığınız sevgi…”



Adem KEVEN

Öğretmen ve Yazar

2y

Harika, harika harika...

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler