Kendini Etiketle
Sosyal medya fikirleri, görüşleri, deneyimleri ve gözlemleri paylaşmak için daha akıcı bir yol olarak ortaya çıkarken aslında yeni bir iletişim dönemi başladı. Yazdık, okuduk, beğendik, paylaştık, yorum yaptık. Kendimizi hiç hayal etmediğimiz şekillerde etkilenmeye ve etkiye açtık. Suyun geçişine izin vermeyen bir engel gibi, sosyal medya da aslında adeta hayatlarımıza getirdiği bu yeni kalıpla birlikte bir daha asla değişime geçiş vermeyecekmiş gibi görünen bir engel oldu. Bilmem farkında mıyız?
Sosyal medyada, nasıl göründüğümüz üzerine odaklanıyoruz. Hatta, kendimizi, nasıl göründüğümüzü değiştiriyor ve bu değiştirmenin aslında yaşamsal bir önem taşıdığını fark edemiyoruz. Böylece, nasıl olduğumuzdan çok nasıl göründüğümüzün anlamlı olduğu bu evrene sürekli yeni kaynaklar yaratarak kendi varoluşlarımızı, kendi uzmanlıklarımızı bilmek ve kabul etmek yerine bu kaygan zeminin içinde sürekli aynı yerde dönüp dolaşıyoruz.
Gerçek dünyada, kendimizi kendi gözümüzle göremediğimiz, kendimizi ancak başkalarının gözünden görebildiğimiz fikri sosyal etkileşimde önemli bir söylemdir. Duygumuzu, ifademizi, davranışımızı, tavrımızı, beceri ve yetkinliğimizin nasıl bir etki yarattığını ancak başkalarının bize verdiği önermeler yoluyla fark ederiz. Karşımızdaki kişi bize ayna olur. Bu ayna olma durumu aslında bizlerin kendimizle ilgili farkındalıklara, gelişim olasılıklarına yönlenmemiz için bir fırsattır. Ancak sadece dışardan içeriye değil, içerden dışarıya doğru da farkındalık gelişir. Kendini tanımaya ve geliştirmeye çalışan, okuyan, deneyime açık ve sürekli öğrenen birey kendini bilme duygusuna sahip olacaktır. Kaldı ki , zaman zaman kendimizi (kendimiz hakkında) etkilemekte başarısız oluruz. “Bunu hedefliyorum" demek, "başardım” demek, “bu konuda iyiyim” demek, “aferin bana” diyebilmek neden bu kadar zor gelir acaba bizlere?
Zamanın yeni ruhu (Zeitgeist) yani sosyal medya, tamamiyle güçlendirilmiş bir hatadır. Zaman içinde başkaları tarafından fark edilmeye, başkaları tarafından tanınmaya, başkaları tarafından beğenilip önemsenmeye ve çember oluşturma zihniyetine o kadar alıştık ki -kısmen rutinimizi bu konuya adadık- işimizden çok çevremizi düşünür olduk, kendi bakış açımızı zayıflatmaya başladık. Avatarlarımıza sıkı sıkıya bağlandık ve hayatımızın pek çok alanında potansiyelimizi sınırlar olduk. Tüm bilgi ve tavsiye kırıntıları ile bile yine de yerimizden kıpırdamak zor geliyor çünkü her şey önümüzde ve biz bu herşeye bağımlı olduk. Aslında kendi bilgilerimiz olduğu, kendimiz konusunda uzman olduğumuz halde, otobüs durağında durup asla tam olarak ortaya çıkmayan otobüs gibi bir fikir değişikliğini beklemek zorunda kalıyoruz.
Yaşamlarımızı bizimle birlikte yönlendirecek bu yetenekli kalıp evrenin hayati bir önemi var. Anlarımızı kaydediyor, yanlış anlamalarımızı danışıyor, ilgi alanlarımızda bolca zaman geçiriyor ve gerçek beni, kendimizi ihmal ediyoruz. Kendimi , 1984 George Orwell romanında görür gibiyim. 33 yaşında, 2024 model bir kalıbım tek düze yürüyen. Sosyal medya olmadan varolamıyorum.
Benlik algımızı değiştirmek neredeyse mikroskobik derecede yavaş bir büyüme ve gelişme sürecidir. Bir gün tümüyle farkındalık kazanana kadar yavaş yavaş değişiriz. O ana kadar bu değişim sessizdir ve bir yandan da bölünerek büyür. Bu değişim sürecinde takılıp tökezleyebilir, kimse görmeden devam ederiz. Genellikle kendimizle ilgili eski bir değerlendirmeye saplanabiliriz, bugün yerine düne dair kalıplar bulmak konfor alanında olmakla eş değerdir. Oysa geleceğe dair hedefler koymak kadar daha iyi bir odaklanma yatırımı düşünemiyorum.
Belki de bizi geride tutan, kendimize karşı içten olan bağlılık duygusunun eksikliğidir. Vizyon, hatta belki de umut eksikliğidir. Sürekli olarak dikkatimize sunulan şeyleri öğrenmek, uygulamak ve adapte olmaya fazlasıyla alışmadık mı? Ancak gerçek mücadele ve hayatta kalmanın kök duygusu, kendi biricik varlıklarımızdan gelen sesi dinlemek, neler başardığımıza ve başarabileceğimize dair potansiyeli keşfetmek değil midir?
LinkedIn tarafından öneriliyor
Kendinizi Etiketleyin
Kendinizi etkileyin!
Influence Yourself - Etoile in *
Sevgiyle
Ca