Konkordato nedir, konkordato nasıl alınır?

Konkordato nedir, konkordato nasıl alınır?

Son zamanlarda oldukça sık konuşulan bir konu olan konkordato, ödeme güçlüğü içerisinde olan borçluların korunmasını hedefleyen bir uygulamadır. Bu uygulamadan yararlanmak isteyen borçluların, konu hakkında yasalarla belirlenen şartları sağlaması gerekmektedir. Ticaret mahkemelerinin onayı ile geçerli kılınan konkordato anlaşmaları, borçluların iflastan kurtulmaları için etkili bir yoldur.

 Konkordato Nedir?

Ticaret yaşamında bazen çeşitli nedenlerle ekonomik yönden zor duruma düşülmesi, olası bir durumdur. Bu duruma düşmüş olan borçluların, ödemekle yükümlü olduğu borçlarını belli bir plan dahilinde ödemelerine yardımcı olan anlaşmaya konkordatoadı verilmektedir. Yapılan bu anlaşmaya göre alacaklılar, borçludan alacakları ödemeyi belli taksitlere ve vadeye bölerek tahsil etmektedir. Hatta yapılan anlaşmanın niteliğine göre borcun indirim yapılarak tahsil edilmesi de mümkün olabilmektedir. Bu anlaşmanın temelinde, borçluların iflasa düşmemesi, ticari itibarlarını kaybetmemelerini sağlamak, aynı zamanda alacaklı tarafın da alacağını uygun koşullarda temin etmesini sağlamak yatmaktadır.

 Konkordatonun Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Konkordato sözcüğü İtalyancadan gelen bir sözcük olup, “iflas erteleme” anlamına gelmektedir. Buna göre konkordato ilan eden borçlular, borçlarını daha kolay bir şekilde ödeme şansına sahip olabilirler. Bununla birlikte borçlunun yasal takibe düşen borçları hakkında verilen tüm takip kararları durdurulacaktır. Bu borçlunun sahip olduğu gayrimenkullere ve mallara herhangi bir şekilde haciz getirilemeyeceği gibi bankalarda bulunan maddi değerlerine de kesinlikle el konulması söz konusu değildir. Ayrıca bu uygulamanın en büyük avantajı, borçlunun sahip olduğu ticari kariyerinin ve itibarının zedelenmemesidir.

İflas etmekten kurtulan borçlular konkordato almaksayesinde, iyi niyete sahip olduğunu kanıtlamış olur. Yani borçlarını, gerçekten de maddi olumsuzluklar yüzünden ödeyemediği ve borcuna sadık olduğunu kanıtlayan borçlular, bu sayede alacaklılarının nazarında da iyi bir noktada olacaktır. Genel itibari ile olumlu ve yararlı bir hukuki eylem olankonkordato bazı borçlar için birtakım dezavantajları taşımaktadır. Örneğin rehinli borçlar söz konusu olduğunda konkordato almakbazen güç bir hal alabilir.

Rehinli, yani alınan bir borç karşılığında herhangi bir malın ipotek edilmesini içeren borçluların alacakları, bu süreçte talep edilen borçlardan indirim ve vade konularına sıcak bakmayabilirler. Çünkü rehinli borçların alacaklıları, bu sürece başvurmasalar da, borçlarını ipotek edilen mal ile karşılayabilirler. Bu şekilde borcun temini, alacaklı için çok daha pratik ve hızlı bir yöntem olacağından, bazen bu tür borçlarda konkordato çözüm olmayabilir. Dolayısıyla borçluların bu dezavantajı yaşamaması için, alacaklılarının durumunu gözden geçirmeleri tavsiye edilmektedir.

Konkordato Kimlere Verilir?

Son günlerde üzerinde oldukça konuşulankonkordato almak konusunda ilk olarak akıllara şirketler yani tüzel kişiler gelmektedir. İflasın eşiğine geldiğini hisseden ve bu konuda önlem almak isteyen şirketler, borçlarının ertelenmesini vadesinin uzatılmasını veya bu borçlardan belli oranlarda indirim yapılmasını talep ederek, yaşadıkları bu durumu olumlu bir hale dönüştürebilir. Ancak bu uygulama yalnızca şirketler adına değil gerçek kişiler adına da yapılabilmektedir. Yani gerçek kişiler de konkordato başvurusunda bulunabilirler. Bu hukuki uygulama, genellikle borçlular tarafından talep edilen bir konudur. Fakat istenildiği takdirde alacaklılar da borçluları hakkında konkordato talep edebilirler.

 Konkordato Başvurusu Nasıl Yapılır Ve Değerlendirilir?

Bu başvurunun hatasız bir şekilde yapılabilmesi için bir konkordato avukatıile başvuru sürecini düzenlemek yerinde olacaktır. Başvuru için gereken merci Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Borçlunun ikamet adresine veya iş yerinin bağlı bulunduğu adrese bağlı bir Asliye Ticaret Mahkemesine başvurmak ile süreç başlatılmış olacaktır. Başvuru sırasında hazırlanan dilekçe, süreçte etkin bir role sahiptir. Bu dilekçenin bir konkordato avukatı ile hazırlanması önemlidir. Yeterince açık ve gereken koşullara sahip olmayan dilekçeler, mahkeme tarafından reddedilebilir.

Başvuru sırasında dilekçe ile birlikte şirketin bilançosuna da ihtiyaç duyulmaktadır. Mahkeme tarafından bu talebin onaylanması için şirketin finansal durumunun incelenmesi gerekecektir. Bu sebeple bilançonun şirketin son dönemlerdeki mali durumunu açıkça gösteren, usule uygun bir bilanço olmasına dikkat edilmelidir.

Başvurunun değerlendirilmesinde, borçlunun mal varlıklarının, borçlarının en az yüzde 50’sini karşılamaya yetip yetmediği değerlendirilen konulardan biridir. Yapılacak anlaşmaya göre borçlunun, ödemesi gereken borçların en az yüzde 50’lik bir kısmını ödemesi gerekecektir. Yapılan değerlendirme, hem borçlunun hem de alacaklının mağdur olmayacak bir şekilde karara bağlanmasını sağlamaktadır.

Başvuru sürecinin olumlu sonuçlanmasını etkileyen bazı unsurlar bulunmaktadır. Buna göre, başvuru yapan borçlunun gerçekten de iyi bir niyet ile konkordato talep ettiğinin kanıtlanması gerekir. Bunun için borçlunun mali kayıtlarının incelemesi tüm detaylarıyla yapılacak ve gerçekten de maddi açıdan iflasın eşiğine geldiğinin kanıtlanması gerekecektir.

Bu süreçte borçlunun şirketine ait tüm defterleri ve mali kayıtları usulüne uygun bir şekilde tutup tutmadığı da yetkililer tarafından araştırılacaktır. Bununla birlikte alacaklılarına karşı herhangi bir zarar veren davranışının bulunmaması da başvuru sürecinin olumlu bir şekilde geçmesi için değerli kriterlerdir. Bahsedilen tüm bu kriterler, borçlunun dürüst ve iyi niyet sahibi olduğunun kanıtı olarak kabul edilmektedir.

 Konkordato Anlaşması ve Sonrasındaki Süreç

Kararın olumlu çıkması halinde borçlu ile birlikte konkordato avukatıve konkordato komiseri adı verilen görevli, alacaklılarla birlikte anlaşma yoluna gitmektedir. Alacaklılar, şirketin iflas etmesi gibi bir durum söz konusu olduğunda, alacaklarını tamamen kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Bu nedenle en azından borçlarının bir kısmını, bu anlaşma sayesinde alabilme şansına sahiptirler. Dolayısıyla bu tür anlaşmalar genelde olumlu sonuçlanmaktadır.

Konkordato ilan eden şirketlere tanınan süre 3 aydır. Ancak bu sürenin 2 ay daha uzatılma durumu vardır. Bu beş aylık süre, kanunlar nazarında “geçici süre” olarak tanımlanmaktadır. Sonrasında mahkeme tarafından borçluya 1 yıllık bir kesin süre tanınmaktadır. Konkordatonun en uzun süreci 2 yıl 5 ay olarak belirlenmiştir.

Av. Mustafa Kemal Batur

https://www.batur.av.tr/blog-post/konkordato-nedir-konkordato-almak-ve-konkordato-avukati



Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Mustafa Kemal Batur adlı yazarın diğer makaleleri

Diğer görüntülenenler