Londra, Frankfurt ve Suudi Arabistan temaslarımız: Küresel bir dönüşüm yolculuğunun en önemli yolcularından biriyiz

"Gözlerimizi kapayıp tek başına yaşadığımızı farz edemeyiz."

Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiğim sözlerinden birisi… Tarih boyunca kıtalar ve kültürler arasındaki geçiş noktası olmuş ülkemizin, geçmişte olduğu gibi gelecekte de toplumsal refah ve rekabet gücünü artırma formülünün, dünyadaki önemli gelişmelerle bütünleşmek olduğuna inanıyorum.

Amacımız fırsatları ve riskleri değerlendirerek geleceği şekillendirmek

TÜSİAD için de bu ilke, yarım asrı aşkın süredir kararlılıkla sürdürdüğü misyonda kendisini gösteriyor: Küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye. TÜSİAD olarak bu misyonumuzu yerine getirebilmek için ülkemizde olduğu gibi uluslararası alanda da önemli çalışmalar yürütüyoruz. Tüm bu çabalar, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla birçok farklı alanı kapsıyor. Kurduğumuz ağlarla ve yaptığımız düzenli temaslarla, uluslararası iş dünyası gündemini yakından takip ediyoruz. Özellikle dijital ve yeşil dönüşüm konularında Türkiye’nin önündeki fırsatları ve engelleri değerlendirerek, bu alanlardaki gündemin şekillenmesine katkıda bulunuyoruz.

Seyahat, zihnin gençlik pınarıdır

Bu çerçevede, son iki ayda önemli ziyaretler gerçekleştirdik. Londra, Frankfurt ve Suudi Arabistan ziyaretleri, küresel iş dünyası ile daha güçlü ilişkiler kurma ve Türkiye’nin dijital ve yeşil dönüşüm yolculuğunda önemli adımlar atma fırsatı sundu. Seneca “Seyahat, zihnin gençlik pınarıdır” diyor. İş dünyamızın kolektif zihnini tazeleyeceğine inandığım bu ziyaretlerden izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Londra’da gerçekleştirdiğimiz üst düzey temaslarda, Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin geliştirilmesi ele alındı. Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması (STA) Baş müzakerecisi İlaria Regondi ile biraraya gelerek iki ülke arasındaki STA’nın güncellenmesi sürecinde Türkiye’nin önceliklerini vurguladık. Ziyaretimiz kapsamında düzenlenen TÜSİAD Londra Ağı resepsiyonunda, Birleşik Krallık Yatırım ve İş Dünyasından Sorumlu Devlet Bakanı Lord Dominick Johnson’ın katılımıyla önemli görüşmeler gerçekleştirdik. İngiltere’de yerleşik Türk girişimciler ve uluslararası firmalarda görev yapan üst düzey temsilcilerle bir araya geldik. Ayrıca, Birleşik Krallık’taki muadil örgütümüz CBI ile görüşmeler yaparak, Türkiye-Birleşik Krallık ticaret ve yatırım ilişkileri, küresel tedarik zincirlerinde Türkiye’nin rolü ve STA müzakerelerindeki ana başlıkları ele aldık.

Frankfurt ziyareti, bu yıl Türkiye ile Almanya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yıldönümü olması nedeniyle de özel bir anlam taşıyordu. Frankfurt’ta katıldığım Türk-Alman Ekonomi Zirvesi’nde, Türk-Alman ilişkilerinin önemine vurgu yaptım. Avrupa Birliği, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı ve bu ticaretin büyük kısmı Almanya ile yapılıyor. İklim krizi tehdidiyle karşı karşıya olduğumuz bu çağda, dijital teknolojilerin yeşil bir geleceği mümkün kılacak en önemli araçlar olduğunu ve ikiz dönüşüm olarak adlandırılan dijitalleşme ile sürdürülebilir kalkınmanın birbirini tamamlayan süreçler olduğunu vurguladım. TÜSİAD olarak Almanya’daki muadil kuruluşumuz BDI (Alman Sanayi Federasyonu) ile Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope’un üyesiyiz. 2003 yılından bu yana Berlin’deki Temsilciliğimiz ile başta BDI olmak üzere Alman özel sektör kurumları ve resmi kurumları ile yakın ve düzenli temaslarla kurumsal görüş alışverişi gerçekleştiriyoruz. Ayrıca TÜSİAD’ın girişimiyle 2013 yılında Berlin’de hayata geçirilmiş olan Berlin Bosphorus Girişimi’nin (BBI) ile Türkiye’nin AB entegrasyon sürecinde sivil toplum boyutunun güçlenmesi, Türkiye ve Almanya arasında ekonomik alan başta olmak üzere ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla çeşitli projeler gerçekleştiriyoruz.

Son olarak, Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette 3 gün boyunca Bakanlıklar, iş dünyası ve Suudi Arabistan’ın önde gelen aileleri ile verimli ve kapsamlı görüşmeler yaptık. Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu çerçevesinde başlatmış olduğu projelerin sunduğu fırsatlar ve yatırım teşvikleri hakkında bilgi aldık. Türkiye ve Suudi Arabistan, yüksek üretim kapasitesine ve büyük pazarlara sahip iki ülke olarak, ekonomik işbirliğimizi derinleştirmek için büyük fırsatlar barındırıyor. Gelişen ekonomik ilişkilerimiz sonucunda, ihracatımız 2023 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık %150 artış göstererek 2,6 milyar dolar seviyesine ulaştı. Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 kapsamındaki projelerin hayata geçirilmesinde Türk özel sektörünün önemli katkıları olabileceğine inanıyoruz.

Bu ziyaretler, Türkiye’nin küresel rekabetteki gücünü artırmak ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmak için attığımız önemli adımlar arasında yer alıyor. Küresel iş dünyası ile kurduğumuz bu ilişkiler, Türkiye’nin uluslararası alanda daha güçlü bir konuma gelmesi için büyük önem taşıyor. Türkiye’nin ve bölgenin kalkınması için hep birlikte daha güzel yarınlara ulaşmak dileğiyle.