Minnetle, Saygıyla, Sevgiyle...
Son iki gündür her yerden seni hatırlatan videolar geliyor Atam, dünkü eğitimimde tam karşımdaki duvarda asılıydı fotoğrafın, gün boyu bir gözüm sende durdu. 🙏🏻Sabah sevdiğim bir radyo programında dinleyicilere sordular, kiminle kahvaltı etmek istersiniz diye, aklıma ilk sen geldin. Dedim kendi kendime, ben Atatürk’le kahvaltı etmek isterdim. 🌿 Sonra da şöyle bir hayal ettim, farz edelim gerçek, farz edelim kahvaltıda karşımda Atatürk var. Çok heyecanlandım. Sonra az biraz düşündüm, şöyle güneşli bir sabah, eski bir konak, küçük pencerelerden içeri giren güneş ışıkları dans ediyor duvarlarda. Biraz zeytin, biraz peynir, az da domates ve kızarmış ekmek. Çay mis gibi kokuyor. Radyoda senin sevdiğin şarkılar çalıyor. Düşündüm heyecanımı. Heyecan düşünülür bir şey midir bilmem ama ben düşündüm işte. Sonra da dedim kahvaltı boyu kim bilir neler sorardım sana, sonra da nasıl da dinlerdim söylediklerini can kulağıyla. Sorardım sana yalnızken neler düşündüğünü, sabah uyandığında, gözünü açtığında, gelen günü nasıl karşıladığını, gece yastığa başını koyduğunda uyumadan önce aklından neler geçirdiğini, durmadan yorulmadan çalışırken, nasıl olup da bize bir türlü yetmeyen zamanı her şeye yetiştirdiğini. O günlerden bakınca bugünü, bizleri nasıl gözünde canlandırdığını anlatır mısın bana derdim sana, sonra da satır satır yazardım anlattıklarını, yazardım ki, kazara uçar giderse aklımdan, açıp okuyabileyim istediğim her dakika. Kahvaltı zamanı yetmezdi bana galiba, gitme isterdim daha, hemen bir kahve yapardım şöyle okkalısından, kahve bahanem olurdu, isterdim biraz daha konuşayım seninle, biraz daha bakayım mavi gözlerine, biraz daha duyayım sesini. Ah keşke olabileydi, keşke duyabileydim sesini. Ama olsun, iki dakikalık hayal bile iyi geldi biliyor musun. 🌿Sevgiyle, saygıyla, minnet ve şükranla Atam...