Neden Çalışmak İstemiyoruz? Anlayarak Çözelim

Çalışma konusunda en sık duyulan şikayet isteksizliktir. Kişi, çalışması gerektiğini bilir ancak bir türlü kendini çalışmaya veremez. Bu durum bize kişiye bağlı ve değişmesi mümkün olmayan bir durum gibi lanse edildi. Çünkü, maalesef, eğitim sistemi insanı anlamak yerine ona sadece bilgi vermeye odaklı durumda. Bu isteksizliği oluşturan psikolojik ve duygusal bazı sebepler var. Bunları öğrenirsek çözümlerini de üretebiliriz. Hadi başlayalım.

Bu resim için metin sağlanmadı

İnsan beyni uzun vadeli işlere karşı isteksizdir ve hemen sonuç almayı ister. Bunun temel sebebi, uzun vadeli işlerin sorumluluk hissinin ağır olması ve insana büyük bir yük hissettirmesidir. Sorumluluğun çok fazla olması stres ve korkuya sebebiyet verir. Stres ve korku da beynin, işi, “Tehlike” olarak nitelendirmesine ve insanda işe karşı engel hissettirmesine sebebiyet verir. Bu yüzden isteksizleşiriz ve çalışmakta zorlanırız. Sevdiğimiz bir iş dahi olsa, sorumluluk insana yük verir ve isteksizliğe sebep olur. Bu problemi çözmek için uzun olan işi parçalamalı ve küçültmeliyiz. Küçük olan işlerin sorumluluk hissi de az olur ve hemen bitirmek için çalışma isteğimiz artar. İşi küçültmek 1 yıllık işi 12 parçaya bölüp her ay birini bitirmek de olabilir. 1 aylık işi 30 parçaya bölüp her gün 1 iş bitirmek de olabilir. Ne kadar küçültürsek gündelik performansımız o kadar artar.

Beynimizin çalışırken bize destek olması için bir iş bitirmeye odaklanmamız gerekir. Genel olarak, birçok insan çalışmaya başlarken “Mevcut işine devam etme” hedefiyle oturur. Bu hedefle başlanıldığı zaman erteleme isteğimiz artar ve önemli düzeyde iş bitirmeden çalışmayı bitirebiliriz. Olması gereken ise çalışmaya oturduğumuz zaman ne yapacağımız ve çalışma sonunda hangi işin biteceğinin belirli olmasıdır. O günkü çalışmaların sonunda işin belirli bir kısmı bitmeli diye kendimizi odaklarsak beynimiz çalışmaya destek olur. Aksi takdirde, tembelliğin ağır basması muhtemel olur.

Bu resim için metin sağlanmadı

İşlerimizde mutlaka son tarih olması gerekir. Son tarihi belirlerken de kendimizi biraz zorlayacak tarihler vermeliyiz aksi takdirde son günlere erteleriz. Bunun yanında, son tarihe ulaşamazsak diye caydırıcı bir ceza koymamız bizi teşvik edecektir.

Son olarak, “Artık çalışmaya başlamalıyım” diye düşünerek çalışmayıp başka işlerle uğraşmak, günümüzü tamamen harap edebilir. Bu düşünce, yapılması gereken işe karşı korku ve stresimizi arttırır ve beynimiz, işe engel olmaya başlar. Bu düşünceden kaçınıp ya hemen oturup işe başlamalıyız ya da ileri bir zamana net bir şekilde plan yapmalıyız. Bunu yapmadığımız takdirde boş geçen günümüz, bu düşünce yüzünden, çalışmayla geçen günlerden bile daha yorucu hissettirir.

Özetle, çalışmaya karşı isteksizliğimizin en temel ve yaygın sebebi işe karşı duyduğumuz korku ve stres duygularıdır. Bu durumun önüne geçmemiz için uzun vadeli işlerimizi bölmeliyiz, çalışmaya otururken bir iş bitirme hedefiyle başlamalıyız, son tarih belirlemeli ve “çalışmalıyım” düşüncesi yerine hemen çalışmaya başlamalıyız. Bunların yanında, her birimizin çalışma hayatı birbirinden farklı olduğu için kişiye özel isteksizlik oluşturan sebepler de olabilir. Siz de kendi hayatınızı analiz edip işe karşı korku ve stres uyandırabilecek durumlardan kendinizi korumalı veya çözüm üretmelisiniz.

Burada belirttiğimiz çözümlerin yanında rutin oluşturmak, mod yönetimi gibi birçok yöntem ile çalışma performansımızı arttırmamız da mümkündür. Bu konuların tamamını daha ayrıntılı ve pratiğe dayalı bir şekilde görmek isterseniz Zaman Yönetimi kursumuza göz atabilirsiniz. Tekrar görüşmek üzere.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler