OFİSTEN KAÇIŞ; İŞTEN DEĞİL, YÖNETİCİDEN FİRAR!
Bütün gün bir ofiste çalışmak, kimi zaman zorlu olabilir. Ama bir de işinizden değil de yöneticinizden kaçmak zorunda kaldığınızı düşünün! Evet, doğru duydunuz. Çalışanların büyük bir kısmı işini değil, yöneticisini terk eder.
Pek çok araştırma, işten ayrılma nedenleri üzerine odaklanmış ve çeşitli bulgular ortaya koymuştur. Gallup’un yaptığı bir araştırmaya göre, çalışanların %50'si kötü yöneticileri nedeniyle işlerinden ayrıldıklarını belirtmiştir. Bu sonuç, yöneticilerin çalışan bağlılığı ve memnuniyeti üzerindeki etkisinin ne denli büyük olduğunu göstermektedir.
Bir başka araştırma, LinkedIn tarafından gerçekleştirilmiş ve çalışanların işten ayrılma nedenleri arasında kötü yönetimin ilk sırada yer aldığını ortaya koymuştur. Çalışanlar, yöneticileriyle olan ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle işten ayrılmayı tercih etmektedirler. Ayrıca, düşük maaş, kariyer ilerlemesi fırsatlarının yetersizliği ve iş-yaşam dengesinin sağlanamaması da diğer önemli ayrılma nedenleri arasında yer almaktadır.
Gelin bu konuyu vakalar üzerinden inceleyelim ;
Örnek 1: Takdir Eksikliği - Sürekli Göz Ardı Edilen Süper Kahraman
Diyelim ki, X bir süper kahraman. Evet, doğru duydunuz. Şirketinde harikalar yaratıyor, projeleri kurtarıyor, sıkışan işleri düzene sokuyor. Ama ne yazık ki, yöneticisi Y Bey ona bir “teşekkür ederim” demekten aciz. X’in bir gün ofiste maskesini çıkarıp “Artık benden bu kadar!” deyip çıkmasının nedeni iş değil, Y Bey’dir. Unutmayın, süper kahramanlar bile takdir edilmek ister!
Örnek 2: Mikro Yönetim - Kontrol Delisi Yönetici
X’in ofis hayatı, bir bilgisayar oyununun en zor seviyesini geçmeye çalışmak gibi. Her adımda, her tıklamada, yöneticisi Y Hanım’ın gözleri üzerinde. “X, o e-postayı öyle değil böyle yaz.” “X, kahveni daha az sütle iç.” X’ in işi severek yaptığı bir oyun olabilirdi, ama Y Hanım’ın sürekli kontrolü yüzünden oyunun tadı kaçtı. X, sonunda oyunu bırakıp başka bir maceraya atıldı.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Örnek 3: Destek Eksikliği - Destek Çubuğu Bulamayan Akrobat
X, bir akrobat gibi şirketin müşteri hizmetleri departmanında dengede durmaya çalışıyordu. Yoğun iş yükü, zor müşteriler… Tüm bunlarla baş ederken, tek istediği biraz destekti. Ama ne yazık ki, yöneticisi Y Bey, ona bir destek çubuğu bile uzatmıyordu. X, bir gün dengesini kaybedip düşmektense, yeni bir sirke katılmaya karar verdi.
Örnek 4: Kötü İletişim - Sessiz Film Yöneticisi
X, lojistik departmanında çalışıyordu. İşinde tam bir profesyoneldi, ama yöneticisi Y Hanım adeta sessiz bir film karakteriydi. Net talimatlar yok, geri bildirimler yok, sadece belirsizlik. X, sürekli “Ne yapmam gerekiyor?” sorusuyla baş başa kalmaktan bıkmıştı. Sonunda, X daha sesli bir filmin parçası olmaya karar verdi ve yeni bir işe geçti.
Örnek 5: Kötü İletişim - Gürleyen Fırtına
X, satın alma departmanında çalışıyordu. İşini severek yapan bir profesyoneldi, ancak yöneticisi Y Bey tam bir “bağıran yönetici” idi. Her gün ofiste yankılanan bağırışları, X’in moralini altüst ediyordu. En ufak bir hatada Y Bey’in öfkeli sesi tüm ofisi dolduruyor, X’in çalışma motivasyonu her geçen gün azalıyordu. Y Bey, sorunları çözmek yerine bağırmayı tercih ediyordu. X, sonunda dayanamayarak daha sakin bir iş ortamı arayışına girdi ve başka bir işe geçti.
Sonuç
Gördüğünüz gibi, iş hayatı bazen bir süper kahraman, bir bilgisayar oyunu, bir akrobat gösterisi ya da sessiz bir film gibi olabilir. Ama unutmayın, her işin ardında bir yönetici var ve bu yöneticilerin rolü büyük. Bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki, çalışanların motivasyonunu yüksek tutmak, onları takdir etmek, desteklemek ve etkili iletişim kurmak, yöneticilerin başarısında önemli faktörler. Sonuç olarak, insanlar işlerinden değil, yöneticilerinden kaçarlar.