Sessiz istifa dalgası geliyor IV
1. Çalışanlara neden yorum ve geri bildirim fırsatı yok?
Konuk sadakati için uygulanan bütün anketleri ve geri bildirim yöntemlerini, çalışanlar için de yapmanın zamanı geldi. Hatta onların yorumları ve önerileri daha da önemlidir. Bu yorumlar sayesinde işgücünün nabzını tutabilirsiniz.
Çalışanlarınıza düzenli olarak anketler gönderin. Bunları objektif olarak doldurmalarını sağlayın. Eğer baskı altında hissederlerse, içlerinden geçenleri değil, sizin duymak istediklerinizi yazarlar. Bu da yanıltıcı olur.
Örneğin, aşağıdaki soruları sorabilirsiniz.
Bu gün, işin ile ilgili duyguların nasıl?
Burada çalışmak sana gerçek bir heyecan yaşatıyor mu?
Yaptıklarının farkında olduklarını düşünüyor musun?
Şirketinin kültürü destekleyici bir ortam yaratıyor mu?
Sana göre değişmek için neler yapmalıyız?
İşletmeye bağlılığı geliştirmek için neler yapmalıyız?
Bu sorulara verilecek cevapları çok iyi dinlemelisiniz. Daha da ötesi, çalışanlarınız, önerilerinin dikkate alınmakta olduğunu görmeliler.
İş gücünüzün önerilerine göre hareket etmek, çalışanların moralini, motivasyonunu ve şirkete bağlılığını artıran harika bir politikadır.
2. Aşırı çalışmayı, stresi ve tükenmişliği azaltın
Bu işlerin nereye gitmekte olduğunu görmeniz gerekir. Dünya Sağlık Örgütü, işyerlerinde tükenmişliği artık bir meslek hastalığı olarak kabul ediyor.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Tükenmişlik, insanı bitkinleştirir. Depresyona sokar. Kaygı ve kopma hissi yaratır. Tam da bu nedenlerle sessiz istifalara neden olur.
Gerçekçi olmayan beklentiler işten ayrılmaya yol açar. Kuruluşunuzdaki tükenmişliği azaltmak, sessiz işten ayrılmaları azaltmada çok önemlidir.
İşte aşırı çalışma ve tükenmişliği azaltmak için en iyi önerilerimizden bazıları:
Daha olumlu bir şirket kültürü oluşturun - zehirli davranışları caydırın ve zamanında takdiri teşvik edin (bu konuda daha sonra daha fazla bilgi verilecektir)
Zihin sağlığı molalarını ve izinlerini teşvik edin.
Alternatif çalışma düzenlemeleri uygulamayı düşünün - esnek veya uzaktan çalışma sunarak çalışanların en enerjik oldukları zamanda işlerini yapmalarını sağlayın
Çalışanların iş yükleri konusunda daha dikkatli olun.
3. Hesap verebilirlik ve şeffaflık yaratın ve rolleri iyileştirin
Açık ve net görev tanımları ve sorumluluklar, işyerinde barış ve akıcı işleyiş için hayati önem taşır. İnsanların beklentileri net olur.
Çalışanlar, işletmenin hedeflerine neler kattıklarını bilmek isterler. Bunun tatmin duygusunu deneyimlemek onlar için önemlidir. Aksi takdirde, kendilerini devasa bir makinenin küçük ve önemsiz bir parçası gibi hissedebilirler. Bu da heyecanlarını düşürür.
Rol ve sorumlulukların net olması, çalışanların kendilerine ait olmayan sorumlulukları üstlenmelerini de önler. Birçok sessiz işten ayrılma, çalışanların görevlerini, işlerinin bir parçası olup olmadıklarına bakmaksızın, sadece yapılsın diye yapmalarından kaynaklanır.
Örneğin, bir proje yöneticisi, hesap yöneticisinin sorumluluğu olmasına rağmen bir avuç müşteriyle mesajlaşmayı bitirmek için geç saate kadar kalabilir.
İş görevlerinize bağlı kalmak stresi ve sessizce işi bırakmayı büyük ölçüde azaltır.
Somut ve basit görev tanımları, işe alım süreçlerinde de yararlı olur. İş başvurusu yapacak olan adaylar, nereye, ne için ve ne amaçla işe alınacaklarını bilirler.
--
9ayMerhaba, ben ülkemi çok seven bir insanım ama , İŞ VERİMLİLİĞİNİ ,işine sadakati Amerika'da 1968 yılında orada eşimle birlikte okurken gördüm ve bu bizim ülkemizde maalesef yok, genelde insanlar işlerine sevmeyerek gidiyorlar buna bir türlü anlam veremiyorum bence iş yapmayı , çalışmayı sevmiyorlar gitgide daha da kötüye gidiyor, Umarım düzelir. Saygılarımla....
IT & Digital Transformation, Infrastructure Responsible - Divan - Koç Holding
9ayMehmet Bey selamlar, uzun zamandır paylaşımlarınızı ve içeriklerinizi okuyorum. 29 yaşında Y kuşağından biri olarak buraya bir kaç satır yorumlarımı paylaşmak istiyorum. Sessiz istifa, personel yetersizliği ve nitelikli personel gibi terimler Z kuşağınının bize bıraktığı kötü miraslardan biridir. Çünkü bundan 20 sene önceye baktığınızda sizin döneminizde bu terimlerin hiç biri yok çünkü turizmin en renkli günlerinde turizmde çalışan bir kişi aldığı maaş ve bahşişlerle sosyal yaşantısını istediği düzeyde yaşayabiliyordu. Ama şuan bir turizm personeli aldığı maaş ile İstediği bir hayale ulaşmakta zorluk yaşıyor. Hayaline ulaşmakta zorluk yaşayan bir insanı malesef kazanamazsınız kazansanız bile aklının bir köşesinde o işletme onun için bir araç. Tabi şuan 2024 yılındayız. Dünyanın en iyi turizm ülkelerinden birine sahibiz fakat 20 sene önceki turizm mantığında ilerliyoruz. Kaliteli müşteri ve misafirler getirmek yerine 5 yıldızlı ultra herşey dahil ceza evleri yaparak orta ölçekli misafir getirmeye çalışıyoruz. Çünkü konfor alanından çıkmayan profesyonel otel yöneticileri dünyadaki trend turizm destinasyonlarına rakip içerikler üretemedi Türkiye'de. ( Sözüm bütün otel yöneticilerine değil tabiki )