Sosyal Medya Tarikatları
Sosyal medya üzerinde üye olabileceğiniz, belki farkında olmadan üye olduğunuz onlarca tarikat var. "#influencer", "#entrepreneur", "#foodporn", "#travel", "#lifestyle", "#noexcuses", vs. Takip ettiğiniz gönderilerdeki etkilere bakarsanız bunları görebilirsiniz.
Beynimiz de takip ettiklerimiz doğrultusunda şekilleniyor. Antropolojist Robin Dunbar tarafından ortaya atılan Dunbar Sayısı (Dunbar's number) herhangi bir insanın sınırlı sayıda ilişki kurabildiğini savunur. Teorik rakam 150 olarak sunulmuştur, ancak değişiklik gösterebilir. Kısacası, gün içerisinde belli sayıda ilişkiyle ilgili verileri tutabilen bir beynimiz var. Buna beyinlerimizin "sanal" ilişkilerle "gerçek" ilişkiler arasındaki farkı anlayamadığını ekleyince, aslında gün içerisinde Instagram'da veya LinkedIn'de karşımıza çıkan "gönderilerin" bizim sınırlı ilişki kotamızı doldurduğunu anlayabiliriz.
Instagram üzerinde Florida'da teknesinde partileyen birini görmemiz, bir arkadaşımızın bizi arayıp teknesiyle Florida'ya gidip partilediğini anlatmasından çok farklı değil. İnsan olarak kendimizi başkalarıyla kıyaslarız. Bu toplum içerisinde yaşamanın bir sonucu olarak beynimizin "sürü içerisinde" var olmak için geliştirdiği biliniyor. Sürüyle hareket etmenin daha güvenli olmasının doğal bir sonucu bu. Afrika'da yüzlerce ceylandan oluşan sürülerin, tek bir bireyin koşmaya başlamasıyla harekete geçmesi buna verilebilecek bir örnektir.
Dolayısıyla, Instagram'da gördüğümüz "başarılı" ve "mutlu" insanlar kısa sürede bizim "sürümüz" haline geliyor. Onların başarıya doğru koştuğunu görüyor ancak kendi hayatımızın o kadar "mutlu" veya "başarılı" olmadığını hissedebiliriz. Bu Dunbar sayısının ve beynimizin çalışma şeklinin doğal sonucudur.
Bunun sonucunda kendimizi, durduk yere, "başarısız" veya "mutsuz" hissedebiliriz. İnsanların en mutlu anlarını sosyal medyada paylaştığını bilsek bile, bilinçaltımız bunun farkında olmaz. Bu; "sürümüz başarılı, biz başarısızız" hissi kısa sürede içimizi kaplayabilir ve mutsuz olmamıza neden olabilir.
Takip ettiğimiz insanları doğru seçmek bunun için çözüm olmayabilir. Mesela kendimizden daha başarısız olarak gördüğümüz insanları takip etmek "ben daha başarılıyım" hissini oluşturmayabilir. Bu durumda "sürümüzün mutsuz" olduğu düşüncesi bilinçaltımıza işleyeceği için, yine mutsuz olabiliriz.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Sosyal medyanın doğru kullanılması hayatımızı ve kariyerimizi doğru şekillendirmek için, bu yüzden önemlidir. Siber güvenlik, yazılım, satış veya herhangi bir alanda kariyerinin başında olan bir gencin bu alanda başarılı olmuş birini takip etmesi mantıklı gelebilir. Ancak yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı, bilinçaltında kendini bu insanların olduğu noktayla kıyaslayıp başarısız oldukları hissine kapılabilirler.
Sosyal medya üzerinden körü körüne herkesi takip etmenin hayatınızı olumsuz etkileyebileceğini hatırlamakta ve "tükettiğimiz" içerik konusunda seçici davranmaya özen göstermekte fayda var. Beynimizin maruz kaldığımız her gönderideki insanları "sürümüzün" veya "tarikatımızın" bir üyesi olarak algıladığını düşünüp, hedeflerimize ve amacımıza uygun bir süreye veya tarikata dahil olmak için kimleri takip ettiğimizi arada bir gözden geçirmekte fayda olacaktır.
Özetle; daha az Şeyma Subaşı, daha çok Akademiklink. (bkz. şekil 1-A)
ENA ICT Bilişim ve İletişim Teknolojileri
2ythe american gods der susarım...