Sunduğunuz Online Eğitimlerle İlgili 3 Sorum Var
Türkiye'de son birkaç yıl içinde online "eğitim" sunan platformların sayısında bir artış yaşanıyor (Eğitim kelimesinin neden tırnak içinde olduğunu birazdan açıklayacağım). Benim sayabildiğim en az 10 websitesi üzerinden üniversite onaylı (veya değil) online sertifika programları sunulmakta. Bu olumlu bir gelişme çünkü her alanda olduğu gibi teknolojinin bilgiye erişim konusunda da hayatımızı kolaylaştırdığını görüyoruz. Aynı zamanda, fırsat eşitliği konusunda da önemli bir adım. Bu programların birçoğunun uygun fiyatlarda satıldığını düşünürsek, birçok kişi için hesaplı bir öğrenme biçimi ve gelişim fırsatı olarak görülebilir.
Eğitim alanındaki bu tip girişimleri ve iş ortaklıklarını desteklediğimi belirtmekle birlikte gelelim kritik noktalara. Bütün avantajlarının yanında, online sertifika programı veya online "eğitim" işi yapan her kurumun sorması gerektiğini düşündüğüm birkaç soruyu aşağıda tartışmaya açmak istiyorum.
#1 Eğitim Nedir?
Var olan programlara baktığımızda insan kaynakları, liderlik ve yöneticilik, pazarlama, çocuk gelişimi ve eğitimi, koçluk gibi başlıklar görüyoruz. Bunlar, ciddi bilgi ve beceriler toplamından oluşan disiplinler. Bu programların eğitim başlığı adı altında sunulması bazı kavramları birbirine karıştırdığımızı gösteriyor. Zira, programların formatına baktığımızda, çoğunun video içerik ve çoktan seçmeli testlerle yetindiğini görüyoruz. Dolayısıyla, bunlar birer eğitim programı mıdır? Eğitim programı ise, ilgili disiplinde hedeflenmesi gereken beceri ve davranış değişiklikleri video anlatımlar yoluyla kazandırılabilir mi? Kazandırılabildiği iddiası varsa, sertifikasyona hak kazanan katılımcılar nasıl bir ölçme-değerlendirme sürecinden geçiriliyor?
Bu sorulara eğitimsel açıdan verilebilecek doğru cevaplarınız yoksa lütfen bu video paketleri "eğitim" veya "uzaktan eğitim" başlıkları altında sunmaktan kaçının.
Bir Önerim Var:
Yetişkin eğitimi konusunda genel geçer bazı prensiplere bakmamız yeterli. Knowles, andragoji yani yetişkin eğitimine dair birkaç prensip öne sürüyor. Bunlardan biri şu:"Yetişkin eğitiminde tecrübe, öğrenmenin merkezindedir." Bir yetişkin, öğrenme ortamına geçmiş tecrübeleriyle birlikte dahil olur ve tüm bu tecrübelerin öğrenme ortamında yenileriyle entegre olması öğrenmeyi zenginleştirir. Problem çözme, görev verme, projeler, ekip çalışmaları ve tartışma ortamları, paylaşarak ve tecrübe ederek öğrenmenin yöntemleri. Eğitim programlarında bunlara ne kadar yer verildiği gözden geçirilmeli.
Diğer bir konu da, yetişkinler içinde bulundukları öğrenme ortamlarının gerçek hayatlarında nasıl bir problemi çözdüğünü merak ederler. Bu programlarda katılımcıların iş yaşamlarıyla veya gündelik hayatlarıyla bağlantılar kuracak e-öğrenme aktiviteleri tasarlayabiliyor muyuz?
#2 Öğrenme Portalı Mı Yoksa Bir Online Alışveriş Sitesi Mi?
Bazı "eğitim" sitelerine giriş yaptığımda, öğrenme portalından daha çok sepete atma mantığıyla çalışan bir alışveriş sitesine giriş yaptığım hissine kapılıyorum. E-ticaret kullanıcılarının online alışveriş alışkanlıklarını dikkate almak önemliyken, söz konusu sitenin eğitim işi yaptığını unutmaması gerekiyor. Kullandığı dil, hizmetini sunuş biçimi, öğrenme felsefesi, programların kapsamı, amaçları, hedef kitlesini açık ve doğru şekilde belirtmesi, e-öğrenme ile ilgili bilgilendirme yapması ve örnek içeriklere yer vermesi gibi önemli noktalara dikkat edilmeli. Kimi programların neredeyse hiçbir açıklamaya yer vermeyip, "Satın Al" butonlarını tasarımda ön plana çıkarmaları yapılan işin kalite algısını negatif etkiliyor.
Bir Önerim Var:
Online eğitim şirketlerinde elbette ki eğitim uzmanları yer almalı. Her eğitim şirketinde bu uzmanlara yer verildiğini veya en azından danışmanlarla çalışıldığını varsayarsak, websitesinde programların doğru bir biçimde sunulabilmesi için, eğitim uzmanları ve IT ekibinin koordineli olarak çalışması gerekiyor.
#3 Değer Önermeniz (Value Proposition) Nedir?
Her ürünün bir değer önermesi vardır. Özetle "Bu ürün, kullanıcısına diğerlerinden farklı olarak nasıl bir avantaj ve hizmet sunuyor"un cevabıdır. Ziyaretçiye sözel ve görsel olarak en etkin şekilde ifade edilmelidir. Gördüğüm kadarıyla online programların değer önermesi daha çok "sertifika sahibi olmak" üzerinden kurgulanmış. Evet kabul etmek lazım ki sertifikasyon iş hayatında kimi zaman önemli. Birçok kişi de sertifika sahibi olmayı hala çok önemsiyor olabilir.
Ancak sertifika önermesi üzerinden gideceksek sizce de bu kavramın altını biraz daha doldurmak gerekmez mi? Sertifika sahibi olmak için nasıl bir ölçme-değerlendirme sürecinden geçiriliyorum? Alınan bu sertifika benim gerçekten ilgili disiplinde artık yetkin olduğumu gösteriyor mu? Bu sorulara dürüstçe cevap vermek gerekir, aksi halde online eğitim şirketlerinin bu yönde harcadığı tüm çaba bir balon gibi patlayabilir.
Bir Önerim Var:
Bu konuda benim önerim, sertifika odaklılıktan çıkıp "gerçek öğrenme deneyimi" önermesine odaklanmak. İmzalı bir sertifika vaadinden ziyade, ölçülebilir beceriler ve yetkinlikler, gerçek öğrenme deneyimleri, sosyalleşme ve network imkanları sunmak inanın bu sektörde çok daha değerli bir ekonomi yaratacaktır.
Yazının başında da belirttiğim gibi, online eğitim fırsatlarının yaygınlaşması ve her geçen gün daha çok insanın öğrenme ve gelişim fırsatlarına dahil olabilmesi önemli gelişmeler. Bu alanda kalitenin yükseltilmesi için de yukarıdaki noktaların önemli olduğunu düşünüyorum.
Diğer yazılarımı www.didemyesil.com üzerinden takip edebilirsiniz.
Agriculture Engineer Cofounder&Manager Nil Art Flowers ex-Ziraatbank Manager Asistant
7yBütün olumsuzluklarına rağmen (özellikle e-öğrenmenin ticarete dönmesi sonucu), kişisel gelişimin önemini kavramış insan sayısında artış olduğunu göstermektedir. Ki bu da son derece önemli bir gelişmedir. Ancak edinilmiş sertifika neticede bir kağıttır. Kişinin o niteliklere sahip olup olmadığı birkaç dakika içinde belli olur. Yakında bu sektörün(eğitimci, sertifika veren kurumların) devlet denetimine -TSE nin kontrolü altına- gireceğini umut ediyorum.
Deputy General Manager - COBIDU
8yMerhaba Didem Hanım, Yazınızı okuduktan sonra cevap vermeden geçemedim. Bahsetmiş olduğunuz gibi uzaktan eğitim ülkemizde çok hızlı bir şekilde (özellikle son birkaç yıldır) yayılıyor. Bazı kurum yada şirketler buradaki pastayı gördükçe içi boş sertifikalar vererek hem eğitim kalitesini düşürüyorlar hemde sektörü baltalıyorlar. En kötüsü de öğrencileri nitelikle değil, boş vaatler ile dolduruyorlar. Ayrıca eğitime de bu şekilde bakılması da biraz canımı sıkmıyor değil. Çalıştığım şirketi reklama gireceği için paylaşmayacağım, kısa bir araştırma sonrası ulaşabilir olduğumu düşünüyorum. Benim amacım ticaretten ve sertifikadan daha çok kullanıcıya verdiği paranın hakkını alabileceği eğitimler sunmak. (Sertifikayı herkes veriyor nasılsa) Bunu nasıl mı yapıyorum? İsmini duyurmuş, Türkiye'de önde gelen üniversitelerdeki konu uzmanları (prof, doc vb.) ile çalışarak yapıyorum. Konu uzmanlarına ne mi soruyorum? 1) Eğitimi alacak öğrenci, sektöründe ne gibi sorunlar yaşıyor? 2) Bu eğitimi aldığında ne gibi kazanımlar elde edecek? 3) Eğitim içeriğiniz güncel ve anlaşılır mı? 4) konu içeriği şuan ki sektörü ve yakın geleceği kapsıyor mu? Bu sorular ile ne mi yapıyorum? Bu bilgiler eğitsel senaryomuzu tasarlıyoruz. 1) Bir karakter yaratıyoruz. Tamamen halkın içinden kopmuş bizden biri... 2) Eğitim başında, öğrencinin sektöründe karşılaştığı yada karşılaşmasını muhtemelen bir sorunu karaktere yaşatıyoruz. 3) Eğitimin başında öğrenciye bir hedef veriyoruz. bu hedefleri tamamlayarak karakterini başarıya götürmesini istiyoruz. 4) Oyunlaştırma (gamification) yöntemiyle öğrenciye eğlenirken de öğretiyoruz. 5) Öğrenci, karakter ile bütünleştiği için eğitim içindeki konuları, karakter üzerinden aktarıyoruz. 6) Çeşitli uygulamalar ile öğrenciyi eğitimle etkileşime sokuyoruz. Kullanıcı hem eğleniyor hem de fark etmeden öğreniyor :) 7) Eğitim sonunda, konu uzmanlarından aldığımız çoktan seçmeli soruları (bazıları cidden zor oluyor ve sektördeki konulardan oluyor) öğrenciyi değerlendiriyoruz. 8) Başarılı olanlara da içimiz rahat bir şekilde sertifikalarını gönderiyoruz. (Şirketlerde sertifika üzerinde bulunan qrcode ile doğruluğunu üniversite üzerinden sağlıyorlar.) Böylelikle sertifikam olsun diyen öğrencimize de öğretmiş oluyoruz. Sadece video ile uzaktan eğitimin yararlı olacağı pek aklıma yatmıyor. Not: Yorumumu mesaj yerine burada yazmak istedim :)
Education and Career Counselor at ANAP Consulting Company. Career, Family & Education
8yBu nitelikte e-eğitimle dijital devrimi gerçekleştirmiş olacağız..
Head of Product at Amsterdam Tech | Training at Grow with Tech
8yYorum için teşekkürler Serdar Bey. Genel olarak "sertifikam olsun" beklentisi var evet. Kaliteden çok etiket beklentisi biraz. İş verenler de önem verdiği sürece bu devam eder ama içini doldurmak lazım. Bence online eğitim şirketlerinin satış kaygısıyla toplumun bu genel beklentisi yönünde ürün çıkarmasından ziyade, kalite kaygıları artarsa genel kitlenin de online eğitim algısı pozitif yönde değişebilir. Ben online eğitimin video izlemekten çok daha fazlasını başarabileceğini düşünüyorum ama şu an için bundan ileriye gitmiyor. Üzerinde düşünmek, projelendirmek güzel olabilir:)
Inspire X Gayrimenkul Yatırım Danışmanlığı A.Ş. | Univerist UK LTD Co-Founder
8yDidem hanım makalenizi begenerek okudum. Uzaktan egitime yatırım yapmıs biri olarak, onemli konulara deginmişsiniz. Sadece sertifika uzerine kurgulammıs bircok site ve/veya sirket var. İcerigin kaliteli olması sınav olması v.b. kullanıcıların ortalama %20 sinin beklentisi bu yonde. Bircok kisi sertifikam olsun yeter dusuncesinde oldugundan ekonomik ve içerigi bos sertifika programlarının artması kacınılmaz. (Universiteler dahil.). Network e dayalı bir proje guzel olur. Bu konuda işbirliği yapabilecegimizi dusunuyorum. Tesekkurler.