Tatil Sonrası Adaptasyon Rehberi
Arkadaşlar selam,
Bayram tatili sonrası yazılabilecek en işlevsel içerik ile karşınızdayım! : ) Pazartesi dediğin zaten birçok kişi için başlı başına depresyon sebebi iken, öncesine bir de uzun bir tatil ekleyince işler iyice içinden çıkılmaz hale gelebiliyor. Birkaç sene önce 9 günlük bir tatilin ardından bilgisayar şifremi 10 dk boyunca hatırlayamadığımı biliyorum.. : ) "Burası neresi, ben kimim, biz ne iş yapıyorduk?!" gibi bir kafaya ulaştıysanız ilk olarak sakin olun, aşağıdaki öneriler sizi yavaş yavaş kendinize getirecek. Kahveleri de aldık sanırım, evet! Yumuşak bir iniş için hazır mıyız?
1- Tatil ile iş günü arasına küçük bir es veriyoruz!
Bence adaptasyonda afallamamak için en önemli şey, tatilden eve dönüş zamanı! Pazar gece ya da Pazartesi sabahı dönüşler bünyeyi şoka soktuğu için adaptasyon süresini de uzatıyor. Mümkünse Pazar sabah ya da öğle saatlerinde dönüp evde biraz vakit geçirmek, eski düzeni hatırlamak açısından ve acil işleri toparlamak için çok faydalı oluyor.
2- Suya ısına ısına giriyoruz!
Büyük ihtimal mail kutunuz yangın yeri gibi, bekleyen birikmiş bir sürü iş var. Hepsini geçtim, yerleşmeyi, ayıklanmayı bekleyen kocaman bir de bavul var. Her şeyi bir anda yapmaya çalışırsanız çok bocalarsınız. İşleri günlere bölün ve kendinize birkaç gün süre verin. Mesela ben bavul hazırlamayı hiç sevmem ama bavul boşaltmayı beş kat sevmem. Sanırım liseyi yatılı okuduğum ve haftada iki kez bavul topladığım için böyle hissediyorum. Tatil dönüşleri kirlileri ayıkladıktan sonra, o bavul iki üç gün orada durur ve ben maalesef içinde yaşarım : D Kimse boğulmuyor, ölmüyor merak etmeyin... İş yerinde yapılacak işler için de aynısı geçerli. Öncelik sıralaması yapın, yavaş yavaş iki güç gün içinde tamamlayın. Uyku düzeniniz bile bir günde kendine gelmeyecek, durumu kabullenerek başlayalım..
3- Bir anda asosyal olmuyoruz!
Tatil dediğin genelde eğlenceli, gezmeli tozmalı, açık havalı.. Birden bire evden işe, işten eve bir düzene geçerseniz depresyona davetiye çıkarırsınız. Bu yüzden hazır hava da güzelken, akşamları bir şeyler içmek, arkadaşlarla buluşmak, yürüyüşe çıkmak vs. kendinizi daha iyi hissettirecek ve eski rutininize yumuşak bir geçiş sağlayacak.
4- Spor dersem kızmazsınız değil mi? : )
Tatilde bol bol salgılanan ve tatil bitince üretimi yavaşlayan endorfin hormonunu en hızlı yükseltme tekniği tabi ki: Spor! Hayır, çikolata değil, spor! Belki çok az da çikolata... : ) Şaka bir yana, egzersizin faydalarını zaten biliyorsunuz. Tatil sonrası stres, enerji atmak için bu hafta sporunuzu ihmal etmeyin. Koşun, yürüyün, yoga yapın, pilates yapın, yeter ki durmayın! : )
5- Tatil tatilde planlanır...
Neden bilmiyorum ama gerçekten tatil tatilde süper planlanıyor. Sanırım sonraki hedefi belirlemek, bir amaç uğruna beklemek bile keyif veriyor. Bu yüzden çok uzun olmasa bile hafta sonlarınızı değerlendirebileceğiniz mini programlar yapın. Konserler, festivaller, aktiviteler araştırın. Böylece sonu görünmeyen karanlık bir tünelde çalışıyor gibi hissetmezsiniz : ) Her amaç, her aktivite hayata ışık katıyor. Hatta bazen o bekleme motivasyonu yapılacak etkinliğin kendisinden bile daha keyifli olabiliyor!
İlk Gün Bonusu No 1: Tatil modunu hatırlatacak bir parçayı yanınızda taşımaya devam edin. Bu denizden yeni çıkmış, tuzlu suyla güneşte kuruyarak muhteşem şekil almış dalgalı saçlarınız olabilir (Deniz tuzlu saç spreyleri imdadınıza yetişecek), tatilde kullandığınız oje rengi olabilir, bir bileklik, halhal vs olabilir. İşinizin izin verdiği ölçüde tatil modunu bir süre daha sürdürmek beni hep çok mutlu ediyor, siz de deneyin, kesin işe yarayacak!
Bonus No 2: Sağlıklı kahvaltınızı ihmal etmeyin, gerekirse yanınızda götürün. İlk gün enerji için bence kahveden destek alın. Hatta mümkünse taze sıkılmış meyve suyu ile kendinizi biraz şımartın... ; )
Sizin önerileriniz varsa, yorumlar kısmında ya da iletişim bölümünden bana iletebilirsiniz, merak ediyorum.
Umarım tatil sonrası ilk gününüz de, bu haftanız da şahane geçer!
Sevgiler,
Zümra ♥