İNGİLİZCE: Anlıyorum ama Konuşamıyorum!

İNGİLİZCE: Anlıyorum ama Konuşamıyorum!

Bugünkü konumuz, toplum olarak kanayan yaramız İngilizce : ) Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM’in 2016 verilerine göre okul hayatımız boyunca üniversiteye kadar 1296 saat İngilizce öğreniyoruz ve (yine de!) konuşamıyoruz. Eğitim sistemimizin gramer üzerine kurulu olması sanırım bu durumun en temel sebebi. Devlet okulunda okuyan biri, eğer kendisi ekstra bir çaba göstermezse maalesef İngilizce'yi temel seviyede konuşamıyor. Hatta aynı raporda şöyle ilginç bir veri var: Lise mezunlarının en az yüzde 95’i, “Biraz sonra şu kapıdan çıkacağım” gibi basit bir cümleyi dahi asla kuramıyor. : (

Eğer kurumsal veya global bir firmada çalışmak istiyorsanız İngilizce kesinlikle olmazsa olmaz. İş hayatını da geçtim, dünya bildiğiniz gibi artık o kadar global ki, internetten herhangi bir bilgiye ulaşmaya çalışırken bile sadece Türkçe kaynaklarla kısıtlı kalmak çok üzücü. İşe Alım mülakatlarında insan kaynakları uzmanlarını ve birim yöneticilerini en çok zorlayan konulardan biri adayın İngilizce konuşma yeterliliği oluyor. Adayların yüzde 80'i "anlıyor ama konuşamıyor" ancak aslında tam olarak anlayamıyor. Özgeçmişinde İngilizce konuştuğunu iddia eden adayların ise, genelde belirttiğinden bir ya da iki seviye geride olduğu tespit ediliyor.

Peki, madem durum kritik, nasıl bir aksiyon alabiliriz bunu konuşalım. Gözlem ve deneyimlerime dayalı önerilerimi sıralıyorum, tüm tavsiyelerimin kişisel olduğunu ve reklam içermediğini baştan belirteyim : ) Aşağıda anlatırken mümkün olduğu kadar link ekleyeceğim, tıklayarak detaylara ulaşırsınız.

1- Eğer maddi olanağınız varsa bir süreliğine anadili İngilizce olan bir ülkede eğitim alın.

Bu tabi ki en etkili yöntem. Eğer vaktiniz ve maddi olanağınız varsa, İngiltere, Amerika, Kanada, İrlanda ve Malta gibi ülkeler farklı alternatifler sunuyor. Detaylı bilgiyi bu konuda hizmet veren yurt dışı eğitim danışmanlık şirketlerinden alabilirsiniz. Hangi şirkete güvenebilirim vs. konuşmak isterseniz bana mail atabilirsiniz, ayrıca konuşuruz.

2- Türkiye'de bir dil kursuna kaydolun.

Ülkemizde bu aralar dövizin durumunu düşününce, maddi yönden çok daha ulaşılabilir bir alternatif olduğu kesin! Yurt dışına gitmekten farkı, sizi İngilizce konuşmaya mecbur bırakmadığı için burada iş tamamen sizde bitiyor. Gerçekten kursu ciddiye alır, ödevleri tamamlar, tüm kaynaklardan faydalanır ve conversation club'lara katılırsanız kesinlikle verim alırsınız. Biliyorum, çünkü ben Vefa Lisesi'nde okuduğum bir sene hazırlık sınıfının ardından üniversite döneminde böyle bir kursa iki sene gittim ve gerçekten faydalı oldu. Bir diğer önemli nokta da orta seviyedeyseniz mutlaka yabancı eğitmeni olan bir kurs tercih edin.

3- İngilizce dizi / film izleyin, Ororo güzel bir kaynak mesela...

Arkadaşlar evet klişe gibi gelecek ama bu yöntem gerçekten etkili. En azından öğrendiğinizi unutmamanız ve kulağınızın aktif kalması için çok etkili. Mümkünse İngilizce altyazı ile ya da doğrudan altyazısız izleyin. Bu konuda ben Ororo'yu çok kullanıyorum, siz de göz atabilirsiniz. Başlangıç için konusu ağır olmayan romantik komediler uygun bir seçim bence : )

4- Yeni trend: Podcast'ler...

Belki duymuşsunuzdur, son dönemde Youtube'dan sonra yayılan bir diğer sosyal medya trendi Podcast. İnsanların kendi tv kanalları değil de radyoları var gibi düşünün. İşe giderken, yolda ya da boş vakitlerde telefonunuzdan dinlemek için bu kayıtlar gerçekten çok keyifli. Mesela benim favorim Jenna Kutcher'ın Goal Digger podcast serileri. İş hayatıyla, motivasyonla, girişimcilikle, ilişkilerle ilgili çok tatlı sohbetleri var. Eğer daha fazla kaliteli podcast'e ulaşmak isterseniz de buradan farklı seçeneklere göz atabilirsiniz.

5- AJ Hoge

AJ Hoge, "Effortless English" mottosuyla dünyada oldukça popüler olan, sempatik bir insan : ) Kendi websitesine göz atarak fikir edinebilirsiniz, Youtube'da da birçok video yer alıyor. Yine podcast sistemiyle seviyenize göre hikayeler anlatan bir öğretim yaklaşımı var. Zorlayıcı kelimeleri aralarda açıklayarak ve bir şeyi birkaç farklı şekilde söyleyerek ilerlediği için onu dinlerken sözlüğe asla ihtiyaç duymuyorsunuz. Tekrar ederken de gerçekten öğrendiğinizi fark ediyorsunuz.

6- E-Kitaplar

Aslında E-Kitap olayında da mantık Podcast ile aynı işliyor. Dinlemek, bilinçaltınıza yerleşerek konuşmayı hızlandırıyor. Ben zaten Türkçe'sini okuyup, filmlerini izlediğim Harry Potter serisinin bir kısmını dinlemiştim mesela. Hem sevdiğim bir içeriği dinliyor olmak keyifliydi, hem de konuyu zaten bildiğim için "Acaba bir şey kaçırır mıyım?" endişesi taşımadan keyifle dinlemiştim.

7- Yabancı eğitmenlerle online sohbet: Preply & Cambly

Sıkı durun, çünkü bu en etkili ve teknolojik çözümlerden biri! : ) Bu sitelere girdiğinizde birçok dil için farklı seviyede birçok eğitmen göreceksiniz. Hepsi puanlanmış, yorumlanmış uzman eğitmenler. Hepsinin saat fiyatı vs. de sitede yer alıyor, paket şeklinde de satın alabiliyorsunuz. Sitedeki çizelgeden takvim oluşturuyorsunuz ve görüşmeleri uygunluğunuza göre Skype üzerinden canlı olarak yapıyorsunuz. Ben geçtiğimiz yılbaşı gibi birkaç ay Preply'den Tijana ile çalışmıştım, çok da memnun kaldım. Ulaşmak isteyen olursa bana yazsın, detaylarını paylaşırım. Derslerin saati yanılmıyorsam eğitmene göre 30 - 50 TL arasında değişiyordu. Hem öğrenmek, hem de bildiğinizi aktif tutmak ve konuşma pratiği edinmek için gerçekten çok faydalı bir platform.

8- Türkçe bilmeyen arkadaşlar edinin : )

Son madde yine en etkililerden! Fırsatınız varsa mutlaka Türkçe bilmeyen ve İngilizce'si iyi birkaç arkadaş edinin. Onlarla konuşmak da sürecinize inanılmaz katkı sağlayacak ve hızlandıracak.

Bunların dışında birkaç ufak not ekleyip gidiyorum:

  • İngilizce konuşmaya ne kadar mecbur kalırsanız, o kadar hızlı konuşacağınızı unutmayın, kendinizi zorlayın.
  • İngilizce konuşmaktan çekinmeyin, utanmayın. Özellikle Türklerden hiç utanmayın, kimse İngilizce bilerek doğmadı. : ) Her şey bunu aşmakla başlıyor.
  • Hata yapmaktan korkmayın. Bir kelimeyi yanlış telaffuz etseniz bile, bir dahaki sefere doğru şekilde söyleyeceğinizi biliyorsunuz. Eğer hiç konuşmazsanız, hatanızı da tespit edemez ve düzeltemezsiniz.
  • İngilizce'yi hayatınıza dahil edin. Bir görev, ödev gibi değil de, İngilizce olarak sevdiğiniz websiteleri, bloglar edinin. Cosmopolitan, Vogue vs. gibi dergilerin global sayfalarını okuyabilirsiniz. Burcunuzun astrolojik hareketlerini haftalık olarak okuyabilirsiniz. (Mesela Susan Miller'ı kesin okumalısınız! : ) ) Artık ilgi alanınız neyse, onunla ilgili düzenli olarak okuyabileceğiniz kaynaklar bulun.

Hep ben anlattım! : ) Peki siz İngilizce öğrenmek için neler yaptınız? Tavsiyelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum!

Sevgiler,

Zümra ♥

Filiz A.

Grafik Tasarımcı

5y

Kendi adıma çok faydalı bir yazı olmuş Zümra hanım. Teşekkür ederim☺️. Zira gerçekten yetersiz İngilizcem yüzünden birçok kurumsal firmadan olumsuz geri dönüş alıyorum😕.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Zümra Çelik Soral adlı yazarın diğer makaleleri

  • Meditasyon Yapamayanlar için "Ikigai"

    Meditasyon Yapamayanlar için "Ikigai"

    Küçüklüğümden beri meditasyona ilgi duysam da, hakkıyla odaklanıp meditasyon yapabildiğim an sayılıdır. Yoga…

  • Kişisel Marka Yaratmak

    Kişisel Marka Yaratmak

    Arkadaşlar selam! Bugünkü konumuz kişisel marka! =) Son yıllarda oldukça sık duyduğumuz “personal branding” ya da “self…

  • İş Görüşmesinde Asla Yapmamanız Gereken 5 Şey

    İş Görüşmesinde Asla Yapmamanız Gereken 5 Şey

    Merhabalar! İş görüşmeleriyle ilgili daha çok yazı yazmamı teşvik eden birkaç yorum aldım. Bu yüzden de bugün konumuzu…

    5 Yorum
  • 5 Adımda Kariyer

    5 Adımda Kariyer

    X Kuşağı → Bir mesleğim olacak ve onunla ilgili bir işte çalışarak hayatıma devam edeceğim. Y Kuşağı → Bir mesleğim…

  • İş Görüşmesinde Ücret Konuşmak ya da Konuşmamak

    İş Görüşmesinde Ücret Konuşmak ya da Konuşmamak

    Merhaba arkadaşlar! Aslında iş görüşmeleriyle ilgili genel bir yazı hazırlayacaktım ama instagram paylaşımlarımdan…

  • Meslek Seçiminde Yaşanan 5 Büyük Klişe!

    Meslek Seçiminde Yaşanan 5 Büyük Klişe!

    Arkadaşlar selam, Bugün size meslek seçiminde -maalesef- gençlerin yaşadığı beş ana klişeden bahsedeceğim. Eğer bu…

  • İş Hayatına Yeni Başlayanlara 5 Önemli Tavsiye

    İş Hayatına Yeni Başlayanlara 5 Önemli Tavsiye

    Üniversitenin son yıllarında arkadaşlarımı iki gruba ayırabilirdim: Asla çalışmak istemeyenler ve iş hayatına atılmak…

  • Tatil Sonrası Adaptasyon Rehberi

    Tatil Sonrası Adaptasyon Rehberi

    Arkadaşlar selam, Bayram tatili sonrası yazılabilecek en işlevsel içerik ile karşınızdayım! : ) Pazartesi dediğin zaten…

Diğer görüntülenenler