TEKNOLOJİYİ İYİLİK VE FAYDAYA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ

Günümüzde şirketlerin başarısı sadece finansal performanslarıyla değil aynı zamanda toplumsal ve çevresel etkileriyle ölçülüyor ve bu noktada kurumsal sosyal sorumluluk kavramı önem kazanıyor. Bu nedenle, çevresel, sosyal, yönetişim temelli yatırımlarla toplumsal sorunların çözümü için çalışmalar yaparak daha sürdürülebilir bir etki yaratabileceğimizi ve herkes için daha yaşanabilir bir dünya inşa etmenin bizim elimizde olduğunu düşünüyorum.

Türk Telekom olarak, fırsat eşitliği vizyonumuzdan hareketle teknoloji alanındaki gücümüzü faydaya dönüştürmek için insanı merkeze alan, Türkiye ve dünyada dikkat çeken projeler hayata geçiriyoruz. Eğitimden sanata birçok alanda dünyanın daha iyi bir yere dönüşmesi için “Geleceği iyileştiren teknoloji” yaklaşımımız doğrultusunda sosyal sorumluluğu kurum kültürümüzün en önemli yapı taşlarından biri haline getirdik.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan “Eşitsizliklerin Azaltılması” ilkesini kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızın merkezine alıyor; ekonomik, sosyal veya fiziksel sebeplerle toplumsal hayata eşit katılamayan tüm kesimlerin bilgiye erişimine katkıda bulunuyoruz. Kapsayıcı bir toplumun herkesin aktif katılımını gerektirdiğini biliyoruz.

Bir fark yeter, Türkiye’ye değer!

Farklılıklarımızla zenginleşen bir dünyada, her bireyin kendine özgü yönlerini, kattığı artı değeri tanımak önemlidir. Her yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü de, farklılıklarımızı anlamak, herkesin hayata eşit katılabilmesinin önündeki engelleri aşmak ve bu konudaki toplumsal farkındalığı artırmak için bir eylem çağrısıdır. Tetra-amelia sendromuyla dünyaya gelen Yazar Nick Vujicic’in dediği gibi: "Engeller, sadece zihnimizde var olan düşüncelerden ibarettir." Dolayısıyla zihnimizdeki engelleri kaldırabilmek, herkes için daha erişilebilir bir dünyaya giden ilk adımdır.

1992 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, toplumun ve kalkınmanın her alanında engelli bireylerin haklarını ve refahını teşvik etmeyi amaçlıyor. 3 Aralık, engellilerin karşılaştığı güçlükleri gündeme taşımak için anlamlı bir gün olmasının yanı sıra topluma tam ve eşit katılımları önündeki bariyerleri ortadan kaldıran çözümlere odaklanmak için de bir fırsat.

Bizler teknolojiyi yenilikçi bir yaklaşım içinde insanların yaşam kalitesini iyileştirmek, daha yaşanabilir şehirlerin oluşumuna katkı sağlamak; mevcut ve gelecek nesillerin ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasına destek olmak amacıyla kullanıyoruz. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyor, ülkemizin dört bir köşesini yeni teknolojilerle buluşturuyor, herkesi ‘değerli hissettirmek’ misyonumuza uygun çözümler üretiyoruz.

Erişilebilir teknolojilerle engelleri kaldırıyoruz

Günümüzde dijital erişilebilirlik, farklı sektörlerdeki işletmeler ve kuruluşlar için önemli bir husus haline geldi. Dijital erişilebilirlik, bilgiye erişmek, iletişim kurmak ve hayata aktif katılmak için dijital teknolojiye güvenen birçok engelli birey için oldukça hayati. Bu anlayışla gerçekleştirdiğimiz yapay zekâ destekli geliştirmeler sayesinde görme ve işitme engelli müşterilerimizin web sitesinden daha kolay hizmet almasını sağlayarak sitemizin engelli müşterileri için daha erişebilir kıldık. Son geliştirmeler sayesinde görme engelliler sesli betimleme, işitme engelliler işaret dili çevirisi ve disleksi tanısı konmuş bireyler de erişilebilirlik aracı ile sitemizde kolay bir şekilde hizmet alabiliyor.

Teknolojinin sunduğu imkanları, toplumun tüm kademelerinde fırsat eşitliğini sağlamak üzere seferber etmeye devam ediyoruz. Engelsiz Yaşama Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz Günışığı projemizle, 2014’ten bu yana, az gören çocukların özel içerikli eğitimler alarak görme yetilerini artırmalarına ve bu sayede bağımsız hareket edebilen bireyler olarak hayatlarına devam edebilmelerine katkı sağlıyoruz. Projemiz kapsamında Ar-Ge birimimizin geliştirdiği TahtApp uygulaması ile okuma ve ışık algılamada farklılıkları olan Günışığı çocuklarının derslerden eşit şekilde faydalanmalarını sağlıyoruz. Tahtaya yazılan bilgileri anında öğrencilerin tablet ekranlarına yansıtan TahtApp uygulaması sayesinde az gören öğrenciler, dersleri akranları ile bir arada kolayca takip edebiliyor.

Hayatın her alanına aktardığımız dijitalleşme vizyonumuzla Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik ederken; Kasım 2021’den bu yana ana destekçisi olduğumuz Atatürk Kültür Merkezi’nin daha erişilebilir, engelsiz bir merkez olma misyonuna da katkı sağlıyoruz.

Türkçe ve İngilizce olarak ücretsiz hizmet veren Sesli Adımlar uygulamamızla, engelli sanatseverlere ana destekçisi olduğumuz, Türkiye’nin kültür ve sanat belleğinde iz bırakan AKM’nin kapalı ve açık alanlarında, uygulamanın yönlendirmeleri eşliğinde engelleri aşan bir deneyim yaşatıyoruz. Sesli Adımlar uygulamasıyla görme ve işitme engellilerin yardım almadan hareket edebilmelerine olanak sağlayarak, sosyal hayatın içinde daha fazla yer alabilmelerine katkıda bulunuyoruz. AKM'nin tüm girişlerine, sinema, kütüphane, sergi salonu, restoranlar, kafeler ve Türk Telekom Opera Salonu'na sesli yönlendirme sağlayan uygulamamız, tüm operatörlerden ücretsiz olarak   indirilebiliyor. Görme ve işitme engellilerin hayatını kolaylaştıracak uygulamamızı entegre ettiğimiz AKM’nin, her yaştan ve her kesimden insanın keyif alacağı bir merkez olması için çalışıyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı iş birliği ile 2011’de Dünya Engelliler Günü’nde hizmete sunduğumuz sosyal sorumluluk projemiz Türkiye’nin ilk telefondan sesli kitap hizmeti sunan Telefon Kütüphanesi ile görme engellilerin binlerce sesli kitaba ve anlık haber akışına ulaşıp, ülke ve dünya gündemini takip etmelerini sağlıyoruz. Uygulama içerisinde yer alan Tablolar Konuşuyor bölümünde ise dünyaca ünlü tablolara ses oluyoruz.

Bu yıl da 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Tablolar Konuşuyor Dijital Resim Sergimizin açılışını gerçekleştirdiğimizi de sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Sergimizde Milli Saraylar Resim Müzesi’nin zengin koleksiyonundan seçilen birbirinden değerli 20 eser yer alıyor. Sanatseverlerin 24 Aralık’a kadar ziyaret edebileceği sergide, tabloların sesli betimlemeleri, sanatsal yorumları ve duyulara hitap eden efektler ile tüm ziyaretçilere bütüncül, farklı bir sergi deneyimi sunuyoruz. Sergimize gelme fırsatı bulamayan görme engelli vatandaşlarımız ise eserlere Telefon Kütüphanesi mobil uygulaması aracılığıyla diledikleri an her yerden ulaşarak tabloların sesli betimlemelerini ve yorumlarını dinleyebilecekler. Sanatı görme engelli vatandaşlara erişilir kılacak sergimizin değerli bir farkındalık oluşturacağına inanıyoruz.

Türkiye’nin dijital dönüşümünün lideri olmanın bize yüklediği büyük bir sorumluluk var: Toplumsal kalkınma için temel itici güç olan teknolojinin imkanlarından herkesin faydalanmasını sağlamak. Bu sorumluluk bilinciyle, teknolojinin ve dijitalleşmenin sunduğu imkânları, toplumun tüm kademelerinde fırsat eşitliğini sağlamak için seferber etmeye ve temas ettiğimiz herkesi değerli hissettirmeye devam edeceğiz…