Öncüler yolu açarlar: Teknolojide yol açmaya devam ediyoruz!

Öncü olmak, zor işleri başarmak her zaman kolay değildir. 1953 yılına kadar dünyanın en tepe noktası Everest’e ulaşmak imkansızlar listesinde yer alıyordu. Ancak Tenzing Norgay ve Edmund Hillary, 16 günlük bir keşif gezisinden sonra Everest’in zirvesine ayak basmayı başardı. Bu ilk başarıdan sonra insanoğlu için Everest’in zirvesine ulaşmak çok daha kolay hale geldi. Günümüzde 10 saatin altında zirve yapan dağcılar var. Ama öncülük edenlerin isimlerini hiç unutmayacağız.

Küresel rekabetin tüm gücüyle kendini hissettirdiği ve teknolojinin büyük bir hızla dönüştüğü son birkaç yılda, deneyim oluşturmak ve zirveye ulaşmak isteyenlere, bilgi ve cesaret sunabilmek oldukça önemli hale geldi. Türk Telekom olarak, böyle bir değişimin içinde, iletişim ve dijitalleşme alanındaki üstünlüğümüzün verdiği güçle birçok başarıya imza atarken, Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında; yine öncü olmaya ve yol göstermeye devam edeceğiz.

2022 yılının değerlendirmesini yaptığımızda; bu yolculukta, dokunduğumuz herkes için önemli deneyimler sağladığımızı düşünüyorum. Dijital dönüşümde ihtiyaç duyulan hızlı ve kesintisiz iletişim ile yeni nesil teknolojilerin yaşamımıza entegresini sağlayan altyapı, bugün kuşkusuz Türk Telekom olarak bizim en önemli yapı taşlarımız oldu. 2022 yılında bu iki önemli gücümüzü kullanarak, ülkemizi daha da ileriye taşıyacak öncü işlere imza attık.

İleri teknoloji alanındaki birikimimizi AKM ziyaretçileri ile paylaşıyoruz

Gururla söylemek isterim ki, teknolojinin iyiliğe ve faydaya dönüştüğü her alanda biz varız. Sanatın ve teknolojinin kalbinin attığı Atatürk Kültür Merkezi’nin ana destekçisi olarak ileri teknoloji alanındaki birikimimizi, bu mekânda halkımızın hizmetine sunuyoruz. Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü olarak, iletişim ve teknoloji üstünlüğümüzü, pek çok farklı alanda, AKM izleyicileri ile paylaşıyoruz.

Herkes için erişilebilir iletişim prensibimiz ile teknolojinin sunduğu olanakları toplumun her kesimine götürüyor, imkanlarımızı dijital eşitsizliği ortadan kaldırma hedefiyle seferber ediyoruz. Bu noktada; bizim için en heyecan verici çalışmalarımızdan biri “Sesli Adımlar” uygulamamız. Bu uygulama ile görme ve işitme engelli sanatseverlere de AKM’yi rahatça ziyaret edebilme imkânı veriyoruz.

400 bin km’lik fiber ağ yatırımı

Yüksek kaliteli insan kaynağımızdan üstün teknolojimize kadar tüm hizmetlerimizi sürdürülebilirlik odağında temellendirdik. Operasyonel ve finansal performansımıza güç veren bu sağlam yapı sayesinde sağlıklı büyüme kaydettik. Bu yaklaşımımız ile ilk 9 ay sonunda toplam abone sayımız 53 milyon seviyesine yaklaşırken, satış gelirlerimiz 32,8 milyar TL’ye yükseldi.

Teknolojide dışa bağımlılığı azaltacak her tür çalışmayı milli görev olarak görerek, değişen ve gelişen dünyada kendine yeten bir Türkiye için aralıksız çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Bu kapsamda; kesintisiz iletişim ve internet altyapısının mimarı olarak, 2023 yılını karşılarken Türkiye’nin dört bir yanındaki fiber ağımızı 400 bin kilometreyi aşan uzunluğa taşıyarak, bu alanda öncü yatırımlarımızı kanıtlamış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Çağa yön veren ülke olmanın altın anahtarı: Dijital Dönüşüm

 Kesintisiz iletişim ve güçlü internet altyapısı odağımızın yanında, dijitalleşme, zirve yolculuğumuzun şüphesiz en önemli rehberlerinden biri. Cumhurbaşkanımızın da Türkiye Yüzyılı vizyonunda ifade ettiği gibi, bizim için dijital dönüşüm “çağa yön veren ülke olmaya giden bir yolculuk.” Yeni bir iletişim ve teknoloji çağının kapısının aralandığı bu yolculuğun ayak seslerini biz, 2022 yılında duyduk. Şimdi ise, bu çağdan aldığımız ilhamla ülkemizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz.

2018 yılında 290 milyar dolar olan dijital dönüşüm pazarının, 2023 yılında 665 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. [1] Böylesine büyük bir pazarın içinde bir Telekomünikasyon oyuncusu olarak, değişen müşteri ihtiyaçlarına artık yeni yanıtlar vermenin zamanının geldiğinin bilincindeyiz. Çünkü biliyoruz ki, bu değişimle birlikte Telekom endüstrisi de dönüşüyor. 5G, otonom sistemler, yapay zekâ, bulut, IoT, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler hem bizleri hem cihazları hem de şehirleri birbirine bağlayarak, birçok sektörün de gelişip dönüşmesine imkân tanıyor. Biz de bunun bilinciyle, sahip olduğumuz altyapı teknolojilerini, Türkiye’nin, yerli milli yazılım ve donanımlar ile 5G ve ötesi teknolojileri üreten ve dünyaya ihraç eden bir ülke olma vizyonuna katkı sunma amacıyla kullanmaya devam ediyoruz.

Bu doğrultuda tarımdan lojistiğe, savunma sanayinden finansa kadar her alanda verimlilik ve güvenliği bir arada ele alan çözümlerin destekçisi olduk. Sürdürülebilirlik çalışmalarımız bu yıl meyvesini verdi. Diğer taraftan teknoloji casusluğu, siber saldırılar, veri ihlalleri yeni dünyanın tehlikeli suları. Ülkemizi bu yeni sularda güvenli limana ulaştırmak için çözümümüz “milli ve yerli” donanım ve yazılım. Kendi ürettiğimiz güvenlik çözümleriyle siber alanda öncü bir rol üstlenmeyi ilke edindik. Bu değerli veri, anlamlı hale geldikçe sürdürülebilir ekonomiye dönüşüp ülkemize katkı sağlayacak. Ülkemizin en büyük 500 şirketi dâhil olmak üzere, pek çok özel ve kamu kuruluşunun veri güvenliğini sağlıyor ve KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarına rehberlik ediyoruz. Kurumsal hizmetlerimiz ile tüm sektörlere destek veriyoruz.

Bütün bunların yanında; ülkemizin 5G yolculuğuna da öncülük ediyoruz. 5G'nin olmazsa olmazını ise yerlilik ve millilik olarak nitelendiriyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yerlilik anlamında istenen noktaya gelebilecek seviyede olduğumuzu düşünüyoruz. 5G’ye en hazır operatör olarak çalışmalarımızı devam ettirirken, endüstrileri 5G’ye hazırlama yönündeki misyonumuzu da sürdürüyoruz.

Girişim fikirlerinin takipçisiyiz!

Yeni dünyanın merkezinde dijital dönüşüm var demiştik. Dijital dönüşüm ekseninde ise yenilikçi teknolojileri izliyoruz. Bu yaklaşımı günümüzde küçük ölçekli girişimler temsil ediyor. Bu yüzden girişimciliği yükselen bir değer olarak görüyoruz. Ülkemizin ileri teknoloji hamlesi kuşkusuz girişimcilik ekosistemi ile mümkün olacak. 2015 yılında globalde değerlemesi 1 milyar dolar ve üzeri olan girişim – unicorn – sayısı sadece 80 iken, bu sayı sene sonu itibariyle toplamda 1.200’e ulaştı. Türkiye’den de 6 tane girişim unicorn seviyesine ulaştı. Ekosistem bu kadar ivmelenirken elbette desteklerin sürdürülmesine duyulan ihtiyaç da aynı oranda artıyor. Türk Telekom olarak biz de ülkemizde yetişen beyinlerin değerli fikirlerini somutlaştırmak adına 2013 yılında hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin ilk kurumsal girişim hızlandırma programı PİLOT’un kapsamını genişlettik. Çalışmalarımızı bir üst noktaya taşımak amacıyla 2018 yılında kurumsal girişim sermayesi şirketimiz TT Ventures’ı kurduk. TT Ventures ile bugüne kadar 13 şirkete yatırım yaptık. 2022 yılında TT Ventures “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” nu kurdu. Yatırım portföyünü zenginleştirmeyi amaçlayan TT Ventures, GSYF ile birlikte farklı kurumlardan, melek yatırımcılardan, global finans kuruluşlarından ve çeşitli yatırımcılardan yüksek hacimli fonları toplama imkânı kazanırken, hızlı biçimde daha çok girişime esnek yatırım modellerini kullanarak yatırım yapmamız mümkün olacak. Özellikle enerji, sağlık, eğitim, yapay zekâ, dijital çözümler, finansal teknolojiler, blockchain, IOT ve ICT gibi Türk Telekom ile sinerji yaratacak alanlara odaklanacağız.

En son yatırım yaptığımız 4 yapay zeka girişiminin 3’ünün PİLOT platformundan çıkmasının heyecanını yaşıyoruz. Türk Telekom olarak, süregelen bir inovasyon geliştirme tutkusuyla fikirlerin peşinden koşmaya devam ediyoruz.

Bugüne kadar gerçekleştirdiklerimiz ışığında; dijital dönüşümünü tamamlayan, savunmadan sanayiye, tarımdan enerjiye kendi teknolojisini üreterek ihraç eden bir Türkiye hedefiyle 2023 yılında da üzerimize düşeni layıkıyla yapmayı sürdüreceğiz. Geçmişten aldığımız güç ile geleceğin köprülerini inşa etmek için 2023’ü önemli bir fırsat olarak görüyoruz.

[1] PR Newswire, 2019