Transit Rejiminde Karşılaşılan Bazı Uygulama Farklılıkları
Transit rejiminin uygulanmasında gümrük idareleri arasında bazı uygulama farklılıkları rejimin işleyişini karmaşık hale getirmektedir. Özellikle de cezai uygulamalar konusunda farklı yorumlar ortaya çıkmaktadır. Bakanlığımız bu hususta 04.04.2022 tarihli 2022/7 sayılı Genelge ile bazı durumlara açıklık getirmiştir.
Bilindiği üzere Gümrük Kanununun 235/5 maddesinin c ve d bentleri transit rejiminde eksiklik ve fazlalık çıkması durumlarındaki cezalara yer vermektedir. Bu maddeye göre transit rejiminde serbest dolaşımda olmayan eşyanın hareket gümrük idaresinden sevk edilmesinden sonra yapılan kontrollerinde beyan edilene göre eksik çıkması durumunda; eksikliğe isabet eden vergilerin alınması ve bu vergilerin 2 katı kadar da idari para cezası uygulanması, Fazla çıkması durumunda ise; fazla çıkan eşyanın tasfiyeye tabi tutularak fazla çıkan eşyanın gümrük vergisi kadar idari para cezası uygulanması hükme bağlanmıştır. Gümrük Yönetmeliğinin 239 ila 241 inci maddeleri ise eksiklik ve fazlalık takibatlarının ne şekilde yapılacağını belirtmektedir.
Bu maddelerden, transit rejimine konu eşya hareket idaresinden sevk edildikten sonra yapılan kontrolleri neticesinde eksiklik ve fazlalık çıkması durumlarında uygulanacak işlemler açıkça belli olmasına rağmen varış idarelerinde transit beyannamesine ilişkin varış bildiriminin yapılması ile birlikte özellikle bu varış idareleri bir iç gümrük idaresi olarak işlem yapmakta ise sadece bir sonraki gümrük rejimi ile bağlantı kurulabilmesi için sistemsel olarak oluşturulmuş teslim alma kayıtları özet beyan olarak düşünülmekte ve eksiklik ve fazlalıklara ilişkin takibatlar özet beyan eksiklik ve fazlalık takibatlarına göre yapılmaktadır. 2022/7 sayılı Genelge bu husus açıkça ifade edilerek özet beyan değil transit rejimine ilişkin yani Gümrük Yönetmeliğinin 239 ila 241 inci maddelerine göre takibat yapılması gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur.
Ayrıca 235/5 hükmü açıkça hareket idaresinden sevk edildikten sonra yapılan kontrollerde ortaya çıkan uyuşmazlıklardan bahsettiği için, hareket idaresi olan giriş gümrük idarelerinde yapılan kontroller neticesinde eksiklik veya fazlalık çıkması durumlarında ise transit rejimi hükümlerinin uygulanamayacağı transit beyannamelerinin ve TIR karnelerinin özet beyan statülerinden dolayı özet beyan eksiklik ve fazlalık takibatı yapılması gerektiği yine 2022/7 sayılı Genelgede hükme bağlanmıştır.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Yine söz konusu Genelge ile transit beyannamelerine varış idaresinde varış bildirimi yapılması ile birlikte oluşan teslim alma kayıtlarının iptal edildiği durumlarda özet beyan iptaline ilişkin cezanın uygulandığı ancak bu teslim alma kayıtlarının bir özet beyan olmamasından dolayı bu cezanın da uygulanmaması gerektiği kararlaştırılmıştır. Varış idarelerinde yapılan varış bildirimi mesajlarının havayolu ve denizyolunda gelen araçların varışını müteakip yapılan varış bildirimleri ile karıştırılmaması ve bu kapsamda transit işlemlerinde varış bildirimlerinin transit süresinin aşılmasından sonra yapılması durumunda Gümrük Kanununun 241/3/e, 241/4/d, 241/5/a ve 241/6/c maddeleri uyarınca ceza uygulanması gerektiği yani transit süresinin 24 saate kadar aşılması durumunda Gümrük Kanununun 241. Maddesinde belirtilen ceza tutarının 2 katı, 48 saate kadar aşılması durumunda 4 katı, 72 saate kadar aşılması durumunda 6 katı, 72 saatten fazla aşılması durumunda ise 8 kat idari para cezası uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Bu uygulama farklılıklarını giderecek yönde çıkartılmış 2022/7 sayılı Genelge zaten Kanunda hali hazırda açıkça belirtilmiş hususları biraz daha açıklamış olup, birkaç noktada bazı ilaveler yapılması gerektiği düşünülmektedir. Özellikle ortak transit rejimi kapsamında ülkemize gelen ve varış gümrük idaresinde yapılan kontrollerinde eksik eşya çıkması durumunda mühürlerin sağlam olduğu bulgusu altında herhangi bir takibat yapılmadan sadece hareket idaresine bilgi verilmesinin yeterli olduğu bu durumlarda ülkemizde bir cezai işlem uygulamasının söz konusu olmayacağı önemli bir husustur.
Yine Gümrük idarelerine sık rastlanan başka bir farklı uygulama ise Gümrük Kanununun 235/5 maddesinin a ve b bentlerinde ortaya çıkmaktadır. Söz konusu madde hükümleri belirgin şekilde farklı çıkan eşyaya gümrük vergilerinin 2 katı veya gümrüklenmiş değerin 2 katı idari para cezası uygulamalarına değinmektedir. Ancak belirgin şekilde farklı çıkan eşyanın mutlaka giriş gümrük idaresinde yapılan tespitler neticesinde farklı çıkması durumunda bu cezaların uygulanacağı açık iken varış gümrük idarelerinde de zaman zaman bu cezaların uygulanmaya çalışıldığı görülmektedir. Bu hususta madde hükmü açık ve net olarak giriş gümrük idaresinde yapılacak tespitler neticesinde ceza uygulaması olacağını belirtmekte olup bu konuda da gümrük idarelerinin bilgilendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Şube Müdürü (E. Ticaret Uzmanı) - Ticaret Bakanlığı - Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü
2yPaylaşım ve değerli yorumunuz icin teşekkürler üstad.👍 235/5-(a) ve (b) hükümlerinin sadece GİRİŞ gümrüğündeki tespitte uygulanabilecegi aslında madde hükmünde de açık dediğiniz gibi ("Türkiye Gümrük Bölgesine GETİRİLEN ve...."). Ancak maalesef Kanunda açıkça "giriş" veya "giriş gümrüğü" ifadelerinin geçmiyor oluşu bu keyfi yoruma neden olabiliyor... Verdiğim tüm memur transit egitimlerinde özellikle "235/5-a ve b Varış'ta duzenlenemez! 5607'ye temas eden tespit varsa sadece bu durum değerlendirilir." vurgusu yapmama rağmen mesai içinde aldığım sorulardan önemli bir kısmını bu konudaki "tereddütler" olusturuyor...😓 235/5-a ve b yaptırımının getiriliş amacı "ülkeye girişte tespit etmeseydim beyanda farklı gösterdiğin esyayı Varış'a getirmeyip kaçırabilirdin!" ihtimalini cezalandırmaktır. Bu nedenle bu kadar "yüklü" bir idari yaptırımdır. İkna olmayanlar Kanunun Gerekçe metnini de bulup yorumlayabilir... Beyanından "Farklı" eşyayı "kaçırmak" niyetinde olan birinin zaten varış gümrüğüne kadar zahmet edip uğraması ne kadar gerçekçi olurdu?...😅