Antik Roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının, İmparator Büyük Konstantinos’u (Constantinus) çok etkilendiği, İstanbul’u Roma ya benzetmek amacıyla, takıntılı olduğu yedi rakamına yönlendirdiği anlatılır. Bir başka rivayete göre de, Roma İmparatorluğu döneminde güneş, ay ve 5 gezegene vurgu yapmak için şehir 7 tepe üzerine konumlandırılmıştır. İmparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal sayıyordu. Sarayının ana salonu, ‘Hepta Likhnos” yani “yedi kandilli” adını almıştı. İmparatoru korumakla görevli, “yedi kıta dan oluşmuş bir muhafız alayı vardı. Konstantinos, kendisini, çevresinde “yedi gezegenin dönüp durduğu güneş yerine koymuştu. Çemberlitaş üzerindeki heykeli de zaten bu durumu betimlemekteydi.
İstanbul’un ünlü tepelerine gelince…
- Birinci tepe, Topkapı ya da Sarayburnu tepesi... Bu tepe geçmişten günümüze kadar İstanbul'un kalbi olarak nitelendirilmektedir. 7 tepe içerisinde en önemli tepe olarak görülen Sarayburnu Tepesi, denizden yaklaşık olarak 30-40 metre yükseklikte yer almaktadır. Bugün Topkapı Sarayı, Aya İrini, Ayasofya, Sultanahmet Camisi, Yerebatan Sarnıcı, Milion Taşı, Alman Çeşmesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Cağaloğlu Hamamı, Sirkeci Garı, Bukoleon Sarayı, Arasta Pazarı, Yeni Cami ve İstanbul Arkeoloji Müzesi' nin yer aldığı yüksekliktir. (Akropolis)
- İkinci tepe, Çemberlitaş diye bilinen, Konstantin Sütununun bulunduğu bölge ve çevresidir. Bu tepede bulunan en önemli yapılar 1775 yılında yapılam Nur-u Osmaniye Camii ve M.S. 330 yılında İmparator Konstantin adına dikilen Çemberlitaş anıtıdır.
- Üçüncüsü Beyazıt ve Süleymaniye tepesidir. Deniz seviyesinde yaklaşık 5-60 metre yükseklikte yer alan "Beyazıt Tepesi" denildiğinde akla ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan Süleymaniye Camii gelmektedir. Süleymaniye Tepesi olarak da adlandırılan bölgede Mimar Sinan Türbesi, İstanbul Üniversitesi ve Beyazıt Kulesi de yer almaktadır.
- İstanbul’un dördüncü tepesi, derin bir vadiyle yarılmış olan Fatihtir. İstanbul'un en yüksek tepesi olarak bilinen "Fatih Tepesi", Bizans ve Osmanlı dönemindeki en ihtişamlı yapılara ev sahipliği yapmaktadır. Fatih Tepesi, ismini Fatih Sultan Mehmet'ten almıştır ve şehrin Fatih'i tarafından yaptırılan ve 1470 yılında inşa edilen "Fatih Camii" bu alanda yer almaktadır.
- Beşinci tepe de Fenerin üst kısımlarında bulunan, Haliç manzarasını ayaklarınızın altına serecek güzellikteki "Yavuz Sultan Selim Tepesi" dir. Denizden 74 metre yükseklikte yer almaktadır. Yavuz Sultan Selim tepesi, ismini Yavuz Sultan Selim Camii ve Külliyesi'nden almıştır. Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırılan caminin yapım aşaması Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamamlanmıştır. Bu tepe üzerinde aynı zamanda Fethiye Camii ve Fener Rum Patrikhanesi de yer almaktadır.
- Altıncı tepe, Tarihi Bizans Surları ile ünlenen "Edirnekapı Tepesi" dir. Şehrin batı surlarının olduğu yer olarak adlandırılmaktadır. Tepe aynı zamanda "Mihrimah Sultan Tepesi" ismiyle de anılmaktadır. Bunun yanı sıra; Kariye Müzesi de tarihi dokusuyla dikkat çekici bir güzelliğe sahiptir. Rivayete göre; bölge sur dışında yer aldığı için grekçe kırsal anlamına gelen "Khora (Kariye)" ismiyle anılmıştır. Aslında bir başka rivayete göre burası Constantinus' un tedi takıntısı için uydurulmuş bir tepedir.
- Son ve yedinci tepe ise Marmara Denizine bakan yükselti, yani "Cerrahpaşa" sırtlarıydı. Aksaray'dan Marmara Denizi sahiline kadar uzanan bölgede yer alan "Kocamustafapaşa Tepesi", denizden 60 metre yüksekliktedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminin en güzel yapılarından biri olan Haseki Külliyesi burada yer almaktadır. Aynı zamanda Roma İmparatorluğunun nadide eseri Arkadius Forumu ve sütunu da Kocamustafapaşa tepesinde konumlandırılmıştır.
Kaynak : İnternet üzerinden derlenmiştir.