Yeni Mezun ve İş Arayanlara...

Yeni mezun ve iş hayatının başında ne yapacağını kestiremeyen o kadar çok değerli genç insan mesaj atıyor ki, onlara yazdıklarımın tekrara düştüğünü farkettim. Bu nedenle genel önerilerimi aşağıda bu durumdaki yeni mezun genç arkadaşlarım ile samimi olarak paylaşmak isterim;

Bugün itibariyle iş arama ve iş başvurusu için en ideal platform Linkedin olmuştur. Bu platformu doğru kullanırsan çok kısa sürede iş bulabilirsin.

İşverenler ve İK’ cılar adayların diğer sosyal medya hesaplarını da incelemektedir. Çeki düzen vermekte fayda var. Kaliteli ve ciddi bir profil fotoğrafı seni daha doğru yansıtacaktır. Tüm sosyal medya profillerinde aynı fotoğrafı kullan. 

Profilde yer alan ilgi alanların çok geniş görünmemelidir. Bunun sebebini ilerleyen bölümlerde açıklayacağım.

Linkedin profilini biraz canlandır. “Özgeçmişim işte burada, haydi bakın”, “aktif iş arayışında”, “iş arıyorum”, “iş tekliflerine açık” gibi ifadeler çok doğru değil. İş arayan değil, hayatı normal seyrinde devam eden birisi olarak görünmelisin. 

İşverenlere veya işe alım vekillerine seni neden tercih etmeleri gerektiğini anlatabilirsen amacına ulaşırsın.

Profilinde kendinden bahsettiğin bölümde hangi sektörde ve hangi pozisyonda olmak istediğini ve o pozisyona ne katabileceğini yazabilirsin. Bunun için biraz emek harcamalısın.

Yapılacaklar çok basit;

Basit düşün ve odaklan!

Ne yapmak istiyorsun? 

Hangi alanda kendini başarılı ve mutlu hissediyorsun?

Bu soruların cevaplarına göre mesleki alanını daralt ve o sektörlerden önemli insanlara Linkedin üzerinden davet gönder. Ama bunu yapmadan önce Linkedin profilini güncelle, içerik olarak güçlendir.

Öğrenmeye açık olduğunu, tecrübenin olmadığını ama yılmadan usanmadan her işin üstesinde gelebileceğini özellikle vurgula. Bu vasıfların yok ise yazma. Zaten bu vasıfların yok ise bu yazdıklarımı da uygulamayacaksın. Söylemlerin ile yaptıkların arasında uyum yok ise karşı tarafın dikkatini çekemezsin.

Ön yazı gibi klişeleşmiş ve basma kalıp metinlere ihtiyaç yok, ne olur kulanma bu hazır metinleri… Kendi kaleminden ve içinden geldiği gibi doğal olarak birşeyler yazabilirsin. Kısa ve öz olsun. Herşeyden önce seni yansıtsın.

Amacın olsun. Bak en önemli şey bu! Bunu belirlersen gerisi çorap söküğü gibi gelir. 

Örnek veriyorum; kargo şirketinde yönetici olmak istiyorsan tüm kargo şirketlerinin üst yöneticilerini, İK sorumlularını ve onlarla ilişki içinde olanları ağına ekle. Üşenme. Günlerce sürse de tek tek yap bunu. Bu havayolu şirketide olabilir. Yeter ki tam olarak bir hedef iş alanı seç. Sonra o sektördekileri ağında toplamaya çalış. Takip ettiğin kişiler ve ağındaki diğer kişiler senin o mesleki alanla ilgili daha hızlı bilgi sahibi olmanı sağlayacaktır.

Senin bitirdiğin bölümden mezun olanların ne yaptığı ve çevrendekilerin senden ne beklediği ile ilgilenme, sen ne olmak ve ne yapmak istiyorsan onu ara bul! Başkalarının senin için biçtiği iş hayatını yaşayarak vakit kaybetme. Zaten er geç içinden gelen ve yapmak istediğin işte bulacaksın kendini. İstersen yaşa ve gör!

Meslek hayatının ilk yıllarında gönlüne göre iş bulamayacaksın belki ama ilerideki yükselme evresi için bir bedel ödemiş ve tecrübe kazanmış olacaksın. Bu yola çıkarken bunu göze almış olmalısın.

Linkedin profilinde sektöründen insanları ekledikten sonra onların paylaşımlarına ve tartışmalarına katıl. Gözleri sana aşina olsun. Ama hiçbir zaman doğrudan iş isteme! Bu itici ve ayıp olur. O nedenle bu tür ifadeleri profilinden de kaldırmanı istedim. Zaten çalışma deneyimi kısmında çalışmakta olup olmadığın yazıyor. Akıllı insanlar oraya bakarlar, merak etme.

Bir tartışmaya katılırken veya görüşünü belirtirken mutlaka o konu ile ilgili bir araştırma yap, bilgi sahibi ol, daha sonra özgün ve kısa-öz bir görüş belirt. Bilgi sahibi olmadığın konularda olgunlaşmamış ham fikirlerini paylaşma.

Önemli-önemsiz sosyal sorumluluk projelerine katıldıysan profilinde belirt. Okuldaki kulüp faaliyetlerinde bulunduysan bunları da yaz. Akademik başarıdan ziyade sosyal insanlar iş hayatında daha çok tercih ediliyor. Sosyal insan iş hayatında daha başarılı olur. Bu bir gerçek. Notum düşük diye üzülme, notum yüksek diye sevinme, iş hayatı notlarla ilgilenmiyor! Önemsenen şey, senin içindeki cevherdir. Bunu dışa vurabilenler kazanıyor…

Kendi analizini yap, güçlü olduğun yanların zayıf yanların bunları açık açık yaz. İşverenlerin seni keşfetmesini beklemeden önce senin kendinin farkında olman diğerlerine göre seni bir adım öne geçirir.

Yapabilirsen bilgisayar ve İngilizce ile ilgili kendini geliştir, kurslara devam et. Bu iki temel vasıf tüm sektörler için gereklidir.

Sektör belirledikten sonra o sektör ile ilgili önemli bir sertifika var ise onu da al. Bu çok dikkat çekecektir. Sektörünle ilgili olmayan sertifikan var ise profiline ekleme. Senin o alandan uzaklaştığını gösterir. Odaklanmak en önemli şeydir. Çok sertifika başarılı ve çalışkan olduğunu göstermez. Sadece net bir amacın-hedefin olmadığını gösterir. Unutma!

Unutma ki iş hayatındaki rekabet inanılmaz noktalara ulaştı. Yorulma, hiçbir zaman vazgeçme.

İş hayatında çok iş değiştirmek istenilen bir durum değil. Buna da dikkat etmelisin. O nedenle çalışmaktan keyif alacağın alanı baştan seçmeni önerdim.

Linkedin ve diğer profillerinde Din, Siyaset ve Futbol gibi kişiye göre değişen tartışmalı konulara girme. Unutma ki iş hayatında bunlardan ziyade senin vasıfların öne çıkmalıdır. Maalesef tüm dünyada bu konular ön plana çıktığında kişisel beceriler arka plana itilmektedir. Herkesi olduğu gibi kabul etmek en önemli insani vasıftır. Bu nedenle bu kısır tartışmalara girmemen hayat boyu sana çok şey kazandırır.

Hiçbir işi ve sektörü maaş üzerinden değerlendirme. 

Çalışırken mutlu olup olmayacağına odaklan! 

Başarı ve para kendiliğinden gelecektir!

Haydi kolları sıva ve şimdi başla!

Başarılı olacağına inanıyorum...


Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler