Agile & Müşteri Odaklılık
Müşteri odaklılık mı? bu kadar işin arasında bir de bu çıktı!
Projeye dahil edilirken bile bana sorulmadı! Hem hangi müşteriden bahsediyoruz. Hiç gelmediler, hiç görmedik ki ...
Bu projeyi sponsorlar istediği için yapmıyor muyuz? Müşterisi benim için onlar işte!
- Umarım bu konuşmalar sizin olduğunuz çalışmalarda mevcut değildir.
Projeye başlarken, projenin müşterisi hakkında ne kadar düşünüyoruz. Analiz, tasarım ve geliştirme aşamasında aklımızın odağı ne kadarı müşterilerimizde?
Müşteri dediğimizde ilk akla gelen projeyi bizden bekleyenler mi? İhtiyacı karşılanacak ve her kullanımda değer ortaya çıkacak olan kullanıcılar mı?
Müşterilerimiz proje ekibine ne kadar dahil ? Her hafta ilerleme raporu alan yönetimden ya da projeyi dört gözle bekleyen sponsorlarımızdan daha mı yakın?
Proje boyunca her hafta, her ay müşterimizi ne kadar memnun etmeye çalışıyoruz? Yoksa odağımız yönetim ve sponsorlarda mı?
Proje ekibimiz, müşterisi hakkında ne kadar bilgi sahibi? Müşterisini ne kadar tanıyor? İhtiyaçlarının ne kadar farkında?
Soruları hızlıca gözden geçirdiğimizde bir çok projenin odağının müşteri dışında olduğunu fark edebiliriz. Müşterilerinde kendisi için geliştirilen bir çok projenin dışında olduğu ve belkide haberleri bile olmadığını görmemiz zor değil. İşleyişteki sistematik problemli. Bu projelerin değer akışlarının müşteriye ulaşması tesadüfi olabilir. Proje başarı istatistikleri de bunu söylüyor; yazılımların başarı istatistiklerine bakıldığında uygulamalara eklenen özelliklerin %45’i hiç %19’u nadiren (1) kullanıldığı görülebiliyor. Peki bu gereksinimler müşteri için yapılmadıysa kimin için yapıldı?
a. Sponsorlar
b. Yönetim
c. Proje ekibinin kendisi için
d. Kimse bilmiyor :)
Çevik (agile) çalışmada scrum çerçevesi bize bu sistematik hataya düşmemek için gerekli imkanları sunuyor;
Öncelikle takımı ürün sahibi (product owner) ve geliştirme takımı (development team) olarak ayırıyor. Ürün sahibi dışındaki başka hiçbir kimse geliştirme takımını farklı bir iş listesi üzerinde çalışmaya zorlayamaz. Böylelikle a,b,c seçeneği ve d seçeneğindeki risklerimiz azalıyor. Product owner ana sorumlu haline geliyor. Hesap verilebilirlik bu noktada netleşmiş oluyor.
Diğer yandan proje adım adım (sprint) ileriyor. Teslim edilmeye hazır kısımlar müşterinin (sponsor ve yönetimin değil) kullanımına açılıyor. Gerçek geri bildirimler alınarak bir sonraki adıma geliştirme ve güncelleme imkanları kullanılarak geçiliyor. Müşteriden gelen geri bildirimlerle şekillenen ve gelişen ihtiyaçlara sahip bir uygulama ortaya çıkarılıyor. Adım adım (sprint) işleyiş doğası gereği gereksiz ihtiyaçları ortadan kaldırıyor.
Yazının ikinci bölümünde inceleyeceğimiz ana başlık: “Hiç kimse müşterinin kendisinden daha zeki olamaz, siz bile!”
Görüşmek üzere:)
Notlar: