CİLDİNİZE TOKSİN SÜRMEYİN
TOKSİNLER söz konusu olduğunda, ilgilenmeniz gereken kilit alanlardan biri CİLDİNİZİ neyle beslediğinizdir. Cilt vücudun en büyük organı ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Cilt kendisine uygulananların çoğunu kelimenin tam anlamıyla yer. Uygulanan her şey kan dolaşımına katılır ve organlar tarafından emilir.
Bu yüzden hangi kişisel ve cilt bakım ürünleri kullanılıyorsa çok bilinçli tercih edilmelidir. Günümüzde teknolojinin artması ile çoğu kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin etkinliklerini arttırmak veya kısa vadede göz boyamak için çeşitli kimyasallar kullanılmaktadır. Bu kimyasalların çoğu da hem cildimiz hem de vücudumuz için toksiktir. Bu toksinler vücuda zarar verir, vücudu hastalıklara daha yatkın hale getirebilir. Vücutta ileri yaşlanma ve yorgunluk gibi kötü yan etkiler bırakabilir.
Bu sorunlardan kaçınmak için…
Kullanacağınız kişisel ve cilt bakım ürünlerinin içerdiği malzemelerin gerçekten organik, doğal ve güvenli olduğundan emin olmak için içerik etiketlerine çok yakından bakın. İçeriği detaylı yazılmamış ürünleri almayın.
Etiket bir sürü "kimyasal formül olarak" görünen isimle bir bilim projesi gibi görünüyorsa tercih etmeyin.
Normalde organik sertifikalı ürünler şu anlama gelir:
En az %95 oranında gerçekten temiz, organik içerik içerir. Bileşenlerin diğer %5'i onaylanmış güvenli bir listededir. Diğer kozmetiklerde sıklıkla kullanılan kanserojen olabilecek, endokrin sistemini bozabilecek ve başka sorunlara neden olabilecek potansiyel olarak toksik bileşenler içermez. Kullanılan bileşenler organik olarak yetiştirilir, yani pestisit, kimyasal gübre, petrokimya ve boya içermez. Üretim sürecinde hiçbir endüstriyel solvent veya ışınlama kullanılmamıştır. Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO'lar) içermez.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Unutmayınız ki cildinizin daha genç, sağlıklı ve genç görünmesi için doğru beslenme şarttır. Bu etkiyi dışardan sürülen kremlerden beklemeyin. Yiyebildiğiniz ve içebildiklerinizi cildinize uygulayın. Cilt en değerli organımızdır. Bu nedenle cilde uygulanan bakımlar, yağlar ve kremler önemlidir.
Örneğin, günlük E vitamini ihtiyacınızı vücudunuza süreceğiniz susam yağından alabilirsiniz. Hem susam yağı cildinizi besler, antioksidan etkisi güçlü olduğu için cildi güçlendirir, hafif olduğu için porları kapatmaz hem de E vitamini ihtiyacınız karşılanmış olur.
Sarı Kantaronun topikal kullanımı cilt elastikiyetini ve nemini arttırır. Yağ gibi topikal formda sarı kantaron yağı, cildin hücre yenilenmesi sürecine yardımcı olur. Anti-inflamatuar ajanı ayrıca kızarıklığı ve iltihabı azaltır. Günlük olarak kullanmak cildinizi iyileştirmeye, sıkılaştırmaya ve nemlendirmeye yardımcı olacaktır.
Genç ve sağlıklı bir cilt için vücudunuzdaki eksiklerin giderilmesi, doğru beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile mümkündür. Dışardan uygulayacağınız kremlerden ziyade cildin hem beslenmesine, yenilenmesine hem de kollajen sentezinin arttırılmasına yardımcı olabilecek ürünlerin ve tedavi yöntemlerinin tercih edilmesi, uzun vadede sizi tatmin edecektir.
Sağlıklı ve güzel günlere…