Ece’nin Seyir Defteri:Performans Yönetimi - Başlarken

Performans Yönetimi yılların bitmeyen konusu. Şimdi, yılın son aylarına girdik ya, stres diz boyu, hedeflere ne kaldı, performans değerlendirmesinde ne konuşulacak. Benim hakkımda yönetim ekibi neler düşünüyor vs. gibi. Son zamanlarda kiminle çalışsam,konu performans yönetimine geldiğinde,  amirinin senden beklentisini sordun mu? Ya da o sana iletti mi diye sorduğumda, hemen hemen hep aynı cevabı alıyorum. “Görev tanımımı biliyorum”, “Konuşmadık ama ben daha önceki gözlemlerimden neyi yapmam gerektiğini biliyorum”, Ben her yapacağımı ona danışırım o yüzden yanlış birşey yapsam söylerdi” vb. cevaplar alıyorum. Performans yönetimi diyoruz , yok İK süreci yönetmeli diyoruz ya… geçin bunları…Performansı yönetecek olan siz amirlersiniz. İK süreci belirler o da yıl sonu prim, maaş artışına etkisi olacaksa şirket içi kalibrasyonu yapmak ve belli bir bütçede performansı ödüllendirebilmek için ( tabii burada gelişmiş bir modelden bahsediyoruz.) Hiçbir yöneticiye , terfi edildiğinde söylenmese de, bir yöneticinin temel görevi, elemanı ile iletişimde olmaktır. Elemanlarınıza sadece iş tanımını verip geçmeyin, orada yazanı nasıl yapmasını beklediğinizi de anlatın. “NE” yi gerçekletirdiği kadar “NASIL” gerçekleştirdiğine de önem vermezseniz orada etkin bir ekip çalışmasından bahsetmeniz mümkün değil. Sonrada birbiri ile neden anlaşamadığını anlamadığınız ekibinizi “Etkin Ekipler” vb isimli eğitimlere gönderir gelişmelerini beklersiniz.  Elemanlarınızla rutin bir şekilde, beklentilerinizi paylaşmaz, onların beklenti ve ihtiyaçlarını dinlemezseniz , sonuçlara ulaştınız diye kısa vadeli mutluluklarla mutsuz bir departman yaratmaya doğru güvenli adımlarla ilerlemekte olduğunuza garanti verebilirim. İşe verdiğiniz odağı, elemanlarınıza da verin, onları dinleyin ki gelişen dünyada onlarında gelişime , değişime katkısı olsun. Unutmayın artan performans sadece elemanlarınızı mutlu etmeyecek size de yukarılara taşıyacaktır. Bugünün dünyasında iletişim araçları teknoloji ile ne kadar bizi yakınlaştırsa da hala iletişim hatalarından/kazalarından dolayı mutsuz çalışanlar ile dolu organizasyonlar yaratmayı başarıyoruz. Dünyanın genelinde de iletişimsizlik, birbirini anlamama çok dramatik sonuçlar getirmiyor mu? O zaman kurumların etki alanı sandığımızdan da büyük değil mi? Dünyada çok büyük güç olan kurumların bu konuda gelişmesinin  tüm topluma da olumlu yansıması ile nelerin farklılaşacağını düşünmek bile ümit verici….

Raci Özen

Satış ve Pazarlama Direktörü

8y

Paylaşım için çok teşekkürler

Tolga Tiğin Bozdağ

Yönetici - Can Gayrimenkul ve Dis Tic Ltd şti

8y

Kisa öz ama cok kapsamlı bir yazı eline sağlık Selamlar Tolga Bozdag

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler