Hayata ve İşe Dair Düşünceler #1

1987’den beri iş hayatının içerisindeyim ve hasbelkader 45 ülkede iş yapmış, 4 kıtada yaşamış, çalışmış bir kişi olarak öğrendiklerimi paylaşmanın fayda sağlayabileceği düşüncesi ile böyle bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdim.

Japonlar “Yağmur yağdıkça toprak sertleşir” derler.  Yani insanın maruz kaldığı tecrübeler onun gelişmesini, olgunlaşmasını sağlar. 

İlk yazıda PUKÖ den bahsetmek istiyorum. 

Planla-Uygula-Kontrol et ve Önlem al (Plan-Do-Check-Action) döngüsü.

İş hayatının vazgeçilmez bir parçası olan PUKÖ, sosyal hayatımızda da uygulamamız gerekli diye düşünüyorum.

Örneğin, işinizde yükselmek istiyorsunuz, bunun için ne yapmak lazım diye düşünüyorsunuz ve size göre doğru olanları tespit ediyorsunuz.  İşinizi yapmakla ilgili bilgi ve becerilere sahip misiniz, İletişim yetenekleriniz yeterli mi, İngilizce seviyeniz yeterli mi, gibi listeyi oluşturdunuz.  Burada, diyelim İngilizce konuşulanı anlama seviyenizi yeterli görmüyorsunuz ve iyileştirmek istiyorsunuz. 

Amaç: İngilizce konuşulanı anlama yeteneğini yükseltmek

Plan: günde 2 saat televizyonda yabancı dizileri İngilizce olarak alt yazısız izleyerek anlama yeteneğini arttırma.

Kontrol Et: Seyrettiğiniz dizileri anlama seviyeniz haftadan haftaya artıyor olması lazım, artıyor mu?

Önlem Al: Eğer artmıyorsa, belki aksanı karışık diziler izliyorsunuz?  Ya da farklı farklı diziler mi izliyorsunuz?  İngiliz veya Amerikan dizilerinden bir grubu seçip, aksanı çok koyu olmayan dizileri tercih etmek bir önlem olabilir.  Aynı diziyi izlemeye devam ettiğinizde, kişilere, olaylara alışarak olaylardan anlama gitmeniz kolaylaşır.

Bunu uyguladınız, eğer hala işe yaramadıysa, belki temel İngilizce seviyenizde sorun var bunu geliştirmeniz lazım, yeni bir plan ve PUKÖ döngüsünü amaca ulaşana kadar çevirerek başarabilirsiniz.

Bu düşünce yapısı takip gerektirir, bir yönetici olarak takip ettiğiniz hedefi, elemanlarınız da takip eder, takip etmediğiniz ise önemsenmeyebilir.  Dolayısıyla, sizin PUKÖ alışkanlığınız ortama yayılır…

Birçok işyerinde, koca koca yöneticilerin, kendilerini günün akışına bırakıp, tenis oynar gibi gelen topları karşılamak için vaktini harcadığını gördüm, görüyorum.  PUKÖ uygulasalar, aslında bir süre sonra çok daha konuya hâkim, zamanı yönetebilen yöneticiler olacaklar.

Yönetici öncelikle iyileştirmesi gerekli olan bir sorunu seçerek başlar.  Bu seçimi de Pareto (80-20 kuralı) mantığında yani en çok canını yakan sorunları sıraya dizip bu listenin tepesinden bir mantık çerçevesinde düzeltmek istediği sorun seçimini yapar.

Sorun Seçildi, sonra bu sorunu çözmek için bir Analiz yapmak lazım.  Yani, geçmiş veriler ışığı altında korelasyonlara bakıp, neyin niye olduğunu anlayabilecek örneğin 5 NİYE (5 why) tarzı analizler yaptıktan sonra sorunun KÖK sebebine inilmeye çalışılır, yeterince derin analiz yapıldıysa kök sebebe ulaşılmışsa, getirilecek çözüm kalıcı olur, analiz yüzeyselse, çözüm de yüzeysel kalacak ve sorun tekrar edecektir.

Kök sebebe ulaştıktan sonra, buna karşı önlem geliştirmek için bir Plan yapılır, işte PUKÖ döngüsü burada başlar.

Honda Motor Co., 2005 senesinde DST-PDCA döngüsü diye bir şey başlatmıştı, (Dream/Draw-See-Think) Çiz-Gör-Düşün sırasını Planlamanın öncesine koymuştu.

"Çiz" gelinmek istenilen yerin tariflenmesi, rüyasının görülmesi ile başlar.

"Gör" mevcut durumu değerlendirir ve ideal durum ile mevcut durum arasındaki boşlukları tespit eder.

"Düşün" ideal durum ile mevcut durum arasındaki boşlukları kapatmak için yapılması gereken belirli eylemleri geliştirir.

Şimdilik burada durayım, sorular ve yorumlara göre genişletebiliriz.