İş Ararken Gerçekten Ne Kadar İstekli ve Ciddisiniz?
İş Arama Sürecinizde Gerçekten Ne Kadar İstekli ve Ciddisiniz?

İş Ararken Gerçekten Ne Kadar İstekli ve Ciddisiniz?

Yeni yıla dair iyi dilek mesajlarımızı göndereli sanki birkaç gün geçmiş gibi hissediyor olsak da 2024’ün ilk çeyreğini tamamladık.

Asgari ücret tutarına dair tartışmalar, çalışanların ücretlerinde yapılması beklenilen artışlar, yerel seçimler derken yılın ilk üç ayı hızlı bir biçimde geçti.

Söz konusu dönemde gerek gözlemlerime gerekse danışmanlık faaliyetlerimize yansıyan en önemli konuyu çalışanların iş değiştirmelerine yönelik hareketlerindeki artış olarak belirtebilirim.

Ücret konusunun geçerli tek neden olmamakla beraber yılın ilk aylarındaki iş değiştirme nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını vurgulamak istiyorum. Transfer haberleri, çalışanların yeni bir iş fırsatına açık olunduğunu belirten kişisel paylaşımları, iş ilanlarının sayısında fark edilen görece artış beraberinde iş piyasasına hareketliliği de getirdi.

İş değiştirme sebeblerini daha sonra değerlendirmek üzere masanın bir diğer tarafına bıraktığımızda üzerinde düşünülmesi gereken bir başka önemli konu ile yüzleşiyoruz.


Bizler iş değiştirmek, yeni bir işe başlayabilmek için üzerimize düşen “görevleri” ne kadar yerine getirebiliyoruz?

Sanırım bu konudaki isteğimizin, yaklaşımımızın ve yeni bir iş aramaya yönelik davranışımızın ne kadar halis olduğunu sorgulamamız gerekiyor.

  • İş değiştirmeye yönelik motivasyonumuzun kaynağı her ne olursa olsun çevremizde bu konuda hissettiğimiz “mahalle baskısı”, fısıltı gazetesinden yansıyanlar ile popüler söylemler bizi ne kadar etkisi altına alıyor?
  • İş aramaya başlarken gerçekten ne istediğimizin bilinci ile mi hareket ediyoruz? Yoksa pamuk şekeri kıvamındaki tatlı dürtüleriniz doğrultusunda bir anlık hevesle mi isyan bayrağını açıyoruz.

“Murat Bey ‘Sonunu düşünen kahraman olamaz’ siz ne demek istiyorsunuz!” şeklindeki yorumlara cevaben şu soruyu sormak istiyorum; Nasıl bir “son” ile iş arama sürecinizi tamamlamak istiyorsunuz?

Ulaşmak istediğiniz sonuç sizin söz konusu yolculuğa adım atacağınız anda ki hedefiniz, planınız & programınız, tercihleriniz ve sürece adaptasyonunuz doğrultusunda şekillenecektir. Bir anlamda bu konudaki gerçekliğinizi yeniden var etmekten veya tasarlamaktan söz ediyoruz aslında.

Tüm bunların öncesinde gerçekten ne istediğimizi analiz ederken bir diğer önemli konu ile yüzleşeceğiz: Kendimizi ne kadar tanıdığımız ve ne oranda tanıtabildiğimiz.

Potansiyelimiz, gelişim alanlarımız, içsel ve dışsal anlamda dikkate almamız gereken risk faktörleri neler olabilir? Yapılacak Kişisel SWOT Analizi ile bu soruların cevaplarına ulaşmamız bir nebze de olsa mümkün lakin tüm bu çalışmalar yeni işimize giden yolda yeterli mi?

Kesinlikle hayır… Artık sırada çalışmak istediğimiz müstakbel işverenleri bu durumdan haberdar etmek geliyor.

Kariyer hedefimiz ve kişisel markamızın odağında hazırlayacağımız özgeçmişimizi, bu doğrultuda optimize edilmiş sosyal medya profillerimizi (burada öncelikle LinkedIn hesabımıza odaklanmamız gerekiyor) güncelleyerek aktif olarak kullanmamız gerektiğini ısrarla vurgulamak istiyorum.

Bunlara ek olarak; yeni bir başlangıç yapmak istiyorsak bu durumdan kimler haberdar olmalı sorusunun cevabını da verebilmeliyiz. Özellikle profesyonel bağlantılarımızı en verimli biçimde nasıl değerlendirebiliriz sorusunun cevabını da odaklanmalıyız.


Buraya kadar her şey iyi güzel de halen kritik olan bir konu daha bulunuyor: İş arama sürecimizin sürdürülebilirliği.

Yaptığımız başvuruları takip etmek ve en önemlisi de başvuru yapmaya devam etmek.

Çoğu aday yaptıkları sayısız başvurudan sonra herhangi bir cevap alamadıklarında (Bu konuda da İK’cıların kendisini sorgulaması lazım.) adeta yakıtı azalan bir araç misali başvuru yapmayı yavaş yavaş bırakıyor. Yolculuğun başlangıcındaki heves ve motivasyonun yerini öğrenilmiş çaresizlikten temellenen isteksizlik, durumu kabullenme ve nihayetinde iş aramaktan vazgeçme alıyor.

“Mermeri delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir.” sözünde de vurgulandığı üzere bizi kavuşmak istediğimiz yeni işimize ulaştıracak olan iş arama sürecimizdeki kararlılığımızdır. Odağımız neredeyse gelişimimiz de oradadır. Bu yolculukta bizi yavaşlatan, yoldan çıkaran hatta durduran iç veya dış etkenler olacaktır. Tüm bunlarla birlikte yola yeniden çıkabilme becerisini ve kararlılığını gösterdiğimizde amacımıza ulaşarak kazanan yine biz olacağız, bundan hiç şüpheniz olmasın!

İş Başvuru Takip Çizelgesi & İş Teklifi Değerlendirme Tablosu

Bu satırları yazarken arşivimde yer alan bir belgeye de yer vermek istiyorum.

İş arama sitelerinin yaygınlaşmaya yeni başladığı, sosyal medyadan henüz söz edilmeyen yıllarda kapıda form doldurarak, telefonla veya faks mesajlarıyla başvuru yapan adaylara yapılan önerilerden birisi de yaptıkları iş başvurularını bir çizelge üzerinden takip etmeleri şeklindeydi. Söz konusu yöntemin kullanımını bugün de tavsiye ediyorum.

Söz konusu yıllarda yayınlanan Hürriyet İK Gazetesi de okuyucuları ile fotoğrafta gördüğünüz çizelgeyi paylaşmıştı. Çizelgenin bir tarafında iş başvurularınızı takip edebileceğiniz diğer tarafında ise aldığınız iş teklifine dair SWOT Analizini yapabileceğiniz bilgilerin olduğu çizelge artık her ne kadar arşivimizde yer alsa da yansıttığı yaklaşım güncelliğini koruyor.

Yazımın sonundan iş aramanın kendisinin başlı başına bir “iş” olduğunu, ciddiyetle ve devamlılıkla ele alınmasının sonucunda ulaşmak istediğimiz hedefe bizi taşıyacağını bir kere daha vurgularken makalemi ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün veciz sözü ile tamamlamak istiyorum; “Zafer “zafer benimdir” diyebilenin, muvaffakiyet, “muvaffak olacağım” diye başlayanın ve “muvaffak oldum” diyebilenindir.”

Murat BABADALI

*Bu makale ilk olarak 02 Nisan 2024 tarihinde Aura Kariyer Danışmanlık - Dönüştüren Yazılar bölümünde yayınlanmıştır.



Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler