İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Yağmur Tatar

İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Yağmur Tatar

Merhaba Yağmur! Bize biraz Yağmur kimdir, neler yapar, nelerden hoşlanır bahseder misin?

Merhaba! Ben Yağmur Tatar. %100 burslu bir öğrenci olarak Haliç Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldum. Öncesinde 1 yıl Kırıkkale Üniversitesi’nde okuyup, ardından sınava tekrar girerek Haliç Üniversitesi’ne yerleştim ve ardından İspanya’nın Valencia kentinde Erasmus yaptım.

Her zaman çok okuyan bir çocuk oldum, en büyük ilgi alanım kitaplar ve dizilerdi. Büyüme dönemimde kitapların arasında kaybolmuştum; dolayısıyla en büyük tutkum yazmak, dinlemek, okumaktır diyebilirim.

Küçük bir Karadeniz şehrinde büyüdüm, ilginç gelecektir belki fakat geriye dönüp baktığımda bana en büyük katkıyı sağlayan, vizyonumun gelişmesine ve perspektifimin biraz daha farklılaşmasına sebep olan da budur. Betonların arasında, kuş seslerini işitmeden okula gidilen sabahlarda, ders arasında sıkıldığınızda pencereye başınızı çevirdiğinizde izleyebileceğiniz kıpırdaşan yapraklar olmadığında; kişinin hayal gücünün gelişme olanağı da çok azdır bence. Dolayısıyla yaşadığım şehirden hayatımda her daim var olan imgelerle üniversiteye başladım.

Üniversiteden mezun oluşumun ardından çevirmen & kurumsal iletişim uzmanı olarak bir denizcilik firmasında çalışmaya başladım. 10 ay önce mezun oldum ve denizcilik sektöründeki deneyimim de 10 aylık bir sürece uzanmaktadır.


Üniversite tercih sürecinden bahsedebilir misin? Seçtiğin bölüm bilinçli bir tercih miydi? Bölümün iş alanları hakkında daha öncesinde araştırma yapmış mıydın?

Daha çok fen bilimlerinin ağırlık verildiği bir lisede, Anadolu Öğretmen Lisesi’nde okuyordum. Öncesinde hiç dil sınıfı açılmamıştı ve benim de dil branşı seçmek gibi bir düşüncem yoktu. Arzu ettiğim diğer bölüm için 2 kez sınava girmemin ardından yeteneklerim doğrultusunda ilerlememin daha doğru olacağına kanaat getirdim.

Böylelikle İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümüne girdim. İş olanakları hakkında araştırma yapmıştım, eskiden savaş uçağı pilotluğu görevi icra etmiş sonrasında da 40 yıl boyunca çevirmenlik yapmış bir akrabamız sebebiyle bölümden ve iş olanaklarından halihazırda haberdardım. Dolayısıyla tercümanlığın bilinçli bir tercih olduğunu fakat başlarda ilk tercihim olmadığını söyleyebilirim.


Biraz da üniversite hayatından konuşmak faydalı olacaktır. Akademik anlamda üniversitede nasıl bir öğrenciydin, derslere devam durumun nasıldı?

Üniversite hayatımda çok azimliydim. Derslerime istekle ve kararlılıkla sarıldım, bölümüme değer verdim ve alanımı öğrenmek için büyük çaba sarf ettim. Ders notlarım her zaman yüksekti, derslere devamlılığım istikrarlıydı. Gözüm her zaman öğrenebileceğim bir şeylerin üzerindeydi. Okuduğum bölüm itibarıyla pek çok yazı yazdım, gelişimime en çok katkı sağlayan ve meslek hayatımda da halen sıklıkla kullandığım yeti de yazı yazmaktır. İfade biçimiyle “yazı yazmak” kulağa çok basit bir kavram gibi gelebilir. Her ne kadar basit bir mesele gibi görünse de “yazı yazmanın” bir çağ açıp bir çağ kapattığını unutmamak gerekir.

Sadece küresel boyutta yeni bir çağ açmakla kalmaz bu eylem, aynı zamanda bir küçük insanın hayatında dahi yeni bir çağ açabilir. Nitekim “konuşmak” da öyle. Dolayısıyla okul hayatımda öğrendiklerim her zaman karşıma bir avantaj olarak çıkıyor diyebilirim, hele de doğru zaman ve doğru yerde kullanıldıklarında…

Ne kadar güzel ifade ettin, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açmak… Üzerinde belki de saatlerce düşünülmesi gereken bir cümle. Yazmak daha doğrusu yazabilmek çok önemli bir yetkinlik aslında ama çağımızda da bir o kadar hafife alınıyor…

Okul bir eğitim kurumunun yanı sıra aynı zamanda insanın sosyalizasyon sürecinde önemli bir yere sahip bir kurum, bu bağlamda sosyal açıdan neler yaptın, ne gibi faaliyetlerde bulundun okulda?

Sosyal faaliyetler açısından, eğitim hayatımın bir kısmı Covid-19 salgınına denk geldi. Ancak salgının hemen ardından Erasmus için Valencia’ya gittim. Farklı milletlerden insanlarla tanıştım, her daim merkezinde “insanın” olduğu bir iş yaptığımdan insanlarla tanışmayı da bir nevi gelişim olanağı olarak görüyorum, akademik öğretilerden farklı bir yerde tutmuyorum. Yabancı arkadaşlarım dolayısıyla yeni kültürlere karşı aşinalık edindim. Özellikle de orada tanıştığım, uç yönlerdeki alışkanlıklarımızı mizah malzemesi haline getirdiğimiz Norveçli arkadaşım halen en yakın arkadaşlarımdan biridir. Farklılıklar içinde ortaklıklar kurabilmek bana bu deneyimin bana kattığı en güzel öğretilerden biri.

Okulda aynı zamanda Haliç Çeviri Kulübü’ne üye oldum, ekibimizle birlikte güzel seminerler gerçekleştirdik, ilk bölüm dergimizi yayınladık, röportajlar yaptık. Kulüp üyelerimizle TRT Radyo – 1’e katıldık ve HAÇEV olarak çeviriye dair çalışmalarımızdan bahsettik.

Erasmus programının temel ilkelerinden olan çeşitliliği birebir deneyimleyip, bu çeşitlilikleri bir potada eritme şansına sahip olmak bence çok değerli. Senin için ne kadar değerli bir deneyim olduğunu hayal etmek dahi zor. 😊

Eğitimine devam ederken, iş hayatına dair bir çalışman veya projen oldu mu?

ÇeviriBlog isimli platformda sırasıyla yazarlık, editörlük ve sosyal medya yöneticiliği yaptım. ÇeviriBlog ekibi olarak Çeviri Derneği’nin takdim ettiği Elif Ertan Genç Soluk Ödülü’ne layık görüldük. Aynı ekiple Genç Çevirmenler Platformu’nda 2 sayılık bir dergi oluşturduk ve çeviri, filoloji, etimoloji alanlarında içerikler oluşturduk.

ÇeviriBlog’daki çalışmalarım sayesinde düzgün Türkçe kullanımına dair çok şey öğrendim, mesleğime en çok katkı sağlayan gönüllü çalışma deneyimlerimden biri de yaptığım yazarlık ve sosyal medya yöneticiliği olmuştur. Geriye dönüp baktığımda, bir grup heyecanlı öğrenciler olarak büyük, kurumsal, hatta küresel çaptaki şirketlerin içerik üretimi çalışmaları boyutunda içerikler ürettiğimizi ve o disiplinde çalıştığımızı görüyorum. Dolayısıyla yazarlık, metin ve içerik üretimi, tasarım, medya okuma alanlarında yaptığımız çalışmaların mesleğime büyük katkı sağladığını düşünüyorum.

Her zaman öğrencilere söylediğim gibi üniversite hayatı yalnızca derse gidip/gelmeden oluşan bir süreç olmamalı. Kazanılabildiği kadar deneyim kazanılmalı. Bunun nokta atışı örneklerinden birisi bence sensin.

Tabi aynı zamanda üniversitelerin genelde staj imkanları da oluyor. Senin staj deneyimlerinden bahsedelim mi biraz da?

Çeviri sektörünün öncülerinden, geniş bir müşteri portföyüne sahip olan Dijital Tercüme’de bahar ve yaz stajı yaptım. Okula girdiğim andan itibaren bu şirkette staj yapmayı çok istemiştim, şirketin sektördeki tanınırlığına ve itibarına hakimdim.

Dijital Tercüme’de yaptığım staj ile çeviri işinin mutfağına girmiş oldum, ilk hukuki metin çevirilerimi yaptım, ilk altyazı projelerimi tamamladım. Okulda öğrendiklerimi artık vücut bulmuş projelere çevirebiliyordum. Ayrıca disiplinli bir kurum kültürü kazandım, kazandığım kurum kültürünü sonradan çalıştığım iş yerlerinde de aradım ve/veya oluşturdum.

İş hayatında ürettiğim pek çok proje ve çalışmada da stajımda öğrendiklerimden kalan izlere rastlamak mümkün. 3. sınıf yazında gerçekleştirdiğim bu staj bana çok şey öğretti, bu sebeple gençlere öğrenim süreleri içerisinde staj yapmaları şiddetle tavsiye ediyorum.

Bence stajın kritik bir diğer yanı kişinin ne yapmak istediğini değil de aynı zamanda ne yapmak istemediğini tecrübe ettirme ihtimali olması. Çünkü bazen davulun sesi gerçekten uzaktan hoş gelebilir.


Üniversite hayatın hakkında detaylıca konuştuk, bu kapsamda üniversiteye geri dönecek olsan değiştirmek istediğin çok şey yoktur diye düşünüyorum ancak usulen olsa da soralım. Şu an üniversiteye geri dönecek olsan neleri değiştirmek isterdin?

Üniversite dönemimi verimli geçirmeye gayret ettim. Kendime keşke yapsaydım/yapmasaydım diyebileceğim boş bir zaman dilimi bırakmamıştım. “Sürece güven” derler ya hani, karşıma çıkan tüm fırsatları olabildiğinde değerlendirmeye çalışmıştım.

Üstelik, olumlu tecrübe ve başarılarımızı hep takdir ediyoruz. Ancak, olumsuz olanların da şu anki tecrübelerimizin dinamiklerini oluşturan taşlardan olduğunu, ortada bir çaba olduğu sürece her durumun kendi içerisinde öğreticiliğe sahip olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünüyorum.


Serimizde hem çevirmen olarak çalışmış hem de şu an kurumsal iletişim uzmanı olan ilk çalışan ilk (belki de son 😊) kişisin. Yaptığın iş mezun olduğun bölümle alakalı mı?

Evet. Mezun olduğumdan bu yana denizcilik sektöründe kurumsal iletişim uzmanı olarak çalışıyorum. İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünden mezun oldum, ardından çevirmen olarak bu sektöre atıldım ve pozisyonum zamanla kurumsal iletişim uzmanlığı adı altında daha kapsamlı bir iş tanımına evrildi.


Hakkında çok bilgi sahibi olmadığım (hatta neredeyse hiç 😊) bir sektörde çalışıyorsun. Biraz mesleğinden bahseder misin?

Denizcilik sektörüne bir çevirmen olarak başladığımdan ötürü “tam olarak ne yaptığıma” dair çevremden birçok soru alıyorum. Fırsattan istifade röportajımızda detaylıca değinmek isterim.

Daha uzun bir çalışma deneyimini kapsadığından, esasen ilk çalıştığım şirketteki çalışmalarıma, görev tanımıma ve deneyimlerime paralel olarak açıklayacağım.

Varsayalım ki, *gemi kaptanı müşterek avarya kapsamında çıkan bir fırtına sebebiyle gemi bütünlüğünü ve stabilitesini korumak adına yük konteynerlerinden birkaçını denize döktü. Yüklere sigorta yapılmadığını ve gemi kaptanının bu ve benzeri tüm eylemler için neredeyse sınırsız yetkiye sahip olduğunu düşünürsek suçlu taraf kimdir? Masraflar hangi tarafa yansıtılır? Denklemde armatör, gönderici, alıcı, müşteri gibi üçüncü, dördüncü, beşinci taraflar mevcut.

İşin operasyonel kısmını bir kenara bırakırsak, çözüm sürecinde iletişim uzmanından ortaklarla yapılan kontratları incelemesi ve yorumlaması, uluslararası denizcilik mevzuatını bilmesi, vaka özelinde teknik bilgiye operasyon departmanı aracılığıyla ulaşması, şirket sahiplerinin vakaya dair görüşlerini ve tutumlarını öğrenmesi ve ardından süreci yönetmesi beklenmektedir. Vaka analizinden de anlaşılacağı üzere iletişim uzmanının yabancı dil bilip karşı taraflarla dil engeline takılmadan anlaşabilmesi çözüm sürecinin çok küçük bir yüzdeliğini oluşturmaktadır. Dolayısıyla iletişim uzmanının aynı zamanda uzlaşmacı ve araştırmacı kimlikleri de ortaya çıkmaktadır. *Yukarıda verilen örneğin gerçeklikle bir ilişkisinin bulunmadığını, tamamıyla kurgu ürünü olduğunu da not edelim.

Çeşitli iletişim stratejileriyle taraflar arasındaki uzlaşmazlığın giderilmesi, toplantılarda taraflara eşlik edilmesi, yabancı iş ortakları ve paydaşlarla iletişimin sağlanması, güven ilişkisinin tesis edilmesi sürecinde rol oynanması, protokol kuralları kapsamında ağırlanmaları, kurum kültürünü dış paydaşlara aktaran metin ve medya içeriklerinin hazırlanması bir iletişim uzmanının görevleri arasındadır. Meslek tanımı firma paralelinde değişmekle birlikte benim görev aldığım iş tanımları yukarıda belirtilenlerdir.

Benim düşündüğüm mesleğin ötesinde, birçok görevi bünyesinde barındıran kapsayıcı bir pozisyonda çalışıyorsun. Detaylı açıklaman için teşekkür ederiz, senin aracılığınla da öğrenmiş olduk.


Üniversite hayatını aktif geçirdiğin için iş arama sürecinin mezuniyetinden çok daha öncesine dayandığını düşünüyorum. Bize biraz iş arama sürecinden bahsedebilir misin?

Okulda girdiğim son sınavın ardından öncesinde başvuru yapmış olduğum firmalarla görüşmeye katıldım, birkaç gün sonra da kariyerime başladım. Henüz yeni, 10 ay önce, mezun olduğumdan ötürü de süreç hakkındaki tecrübelerim şimdilik bu şekilde seyretti.


Herkese mezun olduktan birkaç gün sonra işe girmek elbette kısmet olmaz. Ancak burada önemli bir parantez açmak lazım röportaj boyunca konuştuğumuz, üniversite hayatın boyunca ilmek ilmek işlediğin kariyerin sayesinde belki de birkaç gün sonra işe girdin. Açıkçası tesadüflere çok inanmam. 😊

Peki, işe girmende sence ne gibi özelliklerin etkili oldu?

Sanıyorum ki öz geçmişimde yer alan somut belirteçlerden/başarılardan ziyade veya bunların yanı sıra araştırmacı, öğrenmeye açık, meraklı kişiliğim ve etik iş ahlakına sahip oluşum iş verenlerin önem verdiği noktalar olabilir. Bilmediğim, fikrimin olmadığı bir konu sadece çok kısa bir süreliğine “bilmediğim konu” olarak kalır. Alanında uzman kişilerle güven ilişkisi tesis ederim, soru sormaktan çekinmem.

Öte yandan meraklı oluş, öğrenmeye yatkınlık, araştırmacılık gibi özellikler oldukça genel geçer ve yüzeysel iddialar olarak da görülebilir işveren tarafından. Var olduğuna inandığınız özelliklerinizi kanıtlamanız da bu iddiaların gerçekliğe dönüşmesine sebep olacaktır. Örneğin üniversite son sınıfta aldığım bir ders kapsamında 5 aylık bir süre boyunca kaleme aldığım bir araştırma yazısı mevcut. Halen bir referans olarak bu araştırma yazımı kullanır ve ilgili kişilere iletirim. Bunun yanı sıra çalışmalarımı bir portfolyo olarak saklıyorum, sözü örnek çalışmalarıma bırakıyorum.


Üniversite öğrencileriyle paylaşmak istediğin bir tavsiyen/önerin var mı?

Üniversite öğrencilerine üretken olmalarını tavsiye ediyorum. Yaratıcı çalışmalara özen göstermelerini, iş arama sürecinin tamamıyla mezun olunduktan sonraki sürece ait bir eylem olmadığının bilincinde olmalarını tavsiye ederim. Küçük, büyük her ne olursa kendi alanlarına dair atacakları her adım, ileride kendilerine aşılmış kilometreler olarak dönebilir.

Ayrıca, sıklıkla bahsedilen fakat ne derece mühim olduğunu şimdilerde anladığım bir noktadan daha bahsetmek istiyorum. O da kişinin en iyi olduğu ve en sevdiği alanda faaliyet göstermesi. Konuyla ilgili farkındalığa Eric Jorgenson’un The Almanack of Naval Ravikant: A Guide to Wealth and Happiness eseri aracılığıyla ulaştım. Yazar, kişinin çocukluğuna dönmesini ve en çok ne yaparken mutlu olduğunu keşfetmesini istiyor, mutluluk duyduğunuz bu aktivite çevresel koşullar sebebiyle size unutturulmuş bile olabilir, tekrar hatırlamanız gerekebilir. Varsa çocukluk kasetleriniz veya sizleri en çok tanıyan kişilere de sorarak bu mutluluk veren faaliyeti hatırlamaya çalışabilirsiniz. Yahut benim için olduğu gibi yapmaktan en keyif aldığınız şey oldukça bariz fakat kulağa saçma gelen bir faaliyet olabilir. Düşündükçe saçma gelen bu fikrin yaşam amaçlarınıza yönelik en büyük yol gösterici olduğunu fark edeceksiniz. Dolayısıyla kişilerin kariyerlerini sevdikleri ve mutluluk duydukları bir amaç doğrultusunda yönlendirmelerinin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Bu kitabı daha öncesinde duymamıştım. Senin vesilenle araştırma fırsatı buldum, ilk fırsatta bu kitabı okuyacağım. İncelemek veya okumak isteyen olursa navalmanack.com ‘da pdf ve e-okuyucu sürümleri ücretsiz indirmek için mevcut.


Son olarak, iş arayan yeni mezunlarla paylaşmak istediğiniz bir tavsiyeniz/öneriniz var mı?

İş arayan yeni mezunlarla tüm paylaşımlarımı bu oldukça keyifli röportajımızda aralara serpiştirdim. Daime ivme aldıkları bir tutumla kariyer ve hayatlarında ilerlemelerini tavsiye ederim. Hareketsiz haldeki bir hedef tahtasını taşlamak çok kolay olacaktır, devamlı hareket eden bir objeye yetişmeniz de bir o kadar imkânsız…

Herakleitos’un bir zamanlar ifade ettiği gibi “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir”, içinde yüzülen ırmak bile ertesi gün gittiğinizde aynı ırmak değildir. Akan su farklı bir sudur, hiç olmadı bir taşın yeri değişmiştir, aynı hava değildir soluduğunuz. Öyleyse çevremiz değişirken bizler de bilgilerimize güncelleme getirmeliyiz, değişimi benimsemeli ve elimizden geldiğinde gelişmek için çaba sarf etmeliyiz.

Velhasıl, tüm yeni mezunlara kariyerlerinde başarı, bolluk, bereket ve ilginç olacaktır ki küçük sıkıntılar diliyorum. Küçük sorunlar & pürüzler, işin tuzu biberi. Aşıldıkça direnç kazandıracak, farklılaştıracak, bakış açınızı değiştireceklerdir…

#fikirselröportajlar serisine konuk olduğun ve değerli tecrübelerini bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz Yağmur ❤, öğrencilere & mezunlara tecrübelerinin ışık olması dileğiyle…


*Son 5 yıl içerisinde üniversiteden mezun olmuş ve halihazırda bir işte çalışıyorsanız veya yüksek lisans yapıyorsanız sizlerin deneyimlerinizi de bu röportaj serisinde paylaşmak isterim. Seriyi incelemek isterseniz; https://lnkd.in/dKyipjQ

Projeye destek olup, röportaj serisine dahil olmak isterseniz LinkedIn aracılığıyla benimle iletişime geçebilirsiniz.

Hazar SUNAY

MA in Public and Cultural Diplomacy @UniSi | Sworn Translator TR<>EN

7ay

Congratulations Yağmur Tatar! 🚀👏

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Aysu Helin A. adlı yazarın diğer makaleleri

  • Denge Sorunu: İş Dünyasının Gizli Tehdidi

    Denge Sorunu: İş Dünyasının Gizli Tehdidi

    Günümüz iş dünyasında, organizasyonların karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, çalışan deneyimi ile iş süreçleri…

    4 Yorum
  • İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Damla Hayırlı

    İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Damla Hayırlı

    Merhaba Damla! Tanımayanlar için kendini tanıtır mısın? Merhaba ben Damla. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünden,…

    2 Yorum
  • İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Sima Türküner

    İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Sima Türküner

    Merhaba Sima! Bize biraz Sima kimdir, neler yapar, nelerden hoşlanır bahseder misin? Merhaba! Paylaşımlarını beğeniyle…

    1 Yorum
  • İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Zeynep N. Güngör

    İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Zeynep N. Güngör

    Merhaba Zeynep! Kendini bize tanıtır mısın? 😊 Herkese selamlar 😊 Ben Zeynep, 25 yaşında genç bir İK’cıyım. 2022…

  • İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Emine Efsa Akdoğan

    İş Hayatındaki Yeni Mezunlar - Emine Efsa Akdoğan

    Merhaba Efsa! Tanımayanlar için kendini bize tanıtır mısınız? Merhaba, öncelikle “İş Hayatındaki Yeni Mezunlar”…

  • Whistleblowing

    Whistleblowing

    Whistleblowing kavramını daha önce duymuş muydunuz? Bu kavram uzun yıllardır literatürde tartışılmaktadır…

  • Örgütsel Sinizm

    Örgütsel Sinizm

    Örgütsel sinizm iş hayatında sıklıkla karşımıza çıkan bir tutum. Bir çoğumuz bu tutumun akademik adının ‘’örgütsel…

  • Altı Şapkalı Düşünme Tekniği

    Altı Şapkalı Düşünme Tekniği

    Sizin ve ekibinizin karar verme sürecini iyileştirebilecek farklı bir metot mu arıyorsunuz? O halde altı şapkalı…

    1 Yorum
  • Karanlık Liderlik

    Karanlık Liderlik

    İş hayatınızda; Kaygı, Motivasyon kaybı, Stres, Yapılan işten soğuma, Baş ağrısı, İştahsızlık, Yorgunluk, gibi…

  • Bilişsel Zindelik

    Bilişsel Zindelik

    Beynin anatomik yapısı, nöral ağlar, bilişsel yetiler, deneyimler ve çevreyle etkileşim sayesinde güçlendirilebilir ve…

Diğer görüntülenenler