Neden Yeni Mezun Çevirmenlere Şans Verelim?

Neden Yeni Mezun Çevirmenlere Şans Verelim?

Türkiye'de Genç Çevirmenler

YÖK mezun verileri ve SGK istihdam verileri derlenerek elde edilmiş olan Yükseköğretim İstihdam Endeksi gereğince yabancı dillerle ilgili bölümlerden mezun olanların ortalama iş bulma süresi 6 ay 21 gün. Aynı grafikte yabancı dillerle ilgili bölümlerden mezun olanların %55'inin (en çok) bu süre zarfında iş bulduğuna işaret ediliyor.

Fakat “yeni mezun” çevirmenlerle konuştuğumuzda kaba bir hesapla ülkemizde her sene 10 bine yakın çeviri öğrencisinin sektöre atıldığını ama aynı sektörün en az iki yıl deneyimli adaylara şans verdiğini, dolayısı ile oldukça tenha bir kesişim kümesinde hayata tutunmaya çalıştıklarını aktarmaktalar.

İşverenler (çeviri işletmecileri, çevirmen istihdamı yapan kamu ve özel kurum/kuruluşlar vb.) ise çevirmenlik mesleği özelinde teorik eğitimin pratiğe geçişinin, terminolojik ve teknik donanımın, sektörel bilgi birikiminin kişiden kişiye değişmekle beraber bir seneden az olmayan bir süreç gerektirdiğinin altını çiziyorlar.

İki tarafın da hakkını teslim ederek, ah vah etmenin veya her meslekte böyle aslında diye kendimize bahane yaratmanın yıllardır bir işe yaramadığından ve durumu değiştirmediğinden iyice emin olduysak, “neler yapabiliriz?” sorusunun cevabına kafa yormak için hazırız demektir.

Bu doğrultuda gençlere bir umut vermek, yol göstermek; çeviri işletmecilerinden öğrencilik döneminde veya hemen sonrasında öz geçmişlerine ekleyebilecekleri ve onları öne çıkaracak kriterleri öğrenerek ortak paydada buluşmak, bir yol haritası çıkarmak ve sağlam adımlarla ilerlemek amacıyla bir anket çalışması düzenledik. Çok kısa sürede katkı sağlayan tüm katılımcılara, özellikle açık uçlu sorularda beyin fırtınası yaparak bilgi, birikim ve yaratıcı fikirlerini bizimle paylaşan tüm meslektaşlarımıza teşekkürü borç biliriz.

Soru 1: Yeni mezun çevirmenlerle çalışmanın artıları nedir/nelerdir?

Onay kutuları ile birden fazla şık seçmeye ve öneri sunmaya açık olan sorumuzda katılımcıların %87,3’ü gençlerin hevesli ve enerjik olmalarını en önemli neden olarak görüyor. Bunu %81,8 ile teknolojiye olan yatkınlıkları izliyor. Deneyimin oldukça önemli olduğunu düşünenleri ters köşeye yatırır biçimde ve “öğrenileni unutmak, baştan öğrenmekten daha zordur.” sözünü haklı çıkararak üçüncü sırayı sıfırdan yetiştirme şansı seçeneği alıyor. Hızlı öğrenme yetenekleri, çok yönlülük ve adaptasyon ise tercih edilen diğer kriterler. Bilgisayar destekli çeviri araçlarını kullanmaları ise “öğretilebilen yetenekler” kategorisinde yer aldığı için olsa gerek %34,5 oranlarında seyrediyor. Türkiye İş Kurumunun ve Kosgeb’in yeni mezunların istihdamını desteklemek amacıyla maaş, sigorta primi vb. kalemlerde verdiği teşvikler ise %12,7 ile sekizinci sırada yer alıyor. Özveri, idealizm ve öğrenme isteği de gençleri öne çıkaran diğer davranış ve düşünce kalıpları.


Soru 2: Sizce yeni mezunların çeviri sektöründe hemen iş bulma şansları nedir?

Katılımcıların bu soruyu, mezun olur olmaz ile deneyim kazandıktan sonra skalasında 1-5 puanlamasında değerlendirmeleri rica olunmuştur. %29,1 ile ilk sırayı yeterli deneyimin şart olduğu yönündeki görüş almıştır. Anket sonucunda oldukça şaşırtıcı olan nokta şudur:

Katılımcıların sadece %5,5’i, Yükseköğretim İstihdam Endeksinin yeni mezunların %55’lik kesiminin hemen iş bulacağı yönündeki verisinin onda biri oranında hemen iş bulacağını düşünmektedir.

Soru 3: Yeni mezun olarak kariyer hedefiniz nedir?

Üçüncü sorumuzda genç çevirmenlerin kariyer planlarına genel bir bakış atıyor ve 2014 yılında Çeviri Kitabı’nda yayınlanan anketten oldukça farklı sonuçlara ulaştığımızı gözlemliyoruz. Daha önce serbest çevirmenlik büyük bir fark atarak en ön sırayı alırken, 2019 yılında cevaplanan bu ankette kurumsal bir firmada çeviriyle bağlantılı bir pozisyonda çalışma (%50) seçeneği öne geçmiş görünmekte. Bir çeviri işletmesinde çevirmenlik mesleğini icra etmek isteyenlerin oranı da (%35,2);  özel bir kurumda çalışmak isteyenlerin oranı (%25,9) ile bu sayıya oldukça yakın. Yine de yeni mezunların %46,3’ü serbest çevirmen olmak istiyor.


Anketten çıkan diğer bir ilginç sonuç, daha önceleri genç çevirmenlerin pek rağbet göstermedikleri proje yönetimi, editörlük, müşteri ilişkileri temsilcisi vb. pozisyonları (%25,9); daha önceki ankette çok daha üst sıralarda yer alan kamuda çevirmen olmak (%22,2) hayalinin önüne geçmiş görünüyor.

Yüksek lisans ile eğitimini zenginleştirme isteği ise %37 ile oldukça yüksek bir oran. Yine daha önceki anketlere göre öğretmenlik (% 7,4) veya çeviriden tamamen bağımsız bir kariyer tercihi ise %3,7’lerde seyrediyor. Kendi çeviri işletmesini açmak isteyenler de %9,3 ile azımsanmayacak bir oranda. 5 sene boyunca değişmeyen tek şey belki de çevirmenlik mesleğinin birçok alanda “altın bir bilezik” olarak kolumuzda belirdiği ve bize onlarca seçenek sunmasından dolayı kariyer planlarının renkli bir mozaik oluşturması.

Soru 4: Bir genç çevirmenin hangi özellikleri işe alımda etkilidir?

Bu soruyu sorarken katılımcıların işe alımda dikkat edilecek özelliklerini yine 1’den 3’e kadar bir skala üzerinden değerlendirmelerini istedik. 

Önem sırası:

1 = Hiç önemli bir kriter değil  2 = Ortalama önemde bir kriter 3 = Çok önemli bir kriter

1 = Mavi renkli bar 2 = Kırmızı renkli bar 3 = Sarı renkli bar


Sonuçları şöyle değerlendirebiliriz:

  1. Hangi okuldan mezun olduğu (Orta önemli)
  2. Teknolojiye olan yatkınlığı (Çok önemli)
  3. Uzmanlık alanı bilgisi (Çok önemli)
  4. BDÇ Kullanımı (Çok önemli)
  5. Karakteri (Çok önemli)
  6. Deneme çevirileri performansı (Çok önemli)
  7. Lisans dönemini nasıl geçirdiği (Orta önemli)
  8. Katıldığı seminer, sertifika, kulüp çalışmaları (Orta önemli)
  9. İletişim yeteneği (Çok önemli)

Buradaki değerlendirmeler doğrultusunda genç çevirmenlerin zayıf ve güçlü yönlerini belirleyerek, artılarını vurgulayıp eksikliklerini gidereceklerini düşündüğümüz için anket yanıtlarının, barların uzunluğunun ve oranlar arasındaki farkın da önemine dikkat çekmek istiyoruz.

Soru 5: Bir işveren olsaydınız/iseniz yeni bir mezuna işe alınması için neler tavsiye ederdiniz/edersiniz?


Açık uçlu bu soruda tüm yanıtları mümkün olduğunca yansıtmaya, mükerrer yanıtları toparlamaya, benzer yanıtları kategorileştirmeye, uzun yanıtları özetlemeye ve sen dili kullanarak bir öneri listesi oluşturmaya gayret ettik. Bu maddeleri kişisel yetenekleri ile eğilimleri ile birleştiren mezunların sadece iş bulma değil, iyi birer çevirmen olma sürecinde de büyük bir mesafe kat edeceğine inanıyoruz.

Çevirmenlik Yolunda: Genç Çevirmenlere Öneriler

Ön yargıları kırmak için çalış ve motivasyonunu göster.

Yapamayacağın işleri asla kabul etme, sorumluluk sahibi ol ve odaklan. 

Lisans süresince iyi olduğun/severek aldığın dersleri hatırla ve o alanlara yönel.

Teknolojiyi yakından takip et, çeviri teknolojilerini öğren, kendini geliştir, değişime açık ol.

Genel kültürünü yüksek tut, kitap oku, araştır, güncel konuların ve tartışmaların farkında ol.

Çeviri yapacağın dillere hâkim, meraklı, hevesli ve çok yönlü ol.

Ufak-büyük iş ayrımı yapma, her projeyi deneyim olarak gör, kendine verilen görevi layıkıyla yap.

Dili öğrendim demenin bir sınırı olmadığını unutma, her gün yeni bir kelime, bir bilgi öğren.

Farklı alanlarda staj/çalışma imkânlarını değerlendir, kendini okulla sınırlama.

Alanınla ilgili seminerlere katıl, bağlantılar kur ve meslektaşlarınla sevgi ve saygı ilişkilerini kuvvetli tut.

Fırsatlarını kendin yarat, özgeçmişini gönderip kendini tanıt.

Öğrencilikten başlayarak deneyim kazan, kulüplere katıl, projeler gerçekleştir.

Sözleşme yap, mali ve hukuki konuları öğren

Bilgi, deneyim ve para kazanırken karakter ve dost kazanmayı da unutma.

Yaratıcı çözümler ve kendine ait bir yöntem bul.

Yaşam boyunca öğrenmeyi hedefle ve mesleğinin hakkını ver!

Elif İnci Ö.

Traductora de español 🇪🇸

10ay

Türkiye’de kendi anadilini icra edemeyenler göz önünde bulundurulduğunda istihdam için bu kadar süreye gerek yok bu bir önyargı tamamen diyelim. Bir de fayda konusu var ki tek taraflı kalıyor çevirmen faydalanamıyor. Ücret tarifesi eur/dolar bazlı olmalı kesinlikle. 

Ata Evliyazade

Translation and Localization Professional

10ay

My second language is English,learned at EHSB istanbul,translation is not so difficult when you master it,however dialect is very important if you're verbally translating between two foreigners,for instance when I speak English everybody assumes I am not Turkish,olay budur,kolay gelsin

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler