KENDİNİ ERTELEMEK

KENDİNİ ERTELEMEK


İnsan zihni kendi için neyin doğru ve faydalı olduğunu bilmesine rağmen çoğu zaman yoldan sapmaya meyillidir. Hatta bazen kendine hiç de faydası olmayan işlerle, alışkanlıklarla veya arkadaş gruplarıyla vaktini geçirir. Uzun vadede tüm hayatımız kendimize zararlı olan rutinlerden kurtulduğumuzda veya kendimi için faydalı rutinler oluşturduğumuzda yeniden şekillenir.

Kaizen, Japonya’nın yıllar önce tapon mal üretiminden dünyanın en önemli üreticilerine geçmesini sağlayan önemli bir felsefedir. Her gün bir önceki günden daha ileriye gitmek ana düşüncesidir. İnsanoğlu olarak doğal yazılımımızda zaten ilerlemek var. Nesillerdeki değişim bunun en güzel örneklerindendir. Bir davranışı değiştirmek istediğinizde sadece %1'lik bir gelişme yaratmayı hedeflediğinizde ve her gün aynı davranışı tekrar ettiğinizde bir yıl sonunda %37 oranında o şeyi geliştirmiş oluyorsunuz.

Yani kendimizi ertelediğimiz her durumda kendi ilerlememizi durdurmuş oluyoruz. Bununla ilgili eminim herkesin birçok deneyimi vardır. Bilmek ama yapamamak. Kendimizi durdurmak veya ertelemek. Ancak bunlar olurken aslında gerçekleşen bizim henüz kendimizi öncelikli hale getirmeyi bilincimize taşımamız olmasıdır.

Bazen hiçbir şeyi doğru yapmama döneminiz olur. Sanki hızla yokuş aşağıya yuvarlanır gibi bir süreçten bahsediyorum. Sonra bu yuvarlanışın sonunda fizik kuralı olarak bir yerde durmamız ya da bir yere toslamamız gerekir ki yeniden konumumuz belirlensin. İşte bilinç sıçraması bu zamanlarda gelir. Her zaman böyle olmak durumunda değil ancak kendimizi çok görmezden geldiğimizde özümüzün isteklerine zihnen engeller uydurduğumuzda genelde acı tecrübeler ile bilinçte yükselme yaşıyoruz. Ve bilinç sıçraması yeni farkındalık ile birlikte artık yeni bir dönemin kapıları aralanıyor demektir.

İşte tam da o yeni durumda edilgen değil etken bir birey olduğunu ve yuvarlanmak, savrulmak veya saksı gibi oradan oraya başka etmenlerle taşınmaktan vazgeçmeye karar verebilirsin. Etken insan yaşamımın kontrolünü nasıl ele alacağının yollarını çizmeye başlar. Bunun için plan, özverili çalışma ve sebat gerekiyor.

Çünkü yeni alışkanlık ve düzen hemen olumlu etkilerini göstermeyecektir. Genellikle olumlu gelişmeler zaman alıyor. Mesela, dil öğrenmek istiyorsunuz bir gün düzenli çalıştınız diye dili öğrenmiş olmuyorsunuz. Veya sağlıklı beslenmek istiyorsunuz bir gün de hemen bedeninizin işleyişi değişmiyor.

Her gün düzenli olarak yaptığınız ve planladığınız şey neyse onu yapmaya devam ederseniz zaman içinde ulaşmayı hedeflediğiniz yer için kara görünmeye başlar. Burada önemli olan hedefe ulaşmak da değildir aslında. Bu zihniyete kendini ulaştırmaktır. Kendine ait hissettiğin tüm alışkanlıkları her gün yapmaktan bahsediyorum. Bu alışkanlıklar seni olmak istediğin kişiye dönüştürmelidir. Ya da olduğun özündeki kişiye..

Bu bir şahsiyet meselesi, bizim kendimizi tanımlamamız için yaptığımız ve yapmadığımız şeyleri tanımlamaya ihtiyacımız var. Bunlardan yola çıkarak kendimizi tanımlar ve böyle biri neye dönüşür görmek isteriz. Asıl yolculuk budur. Bu yolculuğu eğlenceli kılmak için hedefler koyar kendi kendimiz ile yarışırız. Aslında eğlenceyi yaşamak istemişizdir.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler