Meditasyona Kategorik Bir Temaşa!
Bir süredir meditasyon ile ilgileniyorum. Hem pratik olarak yapıyor hem de farklı mecralarda nasıl bir pazarlama ile meditasyon markalarının ilerlediğini incelemek istedim. Size burada bir inanışı, bir akımı veya bir yaşam tarzını dikte etmeye çalışmayacağım tabii ki. Kendi deneyimlerimle birlikte meditasyon ve mindfulness pazarı hakkında düşüncelerimi paylaşıyorum…
Öncelikle meditasyon nedir? Mindfulness nedir? Bunların farkı ne?
Meditasyon içindekini; mindfulness dışındakinin farkında olmak diyebiliriz. İlki daha çabasızca, ikincisi daha çabayla yapılır... İlki olmakla ilgilidir, ikincisi farkına varmakla... Her kişi için öznel anlamı da olabilir bunun, sonuçta deneyime dair bir teknik bu!
Meditasyon denince bağdaş kurup gözlerini kapatan insan görüntüsü aklınıza gelir. Hatta oturur pozisyonda huzur bulunacağı zannedilir... Ama bu onlarca hatta yüzlerce yöntemden sadece biri. Meditasyon şahit olmak, gönlünden geçenleri izlemek, kendini bırakmak, içsel farkındalığa (bu sizin için her ne demekse veya anlamsız da olabilir ) sahip olmayı öğrenmek ve kendi gerçekliğinize sizi yaklaştırmak gibi farklı farklı işlevlere sahip. Hayatınızı irfan dolu hale getirmeyi bile bir meditasyon türü olarak algılayabilirsiniz, isterseniz…
Bu bir inanç değil. Spor gibi veya sağlıklı beslenme gibi hatta her sabah taze havanın kokusunu solmak kadar rutin bir eylem. Meditasyon: meditari, Latincede düşünmek ve temaşa etmek anlamına gelen sözcükten türemiş. Aslında zihnin ötesine geçme deneyimi. Aklınızı fazla kullanıyorsanız bunun ne demek olduğunu anlamak zaman alabilir veya deneyimlemeniz gerekir… Hani kafana takma derler ya, biraz onun gibi!
Mindfulness ise her ne yapıyorsanız ona odaklanmak ve anda olmakla ilgili bir zihinsel durumu ifade ediyor. “Mindful” olduğunuzda etrafınızdaki dünyanın farkına varabiliyor, düşünce, duygularınızın, davranışlarınızın, hareketlerinizin farkına varabiliyorsunuz… Yani bu büyük terim gelecekte veya geçmişte düşünmek değil, şu anda yaptığınız şeyle birlikte olmakla ilgili bir öğrenme ve pratiği ifade ediyor.
Meditasyon Kategorisi Tarihi
Meditasyon ve yoga aslında çok kadim bir kategori. 18. yy.’da Schopenhauer, Voltaire, Diderot gibi Avrupalı düşünürlerin Budizm ve komşu düşünce yaklaşımlarıyla ilgilenmesi ile kategorinin tohumları atılmış.
Daha sonra 1927’de İngilizce’ye çevrilen Tibetan Book of the Dead kitabıyla birlikte daha popüler hale gelen meditasyon asıl yükselişini 1960’lardan sonra buldu. Hippi’lerin Hinduizm’e olan ilgisi ile Amerika ve Avrupa insanına meditasyon tam anlamıyla ulaşmış oldu. Guruları takip eden popüler isimler (mesela George Harrison) ve Amerika’ya yerleşen öncü kişilikler çoğaldı (mesela Osho). Bu “New Age” dönemin 1980’lerde de yükselmesiyle (ünlü Duygusal Zeka kitabının yazarı Daniel Goleman bile meditasyon hakkında ilginç bir kitabı bulunuyor, buradan bkz.) meditasyon kategorisi tam anlamıyla oluştu diyebiliriz.
Bugün belli başlı uygulamalar ve internet siteleri bu pazarı bir hayli büyüttü. Ancak meditasyonu erişilir ve farklı ihtiyaçlara hitap eder hale getirdi...
Biraz Veri!
Google verisine göre yoga ve mindfulness hakkında yapılan aramalar yıldan yıla %65 oranında artıyor. Çok kısa bir arama ile meditasyon ve yoga pazarının dijital ortamda ne kadar çok ilgi gördüğünü anlayabilirsiniz.