Sosyal Medya kültürel bir değişim mi?
Birkaç kuşak öncesine kadar insanların yüzde sekseninden fazlası doğduğu yerde yaşar, aile işini sürdürür, daha sonra da anne babasının uygun gördüğü kişiyle evlenerek hayatlarına devam ederlerdi. Endüstri devrimiyle birlikte, insanlar yaşadıkları yerlerin dışına çıkabilme imkanına sahip oldular ve böylelikle de kişisel özgürlüklerde büyük bir gelişim oldu. Bu durum, mutluluğun sorumluluğunu da bireysel kararlara bağladı.
Bugün teknoloji hayatımızın her alanına entegre olmuş durumda ve daha iyi bir yaşam odağında teknolojiden vazgeçmek artık mümkün gözükmüyor. Duygu ve düşüncelerimizi ifade ederken, işimizi, alışverişimizi, sporumuzu ve akla gelebilecek bütün günlük işlerimizi yaparken teknolojiden faydalanıyoruz. Dolayısıyla teknoloji sayesinde kendimizi ifade ediş şeklimizde de değişimler olmaya başladı. İnteraktif iletişimin evrilmesi diyebileceğimiz bir devrim çağındayız artık.
Yazılı iletişim aracı olarak kullanılan mektuplardaki ifade biçimleri olabildiğince ağdalı ve detaylı iken, email kullanımında olabildiğince sadeleştirilmiş özet içerikler tercih edilmeye, sosyal medya olarak adlandırdığımız sanal ortamlarda ise kelimeler bile kısaltılmaya başlandı. İletişimde interaktivitenin hızındaki bu artış, insanların da değişmesini hızlandırabilir mi?
İnsanların çocukluk döneminde çok hızlı, yaşlandıkça ise daha yavaş olarak değiştiği bilinir. Bugün Y kuşağı sosyal medya kullanımıyla kendini kolayca ifade ederken, hala üst kademe yönetim ve ebeveyn olan X kuşağı, gücü ve güncel kalmayı devam ettirebilmek için değişim hızını ister istemez yüksek tutmak zorunda…
Hızlı bir yükselişle en popüler iletişim alanları arasında yerini alan sosyal medya, kitleleri ve insanları bir araya getiriyor ve anında etkileşim ortamı sunduğu için de hayatımızın merkezine günden güne yerleşiyor. Ebeveynler çocuklarının günlük aktivitelerini sosyal medya üzerinden izler hale geliyor, birbirini tanımayan ancak aynı değerlere sahip kişiler çok hızlı organize olup etkinlikler gerçekleştirebiliyor, kurumlar duyurularını, resmi açıklamalarını yapabiliyorlar. Yani sosyal medya gün geçtikçe alışkanlıklarımızın yeni normali haline geliyor diyebiliriz.
Bu noktada belki de asıl sorgulamamız gereken; teknoloji değişimi tetikliyor, Y kuşağı değişimin hızına çok daha kolay adapte oluyor, farklılaşan değerlerle kültürel değişim ne kadar etkilenecek?
Bugün artık duygu ve düşüncelerin özgürce ifade edildiği kanallardan biri olan sosyal medyanın, bir iletişim kanalından ziyade bir şikayet ortamı, agresif iletişim için bir fırsat ortamı olarak değerlendirildiğini de gözlemliyoruz. Oysa buradaki en önemli konu içerik… Aslında sosyal medyada siz kimi takip ediyorsanız ve nasıl bir içerik paylaşıyorsanız, kişiliğinizle alakalı bir ayak izi bırakıyorsunuz demektir.
Sosyal medya bir taraftan gizli kişiliklerin ortaya çıkabileceği bir zemin oluştursa da, diğer taraftan paylaşılan içeriklerle toplumsal kültürdeki değişimleri izlemekte yardımcı olabiliyor. Peki bilgi toplumunda bugün 3 harfli kelimelerle konuşan, bireyselliğine düşkün Y kuşağının daha mutlu olduğunu söyleyebilir miyiz?
Education and Career Counselor at ANAP Consulting Company. Career, Family & Education
9yMaliyet fayda analizine yeni anlam katarak bu anlamdaki Değişimin ne kadar verimlilik ve mutluluk katsayısı yüksek bir değişim olduğu kritik edilerek yargıda bulunmak lazım.Yoksa bilen de bilmeyen de konuşuyor pozisyona düşerek en değerli sermayemiz inanırlığımızı yitiriyoruz. Evet bir değişim olduğu muhakkak ancak kontrolsüz el yordamıyla gerçekleşen bir değişim. Kontrol bireyin iradesini güçlü kılan ilkelerden yoksun olmaması durumunda daha da sorunlu kavram
İnsan Kaynakları Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi
9yBilinç ve farkındalığın şuuru içinde mutlaka en yararlı şekilde çağın gereği sosyal medyadan istifade etmek gerekir, dalıp gitmemek lazım.Teşekkürler,
Marketing, Branding, Influencer Marketing, Brand Communications
9yBence artik konusulmasi gereken jenerasyon z. Hatta z bile degil belki dijital yerliler :) Fakat belirttiginiz konu kesinlikle cok hassas. Kisinin sosyallestigi kamusal alanlar evrim gecirdikce iletisim bambaska bir boyuta geciyor. Teoriler yok oluyor yenileri ortaya cikiyor. Y kusagi, x kusaginin kulturel izlerini tasidigi icin bilissel rahatsizliklar yasayabiliyor. Y kusaginin rahatsizliklari ise bambaska olacak gibi duruyor. Sevgiler :)