Yaşam

Yaşam

Neden kendi hedeflerimizi gerçekleştirmek adına kendimizi sabote ederiz ki? Neden kendimizin azılı bir düşmanı haline geliriz? Bizi savsaklamaya iten bu " Puzzle"ı artık çözmemiz gerekiyor. Kendi çıkarımız adına en uygun davranışımızın harekete geçmek olduğu anda ayak diremelerimizi anlamamız gerekiyor.

Her erteleme savsaklama değildir ancak her savsaklama bir ertelemedir ve fakat savsaklama alışkanlığı artık bir çoğumuzun kişiliğinin bir parçası olmuş durumda.

Alışkanlıkları değiştirmek elbette kolay değil. Bunun için bilinçli çaba sarf etmemiz gerekiyor. Değişim adına ön kararlar almamız gerekiyor. Çünkü bir duygusal ve zihinsel tembellik olan savsaklama ister iş yerinde olsun ister özel yaşamda; bir alışkanlık haline geldiğinde öncelikle karşımızdaki kişileri çileden çıkaran bir durum olabiliyor.

Savsaklama davranışının kökeni duygusaldır ve çözümü HEMEN başlamaktır. Çünkü bir kere yapacağımız şey her neyse ona başladığımızda kendilik algımız da olumlu yönde değişecektir. Sanıldığı üzere her işini savsaklayan insanlar yapması gerekeni yapmadıklarında mutlu olmazlar; suçluluk duyarlar ve suçluluk duygusu biriktiğinde kendini işe yaramaz hissetme, özgüven kaybı doğuracağından depresyona meyil oluşabilir. Ruh sağlığımız için işlerimizi biriktirmemek ve hemen yapmak bu nedenle çok önemlidir.

Bu aynı zamanda kendimize gösterdiğimiz değerle de doğru orantılıdır aslına bakarsanız. Kendini değersiz algılayan insanlar öz disiplinden ve hareketten yoksundurlar. Dolayısıyla savsaklamayı ağır kanlılıkla karıştırıp bir karakter özelliği gibi görmemek gerekir. Çünkü bu davranışı bir sorun haline dönüştüren en asli şey; bizi hayatı daha asil ve yaşanılır hale getiren hedeflerimizden koparmasıdır. Öte yandan git gide daha belirsiz hale gelen özellikle CORONA süreciyle pik yapan belirsizlik durumları, esnekleşen ve güvencesizleşen çalışma koşulları, sorumluluklarımızı da bu sorumluluklarımızdan kaçmanın bedelini de ağırlaştırıyor. En yaratıcı, en verimli zamanlarımızı çalan ve sömüren bu olumsuz alışkanlıktan kurtulmak bu nedenle çok önemli hale geliyor.

Peki çözümlerimiz ne olmalı?

*Kolları sıva hemen başla!

*Çalışmaya başlamadan önce kapsamlı bir temizlik ve düzenleme yap!

*Çok fazla iş varsa öncelik sırası belirle ve parçalara ayırarak yap!

*Bahaneler uydurma ve kendine karşı yalan söyleme. DÜRÜST ol!

*Gün be gün iradeni keskinleştir!

*Kendini bil ve tanı!

*Duygularının farkında ol ve onları kontrol et onlarla birlikte savrulma!

*Yapmaktan hoşlanmadığın işten başla! Onu bitirdiğinde hissettiğin zafer duygusuyla diğer işlerine daha fazla enerjin kalacaktır.

Marcus Aurelius konformizme karşı der ki:" Eğer dört ayaklı bir sandalyede oturuyorsan bir ayağını kır ve öyle otur." Rehavete izin vermemek adına böyle küçük yaşam pratikleri de yapabilirsiniz. Çalışkanlık önemli bir erdemdir.

Haydi ŞİMDİ kolları sıvayalım.

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler