Yeni Normalimizde Ulaşım
İnsan vücudunda yaklaşık 200 kemik 300 tane eklem var. Yani vücut sistemi temel olarak hareket etmek üzere tasarlanmış. İnsanın tabiatında hareketlilik olunca gerek araçlı gerekse araçsız ulaşım her daim öncelikli konulardan olmuş.
Akıllı şehir bileşenleri içerisinde de zor bir konumu vardır ulaşım bileşeninin. Kimi kavşaklar yerel yönetimin kimi kavşaklar merkezi yönetimin sorumluluğundadır. Bu durum da uçtan uca çözümün verimliliğini olumsuz yönde etkiler. Altyapı yapı yatırımları, örneğin metro, kimi zaman yerel yönetim tarafından yapılır kimi zaman ise merkezi yönetim tarafından. Ulaşım temelde bir kamu hizmeti olduğu için yatırımların maliyetleri de çok uzun vadede karşılanabiliyor. Yaptığınız yatırımların kazanımlarını anlatabilmek de çok zordur. Doğaya daha az zarar vermek için elektrikli otobüs alırsınız ya da trafikte bekleme süresini azaltmak için akıllı kavşak sistemi kurarsınız ki hava kirliliği azalsın ve yakıt tasarrufu yapılsın, lâkin vatandaş seviyesinde karşılığını tam olarak göremez bu hizmetler.
Pandemi döneminde hayatta kalmak için çoğu zaman evde kaldık. Binlerce lira verip satın aldığımız araçlarımız günlerce garajdan çıkamadı, milyarlarca lira harcanarak yapılan metrolar durdu, yolcu uçakları sadece kargo taşıyabildi. Yani hava kara deniz ulaşımları neredeyse durma noktasına geldi.
Herkesin evde kalması sağlık açısından iyiydi ama çarkın da dönmesi gerekiyordu. Gerek ekonomik zorluklar gerekse insanların sosyalleşme ihtiyaçları nedeniyle ulaşımda da hareketlilik başladı ama ne yazık ki tehlike henüz geçmedi. “Önümüzdeki iki hafta çok kritik” cümlesi zihinlerimize işledi ama hiç bitmedi bu iki hafta. Hepimizin umudu olan aşı bulununcaya kadar da bu virüs ile belli mesafede yaşamak durumundayız. Eğer virüs mutasyona uğramaz ise kış aylarında aşının gelmesini dört gözle bekliyoruz.
Pandemi dönemindeki ulaşım analizini içeren yazıdan önemli kısımları, kendi yorumlarımı da ekleyerek aşağıda paylaşıyorum .(*)
Geçtiğimiz 6 aylık dönemdeki veriler, ulaşımın nerede, nasıl, niçin durduğuna ve nasıl yavaş yavaş başlayabileceğine dair ip uçları veriyor. Örneğin Tayvan’ın işi sıkı tutup testlere ve izolasyona önem vermesi sayesinde ulaşım sadece %42 azaldı ama ekonomi durmadı. Tam tersine bir tutum sergileyen İtalyan’ların rahat yaklaşımı, Milan’daki ulaşımın %90’ının durmasına neden oldu.
Pandemi döneminde ulaşım tercihlerinde kaymalar meydana geldi. İnsanlar önce yürümekten bile çekinerek her yere özel araçları ile gittiler. Doğal olarak en çok etkilenen ulaşım türü toplu taşıma idi. Ulaşımın %56’sının toplu taşımayla yapılan New York kenti, en çok etkilenen şehirlerdendi. (TomTom, Mapbox ve Apple verilerine göre)
Yeni nesil ulaşım sistemleri de pandemiden nasibini aldı. Uber’in paylaşımlı araç kullanımı %80 oranında düştü. Nisan ayında New York’taki elektrikli scooter neredeyse hiç kullanılmadı.
Bisikletli ulaşıma ise talep arttı. Mayıs ayında Pekin’de paylaşımlı bisiklet kullanımı %150, New York’ta da Mart ayında %67 arttı. Londra’da yeni yılda %10 artacağı öngörülüyor.
Kiralamanın yanı sıra insanlar bisiklet satın almaya da devam ediyorlar. Amerika’daki bisiklet satışlarının Mart 2020’de ikiye katlandığı tahmin ediliyor.
Mart sonunda 3 milyar kişinin evde kalması doğayı çok rahatlattı. Los Angeles, 1980’den bu yana en temiz havasını gördü. Hindistan’ın bazı noktalarından Himalayalar gözle görülebilir hale geldi. 2019’un aynı ayına göre Kuzey Çin, Batı Avrupa ve Amerika’daki eksoz gazı oranında %60 azaldı. Wuhan’daki hava kirliliğinin azalması nedeniyle yaklaşık 12 bin kişinin ölümünün önüne geçildiği tahmin ediliyor. Bu da Covid-19’dan ölenlerin 2.5 katı.
Otoyolların boş olması sayesinde hava kirliliği yaşanmadı ve birçok hayat kurtuldu. Fakat otoyolların boş olması yüksek hız yapılmasına, dolayısıyla ölümlü trafik kazalarına yol açtı.
Haziran ortasında coronadan ölenlerin sayısı 430 bine ulaştı. Birçok ülkede bu virüsten en çok etkilenen kesim göçmenler, düşük gelirliler ve beyaz olmayan insanlardı. Amerika’da 110 bin kişi öldü. Beyazlardan 3.5 kat daha fazla siyahlar öldü. Aynı şekilde Latinler ile Beyazlar arasında da iki kat fark vardı.
Bu azınlık gruplarının en çok etkilenmelerinin sebeplerinden birisi de doktor, hemşire, otobüs şoförü, market çalışanı, öğretmen, fabrika işçisi, acil yardım çalışanı gibi toplumu bir arada tutan işlerde çalışmaları idi. Biz evde sıkılırken (!) hayatın devam edebilmesi için bu meslek gruplarının çalışması hayati öneme sahipti ama yeterince değer görmediler.
Yüksek gelirli kesim toplu taşıma kullanımını %100 durdururken, düşük gelirli kesim gerek kamu hizmetini sürdürmek gerekse hayatını idame ettirmek için toplu taşıma kullanmaya devam etti.
Toplu ulaşımdan bireysel araç kullanımına dönüş, Çin’deki sabah trafiğini % 18 artırdı. Araç satışları da artış göstermeye devam ediyor.
Ulaşımın özellikle de toplu ulaşımın pandemi öncesine dönüşü yıllar sürebilir. Aşı bulunana kadar, belki bulunduktan sonra bile imkanları elverenler, toplu ulaşımı tercih etmeyeceklerdir. Ulaşım, dünyadaki karbondioksitin %24’ünü oluşturuyor. Dünyanın her tarafında hem hava kirliliği hem de ölümlü trafik kazaları artmaya başladı.
Bazı şehirler daha güvenli ve zararsız yollar denemeye başladılar. Kolombiya’nın Bogota şehri yöneticileri, otobüs yollarının yaklaşık üçte birini kapatma ve 76 km’lik bisiklet yolu inşa etmeyi planlıyor. Londra, bisiklet yolu için 2 Milyar Pound’luk yatırım açıkladı. Milan, 35 km’lik yürüyüş ve bisiklet yolu planlıyor.
Kalabalık şehirlerin çoğunda toplu ulaşım hâlâ insanların çoğu için en önemli ulaşım alternatifi durumunda. Düşük gelirli grup işlerine gitmek için toplu taşıma kullanacak, orta ve yüksek gelirli grup özel araç kullanacak ya da evlerinden çalışacak.
Bazı ülkeler ekonomik zorluk nedeniyle tedbir almakta zorlansa da maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulduğu sürece toplu taşıma minimum risk içerir. Amerika bile ulaşım bütçesinde 50 milyar dolar açık verdi.
İnsanoğlu işine, sevdiklerine, tatiline gitmekten vazgeçmeyeceğine göre tüm dünya olarak gerekli özeni gösterip virüsü hayatımızdan çıkarmanın yolunu bulmak zorundayız.