Yoksulluk - Gelir eşitsizliği kader mi?

Yoksulluk ve Gelir eşitsizliği büyük problem…

Dünya nüfusu yaşlanıyor, gelecek kaygısı var. Nüfus patlaması (baby boomer) kuşağı emekli oluyor, çok sayıda insan aynı zamanda emekli olacaklar ve uzayan ömür nedeniyle uzun süre emekli maaşı alacaklar, sağlık harcamaları desteklenecek.. Üstelik düşen doğum oranı nedeniyle genç nüfus azalıyor ve sosyal güvenlik sistemini destekleyecek kesintiler yapılamaz hale geliyor. Başka bir ifadeyle küresel çapta sosyal güvenlik sistemi çöküyor…

Bu insanlar devletin yeterli finansal güvenliği sağlayamadığını fark ettikçe kendileri yatırım yaparak korunmaya gayret ediyor. Ancak artık eski öğretiler geçerli değil, örneğin hepimiz tasarrufu yüceltiriz, ilk kumbaramızı hatırlarız, birikimimizi bankaya vadeli yatırırız, hatta bizimki gibi çift paralı ekonomilerde USD olarak hesap açarız…. Ancak, ABD paranın altın standardından vazgeçtiğinden bu yana küresel ölçekte merkez bankaları “karşılıksız” para basmaya devam ettiler, sonuçta enflasyon oluştu, bu sefer enflasyonu kontrol edebilmek için faizleri yükseltmeye başladılar.. Son tahlilde neredeyse her ülkede enflasyonun altında kalan mevduat faizleri (negatif faizler) ortaya çıktı, yani bankaya yatırdığımız ve gelecekte bizi koruyacağını sandığımız birikimler eriyor. USD olanlar bile ABD enflasyonu nedeniyle eriyor..

Yoksulluğun en önemli faktörü enflasyondur!  

Vergiler bir başka adaletsizlik sebebidir. Yoksul-orta kesim genellikle çalışanlardır, maaşlarını daha alamadan devlet vergi-sosyal güvenlik vb kesintileri yapar. İşveren payları dahi aslında çalışana ödenecek paranın devlet tarafından alıkoyulmasıdır. Çalışanları vergiden koruyacak mekanizmalar yoktur. Dolaylı vergiler (KDV – ÖTV gibi) yoksul-orta kesim yığınları daha çok eziyor. Dahası bu vergiler şirketleşen zenginlerin vergi öncesi gider yazmaları, vergileri mahsup edebilmeleri, erteleyebilmeleri, çalışanların gelir vergisi dilimlerine nazaran daha düşük kurumlar vergisi oranları olması gibi “tamamen yasal uygulamalar” sayesinde daha da hızlı zenginleşiyor!

Devletler büyüdükçe masraflar artıyor, daha çok vergi toplanması gerekiyor ve bunun kaynağı vergi mevzuatı nedeniyle yine yoksul-orta kesim oluyor…

Yoksulluğun ve eşitsizliğin önemli faktörü vergi mevzuatıdır!

Büyük uygarlıklar gelir adaletsizliği nedeniyle yıkılıyor. Alvin Toffler “21.yy cahili okuma yazma bilmeyen değil, öğrenemeyen-unutamayan-tekrar öğrenemeyenlerdir” diyor.

Üniversiteye gidip, iyi bir iş bulup, sıkı çalışıp, ayağını yorganına göre uzatıp, tasarruf edip ev borcuna girmek artık geleceği garanti edemiyor. Evlenip çift maaş olmak da yetmiyor. Finansal özgürlük veya güvencemiz için gerekenler maalesef okullarda anlatılmıyor, okullar işveren değil, iyi işçiler yetiştiriyor.

Parayla ilgili konular aile içi eğitime bırakılmamalı, örgün sistemle herkese öğretilmeli. www.richdad.com bunu misyon olarak benimsemiş. www.cashflow.com.tr Türkiye kulübü ve oyun formatlı farkındalık eğitimi var.

Öncelikle üniversite öğrencilerine, sonrasında geniş kitlelere bunlar nasıl öğretilebilir?