DEĞİŞİMİ YÖNETMEK HAKKINDA KISACA
Her değişim kararının altında “ Acaba yapabilirmiyiz?” sorusu vardır. Az ya da çok, kaygı duymayan yönetici, patron , çalışan nerede ise yoktur. Hatırlayın, hayatlarımızda aldığımız değişim kararları bile gece yatarken uykunuzu kaçırmıştır veya gün içinde bakışlarınızın uzun uzun dalıp gitmesine neden olmuştur.
Şirket yapıları ve işleyişleri belli bir zaman sonra veya hedefler doğrultusunda değişim gerektirir. Daha iyi bir işleyişe evrilmek için tepeden tırnağa hem departmanlar hem de işleyişleri gözden geçirilir. Aslında şirketlerde değişim gereksiniminin altında daha verimli çalışmak dolayısı ile daha çok kar etmek yatar. Yeni yapıda sürdürülebilirlik sağlandığında ise başarıya ulaşılmış olunur.
Bir değişimin ve yapılanmanın ana unsuru, kurumdaki erk tir. Buna ister tepe yönetim deyin isterseniz patron deyin… Değişim önce ve sadece en tepeden başlar. Burada değişime inanmak, istemekten öte, değişim için iradeyi ve götürülerini de göze almak gerekecektir. Belli bir bütçe çerçevesinde gerçekleşecek olan değişim ve yapılanma, bazen sancılı süreçleri de beraberinde getirebilir.
Değişim için, “Bedel ödemek” normaldir. Hem madden hem de manen şirket ve çalışanları baskıyı hissedebilir.
Yol haritasını çıkarttınız, plan yaptınız, alternatifleri değerlendirip önlemlerinizi aldınız. Başlıyorsunuz! Değişim ve yapılanmanın ardındaki en büyük engel “Değişime karşı direnç” tir. Çoğu kimse konfor alanını terk etmek istemeyebilir. Bilinmeyen, öngörülemeyen her zaman insanları ürkütür. Adaptasyonlar liyakat ve becerilerle birleşmeye başlayınca öngörülemeyen pürüzler belirebilir. Değişim ve yapılanmada destek ve koçluk büyük önem taşır. Hep uyarılmış ve motive edilmiş bir yapıya ihtiyaç duyulabilir. Motivasyonsuzluk, çalışanlarda değişime inancı ve iradeyi törpüleyebilir.
Oluşabilecek aksaklıkları yol haritasında çözmek en doğrusu olacaktır. Ne kadar plan yapılırsa yapılsın unutulan veya atlanan öğeler ortaya çıkabilir, ama her zaman söylendiği gibi” En kötü plan ,hiç plan olmamasından iyidir”