ERİL-DİŞİL DENGESİ
20/11/2024/ÇARŞAMBA/15:05
***Hayatımızda varlık gösteren somut ve soyut her şey bir denge içinde iken anlam kazanır ve bize gerçek huzuru, tatmini ve başarı duygusunu yaşatır.
Denge, kadın ve erkek kimliğinde, insan kimliğinde, eş, arkadaş, dost, hayatta üstlendiğimiz her rolde kritik bir öneme sahiptir. Söz konusu, denge kavramı olduğunda, hayatın hangi alanı olursa olsun, yaşadığımız herhangi bir olumsuzluk bize dengenin bozulduğunu işaret eder.
***Peki denge nedir? Dengenin tanımını yapmak belki de zordur. Çünkü, fizik kurallarından tutunda, kimyasal tepkimelere, oradan biyolojik etkilere ve nihayetinde evrensel ve doğa kanunlarına oradan da insan hayatındaki nüfuzuna işaret ederek tüm varlık alemini tanıma yerleştirebiliriz. Bana göre denge için dar bir tanımlama yapılamazdı.
Ayrıca denge için dişil ve eril kavramlarını da eklememiz gerekir. Varlıkları, dişil ve eril enerji olarak da kabul edersek, denge kavramı daha cazip, gizemli bir anlam kazanır.
***Denge kavramının belki de en çok anlam kazandığı ve dengenin en kolay sarsıldığı yer ilişkilerdir, özellikle de romantik ilişkiler... Bu sarsıntıyı ortadan kaldırmanın ya da en azından azaltmanın yolu, özgün kimliğimizi ve eril-dişil yönümüzü ortaya koyarken, denge unsurunu da dikkate almaktır. Dengeli olmak zor mudur? Aslında değildir!. Anahtar: Özgün olmaktır!. Özgün insanlar, aynı zamanda özgür ruhludurlar ve bu da özlerindeki kaynaktan gelir. Birey, bu kaynağı bulup, buradan beslenmeye başlayınca , his, duygu, fikir, düşünce ve davranışları özgün ve özgür ruhuyla ortaya çıkacağı için doğal olan denge de kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bu frekansa yükselmiş bir insanın fikri ve vicdanı hür ve içten olacaktır. Dolayısıyla içtenlikle ortaya konan fikir, duygu ve davranış da kendiliğinden doğal dengesini bulacaktır.
***Dişil ve eril enerjinin özelliklerini öğrenip, bunları kendi mizacımızdaki ve kendi iç dünyamızdaki yerini bulup ortaya koyduğumuzda, yetenek ve donanımlarımızın vizyoner yönümüzle birleşerek, hayatımıza gerçek konfor, güzellik, tatmin, huzur ve başarı kazandırması kaçınılmazdır.
LinkedIn tarafından öneriliyor
Böylece ilişkilerimizde de özellikle romantik ilişkilerimizde eril-dişil dengemizi kolaylıkla sağlayarak, kimseyi manipüle etme ihtiyacı duymadan, kurban durumuna düşmeden, düşük benlik saygısından dolayı bir narsiste dönüşmeden hayalimizdeki muhteşem ilişkiyi/ilişkileri yaşayabiliriz.
***Hayattaki her şey somut ve soyut olarak, eril ve dişil olarak var olur. Bu gruplar birbirine bağlıdır. Kendi aralarında da değerlidir, birleştiklerinde de değerlidir. Ve biz, bu araçları yeterli miktarda kullandığımızda aradığımız tatmini ve huzuru buluruz. Örnek vermek gerekirse, iş-aile dengesi, iş-sosyal hayat dengesi, aile-özel hayat dengesi, özel hayat-sosyal hayat dengesi gibi maddelerin yanı sıra, kendi yaşam dinamiklerimize göre maddeler ekleyebiliriz.
***Eril-dişil dengesini toplumda birlikte var olan erkek ve kadın açısından incelediğimizde, erkeğin kendini birey olarak, insan olarak ve erkek olarak olduğu gibi kabul etmesi, kendi özgün kimliğiyle ve cinsiyetiyle barışık olması; kadının da aynı şekilde birey olarak, insan olarak ve kadın olarak kendini olduğu gibi kabul etmesi, kendi özgün kimliğiyle ve cinsiyetiyle barışık olması, hem kendilerini hem de içinde yaşadıkları toplumu yüceltir. Çünkü özgün kimlikleriyle ortaya koyacakları varoluş, mükemmel bir denge sağlayacaktır.