Takımınızdaki İşlevsel Bozuklukları Biliyor musunuz?

Takımınızdaki İşlevsel Bozuklukları Biliyor musunuz?

İletişim becerileri yüksek, düşünme ve karar alma mekanizmaları gelişmiş, olaylara stratejik bakabilen yetenekler yetiştirebilmek için yüzlerce kurum bize danışıyor.

Aynı şey liderlik becerileri için de geçerli... Kendini, süreçleri, ekibi yönetmek her ne farklı başlıkla olsa da, tüm liderlik programlarının sıklıkla talep edilen içeriklerini oluşturuyor.

Bu konular iş dünyası ve insan kaynakları tarafından keşfedilmiş alanlar. Henüz nispeten keşfedilmemiş bakir alan ise tecrübelerime göre Takımlar

Oysa yüksek performanslı takımlar tam da rekabet avantajının ve performansın gizli kaynağını oluşturuyor.

Takım üyeleri arasında ilişkinin sözde ‘’çok iyi’’ olduğu, öte taraftan birbirlerini kırma endişesi ile konular üstünde çatışmaktan kaçınan, bu sebeple de iş sonuçlarında vasata razı gelinen bir takıma, etkili bir takım demek ne kadar mümkün?

Ya da zayıf yönlerini birbirine açmaktan kaçınan, bu nedenle bahanelerin ya da çevresel faktörlerin arkasına saklanmayı tercih eden takımlarda güvenden ne ölçüde bahsedilebilir?

Birbirlerinin performanslarından haberi olmayan bir ekibin, bölüm hedeflerini tutturması ne kadar gerçekçi?

Takımların etkili performans sergilemelerinin önündeki engelleri teşhis etmek , tedaviye başlamadan önce atılması gereken bir adım. 

Bunu yaparken de, odak noktasını, takımı oluşturan bireylerden, bir bütün olarak  takımın kendisine çevirmek önemli bir başarı kriteri oluyor.

Takımlardaki 5 işlevsel bozukluğu, basit ama bir o kadar da etkili bir modelle tanımlamak mümkün.

Patrick Lencioni 500 Forbes Organizasyonu’nun bir çoğu ile yaptığı takım çalışmalarında bu modelle sonuç almakta.

Model, ana fikir olarak takımlarda sıklıkla görülen 5 işlevsel bozukluğa odaklanıyor ve takımın 5 farklı başlıkta mevcut durumunu tespit ediyor. Sonrasında ise yapılandırılmış bir reçete ile de tedavi yöntemleri öneriyor.

 Model ana fikir olarak ekip üyelerinin

  • Birbirlerinin önünde küçük düşme endişesi taşıdıkları durumlarda güven sorunu yaşayacaklarını,
  • Çatışmaktan kaçınarak, fikirlerini net olarak ortaya koymaya gönüllü olmayacaklarını,
  • Alınan kararları benimsemeyeceklerini, sorumluk almayacaklarını, ve kararların gerçekleştirilmesi için taahhüt altına girmek istemeyeceklerini,
  • Uygulama aşamasında sonuçlardan birbirlerini sorumlu tutmayacaklarını, bunun yöneticinin sorumluluğu altında olduğunu düşüneceklerini
  • Nihayetinde büyük resimdeki iş sonuçlarına kayıtsız kalacaklarını söylüyor.

Takımların yaşadığı bu fonksiyon bozuklukları, günlük hayatta karşımıza sıklıkla verimsizlik, zaman kaybı, günü kurtarma çabası gibi farklı sonuçlarla çıkıyor.

Belirtiler yerine kök nedeni tespit etmek ve onun üstüne çalışmak kuşkusuz yüz güldüren sonuçlar veriyor.

Takımlarınızın gizli gücünü ortaya çıkarmanız dileğiyle...

Sevgilerimle,

Dilek Faka




Ugur Ismet Emiroglu, PhD, ORSC, PCC Marker

Co- Founder at Business Coaching - BuCo Akademi Danışmanlık A.Ş./Turkish Representative of Stewart Leadership

7y

Güzel yazı. Ve takım üyeleri arasındaki ilişkinin ne ölçüde toksik iletişime dayandığı, ne ölçüde Kendilerini ifade edebilme imkanı bulabildikleri de ayrıca incelenmesi gereken konular arasında. Hatta bir adım öncesine gidip, doğru takımları oluşturabilme becerisi bir çok kurumun en önemli rekabet araçlarından biri haline gelecek yakın zamanda kanımca. Elinize sağlık.

Bravo Dilek Hn. Güzel bir yazı.

Beğen
Yanıtla
Serpil Samay

Yoga mavi şirketinde Serbest

7y

Takım ruhu, parayla satın alınamaz. Para, insanların işlerini yapabilmeleri ve hayatlarını sürdürmeleri için bir araçtır ama onları bir takım yapmaya yetmez. İş dünyasında olsun, sporda olsun bir amaç birliğine varıp fark yaratan takımların dünyanın her yerinde takdir görmesi, parayla satın alınamayan bir başarıyı ortaya koydukları içindir.Yoga takım ruhu bilincini oluşturur.

Beğen
Yanıtla

Yorumları görmek veya yorum eklemek için oturum açın

Diğer görüntülenenler