ÖĞRENEN ORGANİZASYON NE DEMEK?
Öğrenen organizasyon kavramı, 1960'lı yıllarda Chris Argyris'in çalışmalarıyla başlayıp gelişmiştir. Argyris'e göre; “Günümüzün hızla değişen ve gelişen iş ve yönetim dünyasında, işletme için düşünen bir kişinin olması yeterli değildir. Bir kişinin tepeden her şeyi düşünmesi ve diğerlerinin de onu izlemesi düşüncesi, önem ve değerini yitirmektedir. Öğrenme, bireyin sorumluluğu olduğu kadar takım-grup ve işletmelerin de sorumluluğundadır.
Rekabet koşullarının sürekli değiştiği, yeni teknolojilerin çok kısa aralıklarla ortaya çıktığı, ürün ve hizmetlerin çok kısa sürelerde değiştiği günümüzde, öğrenen organizasyonun yaklaşımı daha da büyük bir önem taşımaktadır.
Senge, “Beşinci Disiplin” kitabında bir organizasyonu öğrenen organizasyon yapan beş disiplinden bahsetmektedir. Bunlar; sistem düşüncesi, kişisel ustalık, zihinsel modeller, paylaşılan vizyon ve takım olarak öğrenmedir.
1990 yılında Beşinci Disiplin kitabında öğrenen organizasyon düşüncesinin ve uygulanışını anlatan yazar Peter Senge’ye göre öğrenen organizasyon;
Öğrenen Organizasyon olma süreci 3 adımdan oluşmaktadır:
Öğrenen Birey Oluşturma
Öğrenen Takım-Grup Oluşturma
Öğrenen İşletme oluşturma
Öğrenen Organizasyon Olmak için Kurum içinde;
Ortak Vizyon ve Amaç Oluşturmak
Kurum içinde ortak anlayış ve Değerler yaratmak
Ortak bir dil oluşturmak
LinkedIn tarafından öneriliyor
Öğrenen organizasyonların özellikleri şunlardır: İşinde derinlikli bilgi-beceri sahibi, öğrenmeyi bilen, araştıran, kullanılabilir bilgiye nasıl ulaşılabileceğini öngören, paylaşıma açık, sürekli gelişen, yenilikçi, değişime açık ve takım halinde olabilen çalışanlara sahip olmaktır.
Öğrenen organizasyonların günümüzde bu kadar önem kazanmasının nedeni ise belirsizliklerin hakim olduğu hızlı değişim dünyasında organizasyonların en önemli kaynağının bilgi olmasıdır.
Hızlı ve sistematik problem çözme, yeniliklere hızlı adapte olmak, geçmiş deneyimlerden öğrenme, başkalarının tecrübelerinden öğrenmek, bilginin hızlı bir şekilde kullanılmasıyla ürün ve hizmetlere yansıtma sahip olması gereken özellikler arasında yer almaktadır.
Bu kadar hızlı değişin bir dünyada takım olmak biz bilincinde çalışabilmekte bütün mesele.
Öğren, öğrendiğini paylaş, geçmiş tecrübelerden faydalan öğrendiğini kurumsal bilgiye dönüştür .
Değişim kişi veya kurumların tek başına gerçekleştirebileceği bir süreç değildir. Takım çalışması ve biz bilinci içinde bulunduğumuz sürekli değişen normlar nedeniyle çok daha önem kazanmıştır.
Değişim ve gelişim kişinin kendi ile başlayan etki alanı ile yayılan bir süreçtir. Kimsenin değişmesini beklemeden yazar Steve Chandler’ in dediği gibi “Sen Değiş Dünya Değişsin”
Hızla değişen ve gelişen bir dünyada hepimizin gelişip, değiştiği, değişimle birlikte katma değerli toplumlara dönüştüğümüz günlerin gelmesi dileğiyle.
Sevgiler.