AYAK İZLERİ

AYAK İZLERİ

22.10.2024/SALI/13:37

***Dün dışarı çıktım. Sağlığımla ilgili halletmem gereken işler vardı. Annem de bana eşlik etti. Dün ikimizde fazlasıyla yürüyüş yaptık.

Yolda yürürken ayak izleri dikkatimi çekti. Ayakkabıların bıraktığı izler.. Ara sıra bende ayak izlerime bakarım.

Ayakkabıların bıraktığı izler, belki bazen benzer veya aynı olabiliyor. Ancak çıplak ayaklarla basarsak, benzerini bulmak mümkün değil. Tıpkı parmak izleri gibi.. Dünyadaki milyarlarca insanın her biri benzersiz parmak ve ayak izlerine sahip. Bu benzersiz izler bir araya geliyor, grup oluyor, örgüt oluyor, aile oluyor, bir devleti oluşturuyor, bir milleti oluşturuyor... Ama kendi içinde benzersiz.. Bu benzersizlik, bağlı olunan herhangi bir grubun, örgütün, kültürün normlarına göre uyarlandığında, ortaya ya bir kaos, acı, ihanet gibi sonuçlar ya da işbirliği, güzellik, iyilik, gelişim gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Peki bu nasıl oluyor? Ayak izleri ve parmak izleri farklıyken, nasıl, başka insanlarla bir araya gelip, iyiye ya da kötü olana hizmet edecek bir ittifak oluşturabiliyoruz? Parmak ve ayak izlerimizde ne var? Bizi ittifaka yönlendiren şey ne? Acaba her birimizi benzersiz kılan izlerimizin ne olduğunu bilseydik ve hiçbir etki altında kalmadan sadece izlerimizi takip etseydik nasıl olurdu? Tıpkı doğa gibi.. Diğer canlılar gibi.. Acaba doğanın ve diğer canlıların örgütsel bir sistemi var mı? Yoksa onların sistemi daha farklı ve onlar, bizler gibi örgütlenmeye ihtiyaç duymuyorlar mı? Bizler de onlar gibi yaşayabilir miyiz? Belki de doğadaki ittifak, bizlerin içgüdüsel olarak hayal edebildiği ama tanımlayamadığı bir şey.. Belki de hayallerimizin ötesinde bir ittifak modeli...

Parmak ve ayak izlerimizi keşfetseydik ve bu izlerimizi özgürce takip etseydik, acaba doğanın ve canlıların sistemini kendimiz içinde kurmuş mu olurduk?

***Acaba biz insanlar, doğa ve canlılar ile bu noktada mı ayrışıyoruz? Ayrışmasaydık ne olurdu? Ya da ayrışmanın hakkını verebilseydik ne olurdu?