YÜKSEK PERFORMANSLI BİR TAKIM OLMAK İÇİN NEYE İHTİYACINIZ VAR?

Bir şirketin rekabet avantajı sanıldığı gibi tek başına güçlü finans yapısı, iyi kurgulanmış stratejileri ve ya sahip olduğu teknoloji değildir. Rekabet avantajını yaratan diğer önemli bir yapı taşı da takım çalışmasıdır.

Yüksek performanslı takımlara ilişkin yaptığı çalışmalarla tanınan Patrick Lencioni, yüksek performans için 5 temel işleve işaret ediyor. Bunlar takım üyelerinin birbirine güven duyması, çatışmayı yönetmeleri, alınan kararlara bağlı kalmaları, hedeflenen sonuçlardan sorumlu tutmaları ve takımın en iyisi değil takım için en iyisi olmaları.

 Güven Duymak: Güven yüksek performanslı takımların en temelde oluşturması gereken bir değerdir. Türk Dil Kurumu tanımına baktığımızda güven, çekinme ve kuşku duygusu olmadan inanmak olarak tanımlanmış. Güven değerini yaşayan takım üyeleri zayıf oldukları konuları itiraf etmekten çekinmeden itiraf eder ve misilleme yapılmayacağından emin olur. Güven değerinin yaşanmasında atılabilecek en önemli adım takım üyelerinin birbirleri ile kurdukları iletişimi güçlendirmekten geçiyor. Bunun da en iyi yolu takım üyelerinin samimiyetin ve özenin öne çıktığı toplulukların bir parçası haline gelmeleri, birbirlerine daha çok vakit ayırmaları ve paylaşımlarını artırmakla mümkün.

Çatışma Yönetimi: Bir takımda güven olmadığında takım üyeleri çatışmaktan kaçınabilmek için gerçek fikirlerini ve konuya ilişkin endişelerini paylaşmaktan kaçınır ve bu yapay bir harmoni oluşturur. Doğaldır ki en iyi takımlarda bile çatışmalar bazen rahatsız edici olabilir ve kişisel algılanabilir. Örneğin; Özür dilerim Ahmet ama senin bu projeye ilişkin görüşlerine katılmıyorum dendiğinde Ahmet bunu kişisel olarak reddedilmiş gibi algılayabilir. Ancak bu tartışmalar yaşanmıyorsa ve üyeler konfor alanlarından çıkmıyorsa bu organizasyon adına alınması gereken kararlarda sağlıklı tartışmalar yapılamadığı anlamına da gelir.

Kararlara Bağlı Kalmak: Takım üyelerinin fikirlerini rahatça paylaşabilecekleri güven ortamı ve sağlıklı çatışma ortamları yarattıktan sonraki en önemli adım alınan kararlarda fikir birliğinin sağlanması ve kararın netleştirilmesidir. Burada uygulanabilecek 2 yöntem fikir birliği oluşturulması ve kararların netleştirilmesidir. Fikir birliği ile kast edilen, katılımcıların alınan karardan farklı bir görüşü olması durumunda bile kararın uygulayıcısı olarak toplantılardan çıkmalarıdır. Netlik dendiğinde kast ettiğimiz şey ise alınan karardan tüm katılımcıların aynı şeyi anlamasıdır. Toplantı sonrasında takım lideri alınan kararları tahtaya yazabilir ve herkes tarafından anlaşılırlığını teyit eder.

Hedeflenen Sonuçlardan Sorumlu Tutma: Kararlara bağlı kalma aşaması da sağlıklı bir şekilde geçildikten sonra, takım üyelerinden birbirlerinin performansını ve davranışını takip ederek gerekli performans standartlarını karşılanmadığında bu durumun hatırlatılması beklenir. Bu noktada sağlıklı geribildirim verilmesi çok önemlidir. Buna ilaveten eğer takım içinde geribildirim vermek, kültürün bir parçası haline gelmediyse takım üyeleri birbirini ikazdan kaçınır ve gerçekçi olmayan performans değerlendirme sistemleri gündeme gelir.

Sonuçlara Odaklanmak: Takım üyeleri birbirinin performansını takip edip geri bildirim verdiğinde takım için ulaşılması beklenen hedef her zaman gündemde kalır. Aksi durumda her üye kendi işine odaklanır ve hedefler göz ardı edilir. Herkes sonuçlara odaklandığında bireysel egonun ön plana çıkması imkânsız hale gelir çünkü bireysel başarının ve/veya bireysel statünün önemi yoktur. Takım kazanırsa herkes kazanır, takım kaybederse herkes kaybeder. Önemli olan herkesin sonuçlara odaklanıp kendisinin en iyi olduğu konuda çabasını ortaya koymaktır. Bir basketbol maçında yılın en çok atışı gibi bireysel skorlar da ödüllendirilir. Ama bir oyuncu takımın başarısına değil de bireysel atacağı sayılara odaklanırsa o takım başarısız olur.

Bu 5 adımı sırasıyla takip etmeye başladığımızda yüksek performanslı takım olma yolunda da önemli bir adım atmış olacaksınız...