Dört Adımda Kişisel Marka

Merhabalar! Dördüncü sayımızla karşınızdayız. Geçtiğimiz hafta bizim için çokça hareketliydi. Sadece online olarak değil fiziksel olarak da oradan oraya koşturup durduk. Beyza Teke , Akbank Kampüste etkinliğinin finalini gerçekleştirdi, Enes Döke Girişimcilik Vakfı ailesindeki ilk FellowUp’ına bugün katılıyor. Bu satırları yazarken de oldukça heyecanlı.

Kariyer Z olarak gelecek hafta iki farklı fiziksel etkinlikte yer alacağımızı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz! 12 Aralık pazartesi günü “Notion 101: Öğrenmenin ve Organizasyonun Ötesinde” etkinliğinde Enes kolaylaştırıcı olarak yer alacak. 

16 Aralık Cuma günü ise Facebook İstasyon ofisinde Sıfırdan Globale tarafından düzenlenen Elini Kirletenler Mini Konferansı’nda ekip olarak yer alacağız. 25 yaşın altında olan girişimcileri ve içerik üreticilerini ağırlayan bu konferansa buradan katılabilirsiniz. Ayrıca, süreçteki desteği için Levent Askan abiye teşekkür ederiz :) 

Geçtiğimiz hafta aramıza katılan 150 yeni genç yeteneğe hoş geldin diyoruz ve eğer hala abone olmadıysanız LinkedIn ve Substack üzerinden abone olabileceğinizi yeniden hatırlatıyoruz.

4. sayımıza hoş geldiniz!

Dört Adımda Kişisel Marka

Son zamanlarda dört bir yanımızda gördüğümüz kavramlardan birisi de “personal brands” yani “kişisel marka” oluşturma. Çeşitli eğitimler, etkinlikler, “aman sakın ha bunu yapmayın”lar havada uçuşurken bu konuyu biraz daha netleştirmeye çalışalım istedik.

Kişisel marka, bir kişinin deneyimlerine, başarılarına, başarısızlıklarına, yetkinliklerine ve bunlar çevresinde oluşturduğu algı veya profil olarak adlandırılabilir. Sahip olduğumuz veya olabileceğimiz etki ve otoritenin halihazırda günlük yaşamımızdaki birçok şeyle bağlantılı olmasının yanında, özellikle iş dünyasında sıkça öne çıkıyor.

Geçtiğimiz yıllarda kişilerin sahip olduğu “title”lar onların repütasyonunu belirlerken, şimdi tam tersi, sahip olduğumuz kişisel markamız kariyerimizdeki bir sonraki adımı belirlemekte büyük etken. Yaptığımız iş/staj başvurularında, terfi süreçlerinde de göz önünde bulunduruluyor.

Nereden geldik, nereye gidiyoruz, yolculuğumuzun amacı, başarısızlıklarla başa çıkma yöntemlerimiz, kusurlarımız ve mücadele alanlarımız hikayemizi oluşturan başlıca noktalar. 

İnsanlar artık hikayeleri anlamayı, bu hikayelere ortak olmayı ve hatta onları satın almayı seviyorlar. Ürünü değil. Pozisyonu değil. Beceriyi değil. Yetenekleri değil. İnsanları bile değil.

Hikayeleri…

Şimdi adım adım kişisel markalaşma sürecine bir göz atalım.

Adım 1: Kişisel markanızı tanımlamak 

Aşağıdaki üç nokta kişisel markamızın sınırlarını çizmekte bize yardımcı olacaktır:

• Benzersizlik bizi en çok öne çıkaracak özelliklerden birisidir. Olaylara farklı bakış açısıyla yaklaşabilmek, masaya kimsenin getiremeyeceği neyi getirebilirim diye düşünmek, geçmişimizden ve farklılıklarımızdan beslenebilmek bizi eşsiz yapan şeylerdir.
• Değerlerimiz ve peşinde kafa yormayı seçtiğimiz konular eylemlerimizi yönlendirebilecek yapı taşlarıdır. Küresel veya yerel düzeyde hangi konular bizi endişelendiriyor, hangi amaçlar uğruna harekete geçmek isterim gibi sorularını değerlerimizi belirlemek için kendimize yöneltebiliriz.
• Katkılarımız, iş deneyimimiz veya eğitimimiz göze alındığında ortaya koyabileceklerimizdir. Örneğin pazarlama ekibinde çalışırken psikoloji okuduğunuz için çeşitli çıkarımlar yapabilmek bizim katkılarımızdan birisi olarak sınıflandırılabilir.

Yukarıdaki üç maddenin birleşimi bize kişisel markamızı üzerine inşa edebileceğimiz bir temel sunuyor, şimdi ise markamızı “markalaştırmak” için neler gerekiyor ona bakalım.

Adım 2: Markanızla uyumlu projeler ve kurumsal hedefler bulmak

Odak noktalarımız ve bunların kullanım amaçlarını belirledikten sonra kişisel markalaşma sürecimizi günlük işlerimizin bir parçası haline getirmek yardımcı olacaktır. İşimizde markamızı besleyecek adımları seçebiliriz.

Ekibimizin veya farklı ekiplerin bizim amaçlarımıza hizmet edebilecek, gelişimimize ön ayak olacak projelerine göz atmak ve kişisel markamızla uyumluysa bu projelere katılmak için ayağa kalkmak gerekebilir. Büyük şirketler genellikle sürdürülebilirlik, iş gücü geliştirme veya çeşitli alanlarda yıllık raporlar yayınlıyorlar. O raporları inceleyip istediğimiz konularda çalışan ekiplerle bağlantı kurabiliriz.

Eğer daha küçük bir şirkette çalışıyorsanız sesinizi duyurmak ve becerilerinizi kanıtlamak açısından daha şanslı olabilirsiniz. Özellikle dışarıdan görünebilir projelerde öne çıkmak yarattığımız kişisel markamızın duyulmasında yardımcı olacaktır.

Adım 3: Benzer ilgi alanlarına sahip iş arkadaşlarınızla bağlantı kurmak

Geçtiğimiz sayıda bahsettiğimiz, iş yaşamında bize yardımcı olabilecek beş kişi arasında partner de vardı. Kişisel markamızı oluşturup onu beslerken gelişiminde bir noktadan sonra başkalarının yardımına da ihtiyaç duyarız. Bize ilham verecek, destekleyecek ve yeri geldiğinde eleştirebilecek partnerler markamız için vazgeçilmez olacaktır.

Aynı zamanda kişinin bahsi geçtiğinde, beraberinde akla gelen diğer isimler birçok noktada fazlaca belirleyici olabiliyor çünkü o isimlerden hepsini tanımıyor olsak da birkaçını bilmek aklımızda çoktan bazı değerlendirmelerin yerleşmesini engelleyemiyor.

Adım 4: İçerik oluşturup paylaşmak

Sürekli içinde bulunduğumuz değişim ve gelişim süreci çeşitli işler yapmamıza, bazen daldan dala atlamamıza sebep oluyor. Bütün bunlar olurken yaşadığımız tecrübeleri, kazandığımız yetenek ve iç görüleri bir şekilde paylaşmak geçmişte ne yaptığımıza dair geleceğe ışık tutacaktır. 

LinkedIn profilimizi güncel tutup zaman zaman post paylaşımları yapmak, blog yazıları yazmak, podcast kaydetmek hatta belki haftalık bülten yayımlamak ;) gibi çeşitli yollardan görünürlüğü sağlamak mümkün. 

Bence bu konuda dikkat edilmesi gereken, çoğunlukla görmezden gelinen bir nokta var: bütün bunları isteyerek yapmak. Zorunda hissedilerek yapılan neredeyse her şey, bence, samimiyetinin eksikliğini hissettiriyor. Mesela ben LinkedIn’de paylaşım yapmaktan hiç hoşlanmıyorum :’) Profilim birçok arkadaşıma göre daha boş ve sakin. Beni paylaşım yapmaktan alıkoyan tek bir neden var: istememek, evet. Herkes kendini bir şekilde ifade etme yolu buluyor, ben şu an bunları yazıyorum mesela size 😀 -Beyza

Kişisel markanızı, işveren markanızla karıştırmamak gerekiyor

İşveren markası, şirketi tanımlayan, değerlerini, vizyonunu ve çalışanlarına verdiği değeri açıklayan bir kavram olarak düşünülebilir. Kişisel marka tanımını da daha önce yaptığımıza göre, şimdi aralarında bir sınır çizmek için dikkat edebileceğimiz bir nokta var.

Sesli bir şekilde şu cümleyi tekrarlayarak başlayalım: şirketinizin markası sizin markanız değildir. 

Şirketinizin ürün lansmanından bir post paylaşmak ya da takımınızla birlikte katıldığınız bir akşam yemeğinden fotoğraflar yayınlamak kişisel markanız için attığınız bir adım olarak sayılmaz, özgün olmak son derece önemli.

Çalıştığımız bir kuruluşun veya işimizin, tümü son derece kişisel olan temel değerlerimizi, inançlarımızı ve amacımızı yansıtması nadir görülen şeylerden. İşveren markasından ilham alabiliriz ama bunu tamamıyla bireyselleştirmek orijinallikten uzaklaşmak olacaktır.

Sonuç olarak kişisel markamız ve onu oluşturma süreci tek başımıza başlayıp sonrasında çemberi genişleteceğimiz bir süreç aslında. Temel amaçlarımızı belirlemek, onlara uygun adımlar atmak etki alanımızı ve görünürlüğümüzü oluşturacak. 

Arkamızda bıraktığımız ilham ve hikayemiz bizi geleceğe taşıyacak, bugünümüzü de anlamlandıracak. Belki de sadece kendimiz olup gerçekten kendimiz gibi davranmak en değerli olanıdır. 

Bizim Duyduklarımız, Sizin Duymanızı İstediklerimiz

• Oyun geliştirmeye yeni başlamış ekip veya kişilerin faydalanabileceği, eğitim programları olan ve oyun endüstrisine adım atmak isteyen veya kendini bir adım ileri taşımak isteyen yetenekler için hazırlanmış bir hızlandırma olan Jr. Factory buradan başvurabilirsiniz.
• Compec - Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Kulübü tarafından düzenlenen Boğaziçi Bilişim Ödülleri, bu sene onuncu kez düzenleniyor. 17 Aralık'ta Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de 20 farklı kategoride ödüller "Bilişimin Enleri" ile buluşacak. Teknolojide öncü şirketleri, sanatçıları ve sosyal medya fenomenlerini ağırladığımız bu görkemli gecede sen de yerini ayırt!
• Bu sene dokuzuncusu düzenlenecek olan vaka analiz yarışması All Rounder , her sene ülkenin önde gelen üniversitelerinden 3 - 4. sınıf öğrencilerin katıldığı ve iki gün boyunca farklı sektörlere dair üst düzey şirketlerden sağlanan vakaları çözdüğü alanında öncü bir yarışmadır. All-Rounder'a bu form üzerinden başvurabilirsin. 
• "Flutter Uygulama Mimarisi 101" ve "Efficient Flutter Debugging with DartDevtools" konu başlıkları ile Cagatay Ulusoy ve Gizem Malçok , 10 Aralık Cumartesi günü Zemin İstanbul'da Flutter Students Club ortaklığında genç yetenekler ile buluşuyor.

Öne Çıkan İş İlanları

• Quality Control Intern / Growth Intern / Category Management Intern / Marketplace Sales Intern / Supply Chain Intern - Çiçeksepeti
• Product Delivery Intern / Product Design Intern / Telecommunication Intern - P.I. Works
• Operational Excellence Intern / Operations Intern - GetirAraç
• Expansion Intern / Finance Intern - Kolektif House
• Onboarding Process Intern - Co-one
• Research Assistant Intern - Özyeğin Üniversitesi
• Community Relations Intern - Scoutify
• Capital Projects Intern - Vodafone
• Marketing Intern - Revotas
• Long Term Finance Intern - TEB Arval
• Venture Capital Intern - ScaleX Ventures
• Computer Vision Internship - Syntonym
• Indirect Purchasing Intern - Autoliv
• Customer Support Intern - Kunduz
• StarTech - Turkish Technic

Zone Out

Biliyorum ki aramızda, benim gibi, podcast dinlemekten pek de hoşlanmayan birileri vardır, hatta hiç hoşlanmayan… Podcast yerine müzik dinlemek, yeni albümler keşfetmek beni çok daha fazla heyecanlandırıyor. Ayrıca birçoğunun bizden uzakta, apayrı gerçeklikleri yüksek perdeden anlattığını da düşünüyorum. 

Derken “Sen O Kız Değil Misin?” karşıma çıktı. Birden kendimi çok sevdiğim bir arkadaşım yanımda düşüncelerini paylaşıyormuş gibi hissettim. Gerçekten sonunda birisi gün içinde düşündüğüm her şeyi bir bir anlatıyor, hissettiğim için suçluluk duyduğum birçok duyguyu normalleştiriyor. 

Arkadaşlık ilişkilerimiz, sevdiklerimiz, sevemediklerimiz, değişen hayat ve duygu durumlarımız, yetişkinliğe atılan çarpık adımlar ve “içi dolu boşluklar”dan bahsediliyor, dinlerken çok fazla “evet ya anlatamadığım, adını koyamadığım şey buymuş” tepkisini veriyorum kendi kendime. 

Düşündüklerini ve hissettiklerini açıkça bizimle paylaştığın için teşekkür ederiz Simay :’) <3 Sonraki bölümleri heyecanla bekliyoruz! -Beyza

Faydalandığımız Kaynaklar ve İleri Okumalar

How to Build Your Personal Brand at Work - Nahia Orduña

Future of work will belong to personal brands - Tejaswi Gautam, Ellen Donnelly

Personal Brand Workbook - PwC

10 Golden Rules Of Personal Branding - Goldie Chan

Kariyer Z’nin destekçileri arasına katılabilirsiniz!

Topluluğumuzda (çok yakında) ve e-posta bültenimizde yer alan içeriklerin tamamı genç yetenekler için ücretsiz olarak hazırlanmaktadır.

Bizi desteklemek isterseniz bunun birkaç yolu var:

• E-posta bültenimizi favori sosyal medya platformunuzda paylaşmak
• Arkadaşlarınıza bizi önermek ve bültenimize kaydolmaya teşvik etmek
• İş başvurularınızda Kariyer Z’den bahsetmek
• İşe alım yapıyorsanız bizimle ilanınızı paylaşmak
• Bültenimize sponsor olmak: kariyerz@substack.com

Herhangi bir yorumunuz, geri bildiriminiz varsa veya bizimle iletişime geçmek istiyorsanız bize buradan ulaşabilirsiniz. Abone olduğunuz için teşekkürler.

Enes & Beyza.

LinkedIn | Twitter | Instagram | Newsletter